Kışı sevmem. Üşümekten nefret ederim. Kar yağdı diye sevinen insanlara sinir olurum. Nedeni malum
Bu hafta sokaktaki hayvanların üşümediğini zannedenlere seslenmek istiyorum. Lütfen şöyle düşünün: Üzerinizde paltonuz var. Şapka, atkı, eldiven, bot... Ama kışı dışarıda geçireceksiniz. Gece, gündüz. Karda, tipide, yağmurda, rüzgarda, kuru soğukta. Sıcak ve kuru bir yere girmek yok. Giysileriniz ıslanacak, üzerinizde kuruyacak. Yorulduğunuzda ıslak da olsa bulabildiğiniz yere oturacak ya da yatacaksınız. Haaa bir de yemek sınırlı. Birkaç günde bir, o da bahtınıza ne çıkarsa.
Sokaktaki hayvanlar için de aynı şey geçerli. Elbette kış gelince tüyleri sıklaşıyor, vücutları yağlanıyor. Vücutları doğal şartlara tabii ki bizden daha uyumlu. Ama artık etraf ‘doğal’ değil. Mesela toprak sıcakta serin, soğukta sıcak tutar. Ama şehirde toprak zemin kalmadı. Ağaç altı deseniz, otoyol ortasındaki sakil peyzajlardan (ki belediyeler buna harcadığı para ve emeğin 10’da birini sokak hayvanlarına aktarsa hepsi kurtulacak) ve güvenlikli site bahçelerinden başka yerde yeşillik kalmadı.
Ve esas unutulan nokta, kedi-köpek dediğimiz hayvanlar vahşi doğadan kopalı çok oldu. Hatırlarsanız binlerce yıl önce onları evcilleştirdik, bize hizmet etsinler diye. (O yüzden artık ormanlarda yaşamaları mümkün değil. Zaten oralara da ölsünler diye atılıyorlar)
Köpekler avlanmayı unuttu, onun yerine çöp karıştırmayı, torba yırtmayı öğrendi. Ama çöpler artık konteynerlerde. (Kurt ataları gibi sürü olmaya kalkıp 3-5’i yan yana gelince de hemen “Eyvah çete oldular, çocuklarımızı yiyecekler” diye köşeler düzülüyor malum.)
Kedi nispeten vahşi kaldı. Avlanabiliyor hâlâ. Ama o da ne yakalayacak şehirde? Hem habitatını yok et hem doğal yetilerini. Sonra kalk “Onlara bir şey olmaz” de. Bu duyarsızlık değil de ne?
iŞKENCE ‘EĞLENCE’ ESARET ‘FIRSAT’ DEĞiLDiR!
Yunuslara Özgürlük Platformu, fırsat sitesi Grupanya’nın yunus parkı kampanyasını geri çekmesi için bir kampanya başlattı. Neredeyse insan kadar zeki ve duyarlı (İnsanın duyarlılığı tartışılır olduğu için “Neredeyse” diyorum. Zekayı da iyiye kullanmadıktan sonra...) olan bu hayvanlar için yakalandıkları anda hayat bitiyor. Ailelerinden, denizden koptuktan sonra, o beton havuzlarda sadece ölmeyi bekliyorlar. Yunus parklarında gördükleriniz, bu hayvanların çaresizliklerinden faydalanılmasının sonucu. Yani sizin için başlayan şov onlar için çoktan bitmiş.
Yunuslara Özgürlük Platformu sıkı çalışıyor. Groupon-Sehirfirsati‘ndaki yunus gösterilerine karşı yürüttüğü kampanyası başarıya ulaştı. Firma, 24 Aralık’ta kampanyayı sitesinden kaldırdı. Kamil Koç da sosyal ağlardaki boykot sonucu bu kirli ticarete verdiği desteği çekti ve indirim kampanyasını sonlandırdığını duyurdu. Aynı şekilde Opet, Dolphinarium ile işbirliğini, Boyner kampanyasını sonlandırdı.
Siz de change.org sitesindeki ‘Grupanya, yunus gösteri kampanyasını geri çeksin’ başlıklı kampanyayı imzalayın. İnanın imzalarımız işe yarıyor. Dünya böyle değişiyor.
ZOR SEÇiM
Pfizer’in PetStar 2013 Tak-vimi Fotoğraf Yarışması sonuçlandı. Fotoğrafçı Mehmet Turgut, Cat&Dog dergisi Genel Koordinatörü Barış Kolgu, Küçük Hayvan Veteriner Hekimleri Derneği Başkanı Erkut Gören, Rek Ajans sahibi İlhan Alter ve ben jüriydik. Facebook üzerinden yapılan yarışmaya 7 binin üzerinde fotoğraf gönderilmiş. Konu hayvan olunca seçim yapmak zor. Çünkü hayvanın çirkini olmaz. O yüzden seçilmeyenler üzülmesin. Zaten hepsi gönüllerin birincisi.
Bu arada bir not: Mehmet Turgut ve beş kedisi ‘Turguts’ artık Cat&Dog’da yazacak. Herkese mutlu yıllar.
