Çift jokerli bir el

naimdilmener@gmail.com Öyle hafif, öyle havai, öyle naif. Bazen de, ayaÇınızın altından yer çekiliyormuş ya da kayıyormuş duygusu yaşatır size bu şarkılar; öyle keskin, öyle sarsıcı, öyle silkeleyici. 90'lı dalganın, "Her öÇünden sonra 1 olmak üzere, günde 3 tane..." tavsiyesi ile bize, "tabldot usulü" sunduÇu-önümüze sürdüÇü 'adam'lardan biri sanmıştık Mirkelam'ı da. Ama zekâsı ve yeteneÇi sayesinde, kısa bir zaman içerisinde 'farklı' olduÇunu gösterdi-anlattı bize. O, onlar gibi deÇildi; bunu gördük-buna inandık ve ona farklı bir gözle bakmaya başladık. Normalde kameraların, kalabalıÇın önünde çekingen, hatta utangaç olan Mirkelam, sahneye ayak basar basmaz, tabiri caizse, aslan kesilir. O sahnede şarkılarını söylemekteyken, öylesine keyfi yerinde, öylesine mutlu bir insan görür ki seyirciler; aynı ruh hali ile donanmak konusunda bir an dahi tereddüt etmezler ve kendilerini Mirkelam'a, onun ellerine teslim ederler.Geçen yıl, sahne aldıÇı Rumelihisarı'ndaki Muamma'da da böyleydi, cuma geceleri sahnesini şenlendirmeye başladıÇı BeyoÇlu Hayal Kahvesi'nde de böyle. Bu mekân, rock gruplarımıza-müzisyenlerimize, o güne kadar bilmedikleri-görmedikleri şartlar sunmuş, o güne kadar "lüks, çok lüks," olarak kabul edilmiş imkânlar saÇlamıştı.Ve artık, 'tarihi' olarak nitelemenin çok da yanlış kaçmayacaÇı bu mekânda Mirkelam sahne almakta; hem de her cuma, yani her hafta. Mirkelam'ın BeyoÇlu Hayal'deki geçen haftaki 'seferi', tam anlamıyla büyük bir başarı olarak yazıldı Mirkelam'ın hanesine. Mirkelam tutkunları, daha ilk şarkıdan itibaren kendilerini Mirkelam'ın kollarına teslim etti. Mirkelam'ın, "Bakalım bu şarkıyı hatırlayabilecek misiniz, üzerinden çok zaman geçti..." anonsu ile sunduÇu ve kendisini bize tanıtan ilk şarkı olan "Her Gece"ye cevap, hep bir aÇızdan verildi. 90'lı dalganın 'harika çocuk'larından biridir Mirkelam. Duruşu ve tavrı farklıdır yaşıtlarına, ya da aynı dalganın diÇer üyelerine göre. Şarkıları da farklıdır elbette; insanı kapar götürür. Dinleyeni, bazen bir salıncakta sallar bu şarkılar. Bu 'net cevap' Mirkelam'ı iyice havaya soktu, o havaya girdikçe de seyirci mest oldu. "Asuman Pansuman", "Elma DeÇil Ayva", "Aşkımsın" ve diÇer şarkılar, bu coşkulu atmosfer içinde seslendirildi. Mirkelam'ın ikinci albümünde yer alan "Ah Bir Joker"e sıra geldiÇinde ise, mekânda bulunan "kıymetli eleştirmenimiz" Nail Hardener'i sahneye çaÇırdı Mirkelam. Eleştirmenimiz bu şarkıyı çok mu seviyormuş, neymiş; tekrar bölümlerinde mikrofon kendisine uzatıldı ve o, nasıl derler, sıtma yüzü görmemiş sesi ile şarkıya (sözde) katılmaya gayret etti:"Kahpe kader, sen bana ne zaman güleceksin, ah bir joker bu ele, ne zaman vereceksin..."' Kahpe Kader', Mirkelam hayranlarına çoktan güldü, bir on küsur yıl önce oldu bu. Mirkelam dinlemek-seyretmek, çift jokerli bir ele sahip olmak gibidir. O gece, sahnedeki Mirkelam'ın yüzünden okunabilen de şu oldu: "Espriden anlamayan kader..." ona da gülmüş. Öyle keyifliydi ki Mirkelam, o kadar olur."Mutlu olmak istiyorum," diyordu, öyle olmuş. Dileriz Mirkelam'ı mutsuz etmeye, kimsenin gücü yetmesin. O mutluysa, onun huzuru yerindeyse, cömert de davranıyor, bunu seveni-seyircisi ile paylaşıyor.Ne mutlu, başkalarını mutlu kılma konusunda nekes davranmayanlara. Ah bir joker "Asuman Pansuman" şarkısının söylenmesi sırasında, Hayal BeyoÇlu'nu dolduran çeşit çeşit insan, iştiyakla aynı sloganı attı: "Ne yaptın Asuman, yap bir pansuman..." GECENİN TAVAN NOKTASI Mekânın havalandırma sistemi: Sahnenin de olduÇu bölümde, her şey yolundaydı. Orası hem yeterince serin, hem de havadardı. Ancak kapıya yakın bölüm, kapının açık tutuluyor olmasına raÇmen, insanı canından bezdirecek, boncuk boncuk terletecek kadar sıcaktı. Geçici körlüÇe yol açacak kadar da dumanlı. GECENİN TABAN NOKTASI