Cadde Buda, yeniden doğduğuna pişman olacak

Buda, yeniden doğduğuna pişman olacak

25.12.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Buda, yeniden doğduğuna pişman olacak

malphan@milliyet.com.tr Gençleri Budizm'e çekmek için 40 Budist rahip ve rahibe podyumda bir ileri bir geri yürüdü.Hem de geleneksel siyah cüppelerini atıp yerine çok renkli cüppeler giyerek. Gençler renk sever ya...Defile hiphop ritmi eşliğinde bir Budist duasıyla başladı.Rahiplerden biri dedi ki: "Birçoğumuz Budizmin içinde bulunduğu krizin farkındayız ve insanlara ulaşabilmeyi istiyoruz. Buda'nın öğretilerini değiştirmeyeceğiz ama belki de bugünün insanlarının duygularını harekete geçirecek yeni bir sunuma ihtiyacımız var."Ben üzüldüm Budizmin haline...Bir dönem Batılılar için trend haline gelmesi, herkesin başımıza yogi, meditasyon manyağı kesilmesini bir yana koyarsak, kimsenin Budizmle bir alıp veremediği olduğunu sanmıyorum. Ama bildiğim kadarıyla Budist rahipler dışa açılma sevdalısı olmayan, kendilerini fazla göstermeyen ve Nirvana'ya bir kerecik ulaşma umuduyla hayatta bir kap pilavla yetinmeye çalışan insanlar.Yani, rap müzik eşliğinde dua, defile falan, ne bileyim? Tuhaf işte. Hadi biz ne olsa araya bir Sema gösterisi sokuşturuyoruz, durmadan Mevlana defileleri yapıyoruz ya... Onlardan geçtim zaten.Ama Budistlerin çıkışı modada araması beni şaşırttı.E Hollywood da elini eteğini çekti Budizm'den uzun süredir. Parayı ve şöhreti 12'den vurmanın sarhoşluğunu ve ardından gelen rehaveti yaşadıktan sonra varoluşçu bunalımın derinliklerinde gezinen mega-mega-starlar artık ya Kabala'ya (Bkz. Madonna, Demi Moore, Britney Spears) merak sarıyor ya da Scientology'ye (Bkz. Tom Cruise, kankisi Will Smith, John Travolta, Lisa Marie Presley, Juliette Lewis). Mega-mega olmasalar da bizim kendi çapında starlarımız Ebru Gündeş ve Osmantan Erkır bile Kabala bileziği takıyor. Kabala'yla ilgileniyorlar mı, yoksa aksesuvar olarak mı takıyorlar, bilmem artık.Sizin anlayacağınız Budizmin pabucu dama atıldı. E vaktiyle Budizmin bayrağını taşıyan Richard Gere de yaşlandı artık, yok pek ortada. Bu güzel felsefeyi/dini tanıtacak adam da kalmadı.İş başa düşünce rahipler mankenliğe soyundu. Lâkin moda en önemli tüketim araçlarından biri. Budizm ise hayatı mümkün olduğunca sadeleştirmeyi öneren bir felsefe. Peki bu ne perhiz ne lahana turşusu? Buda'nın kemikleri sızlıyordur...Budist inanca göre Buda yeniden doğacak ya? Doğduğuna pişman olacak. Modanın etkisini küçümsemeyin. Baksanıza geçtiğimiz hafta Budist rahipler Tokyo'daki bir tapınakta defile düzenledi. İran'da laiklik yasak, feminizm, alkol, ahlâka aykırı davranışlar yasak. Erkeklerin saçlarını Batılı tarzda kestirmeleri, cilt bakımı yaptırmaları yasak. Kadınların ise vay haline... Televizyonlarda "kadın" kelimesinin kullanılması bile yasak. Saçlarının telinin görünmesi yasak. Uzun ve bol palto yerine dar ve kısa manto, kısa pantolon, bedene yapışan elbise yasak. "Çekici renkler" kategorisine sokulan mor, sarı, yeşil ve kırmızı giymeleri yasak. En son pantolon paçalarını çizmenin içine sokmaları yasaklandı. İran'da giyime yönelik yasaklar modaya göre şekilleniyor aslında. Hiçbir tutarlılığı yok. "Persepolis" filmini izlediyseniz şu sahneyi hatırlarsınız... İslami devrim sonrasında sanat okuyan Marjane okulun konferans salonunda yetkililerin sözleri karşısında kendini kaybeder. Yetkililer kadınların o dönemde moda olan bol kesimli pantolonlar yerine daha dar kesimli pantolon giymelerini ve daha uzun başörtüsü takmalarını istemektedir. Marjane söz ister ve şunları söyler:"Başörtümüzden, pantolonumuzdan söz ediyor, makyaj yapmamamızı vs istiyorsunuz. Bir sanat öğrencisi olarak vaktimin çoğunu atölyede geçiriyorum. Çizim yapabilmem için rahat hareket etmem gerekiyor. Daha uzun bir başörtüsü bana ayakbağı olur. Vücut hatlarımızı kapatsa da pantolonlarımızın fazla bol olduğunu söylüyorsunuz. Bu pantolonlar bugünün modasını yansıtıyor. Söylesenize din bizim namusumuzu mu koruyor, yoksa sadece moda karşıtlığı mı yapıyor? Biz kadınları eleştiriyorsunuz ancak buradaki erkek öğrencilerin saç kesimleri ve kıyafetleri farklı. Bazen kıyafetlerinin üzerinden iç çamaşırlarını bile kestirebiliyoruz. Daha kısa bir başörtüsü onları tahrik ederken erkeklerin dar kıyafetlerinin benim üzerimde bir etkisi olmayacağını nereden çıkarıyorsunuz?"Anlayacağınız yasaklar modaya göre şekil değiştiriyor. Bu dün bol pantolondu, bügün pantolon üzeri çizme oldu. Sonu yok. Yarın kara çarşaf moda olsa, sırf moda diye kara çarşafı yasaklarlar. İran'da kadın olmak hayattaki en büyük şanssızlık galiba. Din modaya mı karşı?