'Balta artık uzvum gibi oldu'

- Dizide canlandırdığınız Turgut Alp karakteriyle aranızda benzerlikler var mı?

Mertliği, sadakati, net oluşu ve aşka inancı benziyor. Beni iyileştiren ve kendimi geliştirmeme yardımcı olan çok yanı var. Duygularımı çok rahat ifade edebilen bir insan değilim. Yaşadığımız dönemden dolayı herkes duygularının önüne duvarlar koyuyor. Gerçekten hissettiğinizi kimi zaman dile getiremiyorsunuz. Aslında sadece Turgut Alp karakteri açısından değil, oyunculuk süreci insanın dışa vurumunu kolaylaştırıyor, özgürleştiriyor. Diğer taraftan rolümle birlikte hislerimi dile getirmeyi, dışarıya rahatça yansıtmayı öğrendim.

- Rolünüze nasıl hazırlanıyorsunuz?

Senaryoyu okurken, karakterle bağ kurmaya, içselleştirmeye çalışıyorum. Geçmişi, tavırları ve nasıl bir hayat geçirdiğine bakıyorum. Oynadığım karakteri içinde bulunduğu durumu ve dönemi göz önünde tutarak bir dantel gibi işlemeye gayret ediyorum.

- Dizide çok iyi balta kullanıyorsunuz. Bununla ilgili bir eğitim alıyor musunuz?

Bütün karakterler kılıç kullanıyordu. Ben de Turgut Alp niye balta kullanmasın diye düşündüm. Dizi başlamadan önce iki ay çalıştım. Kazakistan’dan bir ekip gelerek koreografimizi hazırladı. İlk olarak baltanın nasıl kullanılacağını gösterdiler. Daha zorlayıcı ve akrobatik hareketler yapan bir karakter çizmeye karar verdik. Balta artık uzvum gibi oldu. Bu çalışmaları yaparken çok balta kırdım, kendimi incittim. Sette bana balta yetiştiremiyorlar.

- At binmeyi diziden önce biliyor muydunuz?

Geçmişte yer aldığım bir projede öğrenmiştim. ‘Diriliş Ertuğrul’la da pekişti. Oynadığım sahnelerin büyük bir kısmında kendimi atın üzerinde doğmuş gibi hissediyorum. İki sezondur aynı atla çalışıyorum adını da Evlat koydum. Ama seyis “Skandal” diyor. Çünkü atların arasındaki en hızlılardan biri ve ne yapacağı hiç belli olmuyor. Benden başka binmek isteyen olursa kaçırabiliyor.

- Canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı?

Benim bile beklemediğim, şaşıracağım karakterleri oynayarak, izleyenlerin ters köşe olacağı rolleri oynamak isterim.

‘İnsanlar kaba olduğumu düşünüyordu’

- ‘Survivor’da yarışmanın kariyerinize bir etkisi oldu mu?

Dış görünüşümden dolayı, beni görenler kaba ve ukala olduğumu düşünüyordu. ‘Survivor’a gittiğimde beni, ben olarak tanıdılar. İnsanların sizinle ilgili ilk görüşte ne düşündükleri değil, sizi tanıdıktan sonra ne düşündükleri önemli benim için... Bu yüzden şaşırtmayı seviyorum.

- Özel hayatınızda nasıl birisiniz?

Sakin biriyim ve sürekli kendimi geliştirmeye çabalıyorum. Spor vazgeçilmezim, haftada ortalama beş gün yapıyorum. Fırsat

buldukça, sinema ve tiyatroya gitmeye çalışıyorum. Oyunculuk eğitimime de halen devam ediyorum, dolayısıyla zaman oldukça kısıtlı. Paylaşmaktan keyif alan ve dostlarına değer veren, bu renkli dünyanın içinde olmama rağmen o dünyanın dışında yaşamaya çalışan evcimen bir adamım.

- Motosiklet tutkunuz nasıl ve ne zaman başladı?

Özgür ruhlu bir adamım. Motosiklet kullanmak özgür hissettiriyor. Çocukluğumdan gelen bir tutku diyebilirim. Babamın motosikletinin üzerinde büyüdüm, onunla birlikte işe gider gelirdim. Rolüm gereği ‘Çekmeceler’ filminde bir motosiklet yarışçısını oynamam gerekiyordu. Orada kullandıktan sonra almaya karar verdim.

- Profesyonel olarak motor sporları yapmayı düşünüyor musunuz?

Hiç düşünmedim. Bu tip adrenalin sporlarına merakım olduğunu söyleyebilirim. Bir yandan da oyunculuk yaptığım için kendimi korumam gerekiyor.