11.01.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:
'POPSTAR HASRET'İN HAYAT ÖYKÜSÜ YEŞİLÇAM FİLMLERİNİ ARATMIYOR axmag011.jpg Beş yıldır ev kiraları, gıda ve giyimleri Deniz Feneri Derneği tarafından karşılanan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden de üç ayda bir 300 YTL yardım alan bu üç kişilik ailenin kaderi, geçen hafta sona eren Popstar Alaturka yarışmasıyla değişti. 17 yaşındaki lise öğrencisi Hasret Aygün, yarışmada rakiplerini geride bırakarak birinci seçildi ve 100 bin YTL para ödülünün sahibi oldu. Hasret ve annesi Serpil Karaca, Star TV'nin yarışmasıyla değişen hayatlarını Milliyet'e anlattı. Bir yaşındayken babasız kaldı... Annesi, ağır astım hastalığı nedeniyle oksijen tüpü desteğinde yaşadığı için çalışamıyor... Ablası ise kendisi gibi öğrenci... Rüyada gibiyim. Birinci olduğuma hâlâ inanamıyorum. Bu yarışmaya katılmamdaki en büyük neden annemdi ve kazanacağımı en başından söylemişti. Annem bizim için evlenmedi. Bizi tek başına büyüttü. Aslan gibi bir annem var. Şu zamanda babasız evlat yetiştirmek, hele ki kız çocuğu yetiştirmek inanılmaz zor. Favori gösterilmediğiniz bir yarışmayı kazandınız, neler hissediyorsunuz? Kimseyle polemik yaşamamıştım, kimseyle adım çıkmamıştı. Bu nedenle kendimi şanslı görüyordum. Kendinize şans tanıyor muydunuz? Armağan ağabeyin birinci olacağını düşünüyordum. Kime sorsam "Kesinlikle Armağan kazanır" diyordu. Ayrıca altı haftadır birinci oluyordu ve Türkiye'nin 'Diva'sı ile adı çıkmıştı. Sizin favoriniz kimdi? Çok kırıldım ama kötüye yormuyorum. Sonuçta o benim büyüğüm; bir şeyleri o çok daha doğru biliyordur. Herkes yanlış olduğunu söylüyor, ama sonuçta her insanın derdi ve kusuru var. Ödülünüzü Bülent Ersoy'un vermesi istendi, ancak vermedi. Neler hissettiniz? Eğitimime ve alacağımız eve harcayacağım. Bu para, bazılarının gözünde çok küçük olabilir, ama bizim gibi insanların gözünde büyük bir umut ışığı. 2007 aileme uğur getirdi. Kazandığınız parayla ne yapacaksınız? Popüler olduktan sonra, daha önce benimle konuşmayan arkadaşlarım ve akrabalarım benimle konuşmaya başladı. Akrabalarımı bu yarışmayla gördüm. Hep düşündüm, bu insanlar zor günlerimizde neredeydiler diye? Bu yarışma bana kimin dost, kimin düşman olduğunu öğretti. Yarışmadan sonra sizi şaşırtan, üzen şeyler oldu mu? Beste yapıyorum ve şiir yazıyorum. Halkın sevdiği, saydığı bir sanatçı olmak istiyorum. Yazdığım şiirlerimi bir albümde toplamayı düşünüyorum. Hedefleriniz arasında neler var? Astım hastası olduğu için yaşamını oksijen tüpünün desteğiyle sürdürdüğünü, bu nedenle çalışamadığını söyleyen anne Serpil Karaca, Milliyet'e şunları anlattı: "Ben okuyamadım, bu yüzden tek isteğim çocuklarımın okuması. Büyük kızım Boğaziçi Üniversitesi'nde Halkla İlişkiler okuyor. Hasret süper lisede. İkisi de eğitimleri boyunca hep başarılı oldu ve bursla okudu. Beş yıldır Deniz Feneri'nin yardımları ve belediyenin katkılarıyla geçiniyorduk. Bu aybaşı da yardım bitmişti. Hayattan istediğim bir evimizin olmasıydı. Hasret bize umut ışığı oldu. Şimdi ya Samatya'da halen oturduğumuz evi ya da aynı mahalleden bir ev satın alacağız." 'Oturduğumuz evi satın alacağız'