Cadde“BiR ZEVZEK BiR SAKSAFONCU BiR BUNAK”

“BiR ZEVZEK BiR SAKSAFONCU BiR BUNAK”

08.04.2013 - 20:37 | Son Güncellenme:

Yukarıdaki başlık, İlhan Şeşen’in kendisi, Kürşat Başar ve Metin Uca için kullandığı tabir. Kadınlar Matinesi Damsız Girilmez adıyla grup kuran üçlü, hem şarkı söylüyor hem de sohbet ediyor

“BiR ZEVZEK BiR SAKSAFONCU BiR BUNAK”

Bu üçlü nasıl bir araya geldi?
Kürşat Başar: İlhan Abi’yle geçen seneden beri birlikte çalışmalar yapıyoruz. Şarkı aralarında da esprilerimiz oluyordu. Bir gün Moda Deniz Kulübü’ne Metin gelmişti. Bu işi ciddiyetle bir proje haline getirmeye karar verdik.
Metin Uca: İlhan Abi çok itiraz etti, para üçe bölünecek diye ama yine de dahil oldum.
İlhan Şeşen: Hayır, itiraz etmedim. Gördüğünüz gibi kendisi zevzek. Ona itiraz ettim.

Haberin Devamı


Sahnede kim ne yapıyor?
K.B: Esasında yaptığımız enteresan bir iş. Şarkılarımızı söyleyip, kendi aramızda sohbet ediyoruz.


Metin Bey siz de şarkı söylüyorsunuz gösteride... Bu bir ilk değil mi?
M.U: Onlar dinlenirken ben şarkı söylüyorum.

Tepkiler nasıl?
M.U: Alkışlamak yerine neden kulaklarını tuttuklarını anlamadım.
İ.Ş: Ben bu üçlüye şu ismi taktım; bir zevzek, bir saksafoncu, bir bunak. Ama şaka bir yana, iyi şarkı söylüyor.


Repertuara kim karar veriyor?
İ.Ş: Kürşat ve Burçin Büke birlikte karar veriyor genelde. Benim açımdan müzikal olarak çok farklı ve son derecede nitelikli bir iş yapıyoruz. “Sizle şarkı söylerken kendimi Fransız kadını gibi hissediyorum” dedim onlara da. O kadar hoş, elit ve dengeli müzik yapılıyor.

Haberin Devamı

Seyirci dahil oluyor mu gösteriye?
M.U: Özellikle belirli yerlerde sohbete çekmeye çalışıyoruz seyirciyi. Çünkü dişi konular var kadın-erkek ilişkisi üzerine. Klasik bir konser dinlemeye gelen seyirci için şaşırtıcı, bir gösteri izlemeye gelen için de çok ciddi müzik var içinde. Kürşat ve ben hayatı anlamaya çalışan adamlarız, İlhan Abi’yse hayatı anlamış adam...

İsmi neden ‘Kadınlar Matinesi?
K.B: Kadınlar Matinesi denmesinin sebebi, genel durumla dalga geçmemiz aslında. Hani kadınlar hakkında yazılar yazıyoruz, ahkâm kesiyoruz ya herkes de bizden aşk nedir söyleyelim diye bekliyor...


Bu projenin devamı gelecek mi yoksa birkaç gösteri olarak mı tasarlandı?
İ.Ş: İş güzel gittiği sürece devam eder. Bu birlikteliğin kötü sonla bitmesinin imkanı yok.
K.B: Yani dedikoduların aksine dağılmadık. Mazhar biraz sorun çıkarıyor ama Fuat’la ben topluyoruz.


Dans ediyorsunuz bir de değil mi?
K.B: Evet, bu ikisi dans ediyor. Olayı tutmaya çalışıyorum yoksa komedi dans üçlüsüne dönecek durum.
M.U: Yaptığımız dansı biraz daha bozup ‘Harlem Shake’ yapalım diyorum ben.
İ.Ş: Kürşat bir kere dans et bizimle çok rica ediyorum.
K.B: Bana ne gerek var; Ajda Pekkan bir, Tarkan iki, siz üç. O kadar iyi dans ediyorlar.


