23.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:
SERCAN KISMET - sercan.kismet@milliyet.com.tr
Eski nişanlısı tarafından darp edildikten sonra kısa süreliğine ara verdiği ‘Şevkat Yerimdar’ dizisine geri dönen Semra Güzel, “Artık kimseye kolay kolay güvenmemeyi öğrendim” diyor. Oyuncuyla projesini ve nişanlısıyla yaşadığı o zor dönemi konuştuk.
- Sanem nasıl bir karakter?
Esin (Başak Parlak) karakterinin en yakın arkadaşı… Keyifli, eğlenceli, enerjisi yüksek biri ve asıl görevi, durumları değerlendirip, arkadaşını iyi yönlendirmeye çalışmak. Dizideki mesleği yaşam koçluğu ve her şeyin iyilikle çözülebileceğine inanan, tebessümü bol bir karakter.
- Benzer yönleriniz var mı?
Sanem’le tek farklı olduğumuz taraf; fazla süslü olması, hep topuklu ayakkabı ve kısa elbiseler giyiyor. Bense normal hayatımda daha spor giyinmeyi seven, hatta makyajsız dolaşabilen biriyim. Ama içten içe sanırım bazen ben de, Sanem gibi süslenmeyi seviyorum. O yüzden bu karakter beni çok zorlamıyor.
- ‘Şevkat Yerimdar’ fenomen olmuş bir sinema filmi. Dizi için teklif geldiğinde bir tereddütünüz oldu mu?
Almanya’da olduğum için o dönemler filmi tam bilmiyordum, diziyle anlaştıktan sonra izledim. Başak Parlak ve Özgürcan Çevik’in rollerinin uyumunu, hatta uyumsuzluklarını çok sevmiştim. Seyircimiz de bizi sevdi, ekranda da güzel gidiyoruz. Setimizde çok tecrübeli isimler var. Bu da benim için büyük bir deneyim oluyor. Mesleğimi sevgiyle yapıyorum.
- 4.5 yıl önce Almanya’dan döndünüz. Neden daha önce dönüş yapmadınız?
Bir vesileyle Almanya’nın Hamburg şehrine gittim. Orada drama ve kalıcı makyaj eğitimi aldım. 4.5 yıl önce dönmeye karar verdiğimde, aslında ailem İzmir’de yaşadığı için oraya gidecektim. Dizi, sinema ve televizyon sektörü orada gelişmediği için İstanbul’a gelmeyi tercih ettim.
‘İnsanız, başımıza her şey gelebiliyor’
- Eski nişanlınız sizi ölümle tehdit etti ve darp etti. Yasal süreç ne durumda?
Olaylar rahatsız eden boyuta ulaşınca, yasal süreç başlatıldı, mahkeme tarihi belirlendi. İnsanız, yaşarken başımıza her şey gelebiliyor. Ancak hayıflanmak yerine ders alıp, ileriye bakmak gerektiğini öğreniyor insan.
- Bu olaydan sonra diziden gönderildiğiniz yazıldı ama sete geri döndünüz... Olayın gerçek yüzü nedir?
Gönderilme gibi bir şey yok. Ayrılık süreci ve sonrasında yaşananların elimde olmadan işime yansıması; yapımcım, yönetmenim, menajerim, oyuncu arkadaşlarım ve ailem dahil olmak üzere herkesi huzursuz edince, böyle uygun görüldü. O dönem hep yanımda yer aldılar.
- O süreci nasıl atlattınız?
Güçlü bir ailem ve güzel bir çevrem olduğu için atlatabildim. Psikolog yardımı da aldım. Ama artık kimseye kolay kolay güvenmemeyi öğrendim.