DOĞA RUTKAY

Can Yücel'in bisikletinin arkasında başlayan oyun keyfi başarılı bir sutopçuluğa kadar gitti. Ama bu durum kızının oyuncu olmasını isteyen baba Rutkay Aziz'in hoşuna gitmedi. Doğa hoşuna gidecek başka bir yeteneğini keşfetti. Bu kez de aileden geçen genlerle iyi bir biniciydi. Ünlü binicilerimizden Cenap Duru'nun yeğeni o kadar iyiydi ki 'Hava atayım' derken atının sinirli bir hareketiyle kendini önce havada, sonra da yerde buldu! Küçük Doğa için her son, sporda yeni bir başlangıç anlamına geliyordu. Sanki 'Gerçek aşk'ı arayan bir genç gibiydi. Bir türlü bulunamayan mutlu son için denemeler devam etti. Buz pateni, dans, pinpon, basketbol, kardiyo, bisiklet ve son olarak yüzme. Sevgiyi tattı ama aşka dönüşecek bir sporla tanışamadı. Bu durumun nedenini öğrenmek üzere hattımızda Doğa Rutkay var! Evet Doğa seni dinliyoruz:
- Evet Barış, senin de söylediğin gibi galiba şıpsevdiydim! Biraz da Sergen Yalçın gibiydim. Çok yetenekli ama sporda yeteri kadar disiplinli değildim. Hatta tembeldim. Şimdi beni ve spor hayatımı daha iyi tanımak için 10 A 10'u takip edin!


10’A SORDUK DOĞA RUTKAY YANITLADI
1-BANA SPOR ... ÖĞRETTİ! Spor bana iyi bir seyirci olabilmeyi öğretti. Pek çok sporu denediğim ve oynadığım için farklı sporları izlerken "Aaa ben şu an ne hissettiklerini biliyorum!” diyebilmeyi öğretti.
2- BEN SPORCUNUN ... ... ... SEVERİM! Anna Kournikova gibi güzelini, engelli yüzücüler kadar ihtiraslısını, Yıldız Kenter gibi 80 yaşında bile hala spor yapanını severim.
3- ORADAYDIM! 14 Şubat Sevgililer Günü'nde Galatasaray- Deportivo maçındaydım. Hagi bizim oturduğumuz tribünlere, "Neden tezahürat yapmıyorsunuz?!" dedi. Ben bunu, "Hagi gözlerimin içine baktı ve bana: “Neden tezahürat yapmıyorsun Doğa?” dedi! Ben öyle hissetmiştim, çok sevdiğim bir geyiktir benim için :)
4- İTİRAF EDİYORUM. ONU SEVİYORUM! İtiraf ediyorum Naim Süleymanoğlu’nu seviyorum. Ben halteri anlamıyorum ama böyle zor bir branşta efsane olmuş ve kendi kilosunun üç katını kaldırarak inanılmazı başarmış bu süper isme büyük hayranlık duyuyorum.
5- SPOR BAKANI OLSAM MUTLAKA! Engellilere engelsizce spor yapma şansı yaratırdım. Sadece engellilerin yararlanabildiği harikulade bir spor tesisi yapardım ve orada her ay yarışmalar düzenler; onlara büyük paralar kazandırmaya çalışırdım. Engelli sporcular o kadar fazla ki; gözleri görmeyen Avrupa şampiyonu okçu sporcumuz var. Hisleriyle ok atıyor. Tek kolu yok ama tenisçi olmuş kızlarımız. Saygı ve sevgiyi fazlasıyla hak ediyorlar.
6- ARAMIZDA KALSIN! Attan düşüp rezil olmuştum. Artistik olsun, hava yapayım derken kamçı atılmaması gereken atlardan birine kamçı atmıştım. Onun üzerine at şaha kalktı ve düştüm! Üzülen de oldu çok dalga geçip gülen de. 94 yılları falan; çok küçük değildim.
7- SPOR DOLABIMDA NELER VAR NELER! Yüzerken kulaklarıma çok su kaçtığı ve buna tilt olduğum için kulak tıkaçlarım var. Kulak tıkacı hastasıyım. Gittiğim her yerden yurtdışından falan renkli renkli kulak tıkaçları toplarım. Dambıllarım, pilatesmatiğim ve Hagi, Hakan Şükür de dahil tüm takım tarafından imzalı iki tane Galatasaray formam var. Arabamda da tavlam var.
8- AH KEŞKE ... İyi bir yüzücü olsaydım. Ama öyle bir disiplinim yok ve tembelim. Yedi saat falan gidip gelemem. Yabancılaşırım o spora. Hadi tamam çocukken yapıyorduk, 50 defa git gel! Yapıyorduk da şimdi niye yapayım yani? Sergen Yalçın'a benziyorum galiba :)
9- ASLA ASLA DENMEMELİ AMA... Sadece günde beş saat spor salonuna gidip; "Ben de buradayım, saçımda fönüm ayağımda bilmem ne çingene pembesi ayakkabılarım, spor yapıyorum" demem, yapanlara da alerjim var :)
10-BU SORUYU SORARDIM! Doğa Rutkay soruyor: Niçin ben Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde ders saatinde, sahnede, seninle hulehop çeviriyorum? Doğa Rutkay yanıtlıyor: Çünkü ben manyağım :)

10A10 HATIRASI