Peki, ne tür bir kadın profili geliyor gösteriye?
K.B: 30 yaş ve üzeri diyebiliriz, kendi ayakları üzerinde durabilen ve kendiyle dalga geçen kadınlar.

Haberin Devamı

Üç aşk adamı var karşımda. Aranızda kadınlarını anladığını iddia eden var mı?
İ.Ş: İhtimaller dünyasında benim herhangi bir kadını anlamama imkan yok. Eee ne yapacağım peki? Anlamaya çalışmayacağım. Olay bu kadar basit.
M.U: Ama bakın anlamadığımız bir şeyi anlatmak daha heyecanlı bence. Çünkü anladığını söyleyerek anlatanların, hali meydanda. Biz anlamadan anlatanlar, en azından anladığını zannettiğimiz birine de danışarak anlatamıyoruz.
İ.Ş: Bir kadının bir erkeği anlamasına imkan yok, bir erkeğin de bir kadını anlamasına imkan yok.
M.U: Ama çabalıyoruz.

Kürşat Bey siz de mi kadınların asla anlaşılmayacağını düşünüyorsunuz?
K.B: Biz, İlhan Abi’yi izliyoruz. Madem bu aşamaya geldin, şimdi ne olacak yani? Bunu buldun da ne oldu?
M.U: Orada o kadar kadını mutsuz etmenin bir manası var mı? Onlar oraya belki bir şey bulacağız diye geliyor. Ağzından dökülecek o mübarek cümlelerin içerisindeki fikir saçan feraset unsurlarından yararlanarak bir şey bulacaklar belki.
İ.Ş: Ne dedi yine bu Allah aşkına?
K.B: Biz aslında kadınlardan vazgeçtik, Metin’i anlamaya çalışıyoruz.

Haberin Devamı

Peki, sizce kadınlar hanginizi daha etkileyici buluyor?
K.B: İlhan Abi’yi. Onu biz bile etkili buluyoruz.
M.U: Bu işe sırf İlhan Abi’nin yanında olmak için girdik.
K.B: Ben büyüyünce İlhan Abi olmak istiyorum.
İ.Ş: Kuliste duruyorum karşıdan güzel bir kadın geliyor. Bana geliyor zannettim. Ben de kabul ettim ona gidiyorum, düşünün nasıl bir şey! Sonra geçti beni. Meğer arkamda Kürşat varmış. “Ben sizin hayranınızım” deyip, telefon numarasını verdi. Ama ben numarayı duydum, ertesi gün aradım kadını.
M.U: İlhan Abi sen duymayan kulakla nasıl duydun o numarayı?
K.B: Böyle zamanlarda iyi duyuyor. Bir de her şeyi unutuyor, telefonu unutmamış.

Bir kadında sizi etkileyen şeyler neler?
İ.Ş: Bir kadının yumuşak sesli olması ve volümsüz konuşması lazım.
M.U: Senin kulakla ilgili bir sorunun var ondan böyle konuşuyorsun. İlhan Abi konuş‘ma’sından etkileniyor kadınların. Edası çok önemli bence; kadınsı, ince, seksi olması lazım. Davranışlarına kadınsılığın sinmesi lazım. Aslında çok sözcüklerle anlatabileceğim bir şey değil bu.

Haberin Devamı


Kürşat Bey siz suskun kaldınız bu konuda...
K.B: Beni konuya dahil etmeyin.
M.U: Niye biz sapığız değil mi?
İ.Ş: Sapıkla ne alakası var.
M.U: Yani öyle bir hava veriyor.
İ.Ş: Bütün kadınlar ona bakıyor da, onun için öyle kafası rahat. Onun aşk hakkında bir şey demesine gerek yok ki.
M.U: 540 sayfa kitap yazıyor adam. Yazmak kolay, yaşamak zor.

Röportajın tamamını, Elele dergisinin bu ayki sayısında bulabilirsiniz.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler