02.10.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
MEHMET TEZ
Kabul, sesi eskisi gibi değil. Kabul, hareketleri kimi zaman “Eyvah şimdi düşüp yuvarlanacak” hissi yaratıyor. Ama... Ozzy’nin hayatı bir insanın kaldıramayacağı kadar içki içerek ve uyuşturucu kullanarak geçti. Sayısız rehabilitasyonun ardından ölümden döndü. Artık en büyük öğüdü “Alkolden uzak durun.” Ve bütün bunları yaşamış biri olarak sahne performansı inanılmazdı. BKM organizasyonuyla geldiği Turkcell Kuruçeşme Arena’da yerinde duramadı gerçek bir ‘entertainer’ olduğunu kanıtladı. “Artık yaşlandı” diyenler yanıldı, bu Ozzy hepimizi gömer vallahi.
İşte geceden notlar:
-Açılış şarkısı ‘Bark at the Moon’un ardından ilk büyük coşku bir klasik olan ‘Mr. Crowley’de oldu. Bu şarkıyı da canlı izledik ya, artık gözlerimiz açık gitmeyecek.
-Ozzy ön sıralarda konseri izleyenleri köpüğe boğdu. Konserin başından sonuna elindeki hortum ve ucundaki tabancayla herkese köpük sıktı. Ayrıca Ozzy konserlerine gidenler babanın sahneye kovalarla su getirttiğini, kafasını sürekli bu kovaların içine sokarak serinlediğini ve ardından bu kovaları ön sırlardaki seyircinin üzerine boşalttığını bilir. Bilmeyenler, “Şimdi civciv ezecek hehehe” diyenler acı gerçeği öğrendi. İnşallah zatürree falan olmazlar bu havada, yazık valla...
-İşin ilginci bizde sahnenin tam önündeki pit alanında hep mühim davetliler, basın, sosyete ve ünlü simalar durur. Genellikle burası konseri yakından izleme yerinden çok bir boy gösterme ve prestij alanıdır. Ama ön sırada konser izlemenin de bazı sorumlulukları var. Sahne önündekiler şunu anladı: Ozzy sosyeteye acımaz.
Gözler Zülfü Livaneli’yi aradı
-Egemen Bağış yoktu. Olsa ön sıralarda olurdu ve herhalde köpüklü görüntüleri tarihe geçerdi. Gözler Zülfü Livaneli’yi aradı, o da yoktu. Biz en azından bir ‘Leylim Ley’ patlatırlar beraber diye düşündük ama kısmet değilmiş. Gözlerim en azından Ozzy kılığında konsere gelmiş bir Mazhar Alanson’u aradı. O da yoktu. Böyle konser mi olur?
-Bir Ozzy Osbourne konserinde garanti karşılaşacağınız şeylerden biri biraz küfürdür. “Fuck” yani. Tercüme etmeyeyim. Ozzy sevincini de, coşkusunu da ‘fuck’larla ifade etti. “Sizi seviyorum. Bir numarsınız...” demeyi de ihmal etmeden. Hıncal Uluç olsaydı “Sinkaf bu” diye çok kızardı.
-Ozzy grubunu büyük bir coşkuyla tanıttı ama asıl büyük morali yeni gitaristi Gus G.’ye verdi. Onun ismini herkese tekrarlattı. Gus G. Bu ilginin hakkını verdi. Yaklaşık 7-8 dakikalık şahane bir solo attı. Ardından davulcu Tommy Clufetos aldı bageti eline... Bu davul solo daha uzun süre hatırlanır.
-“Ozzy Galata Köprüsü’nde yürüyecekmiş” dedim. İnsanlar ciddiye aldı. Memleket bu hale geldi yani. Siz anlayın gerisini.
-Gitarist Gus G. solo atarken sahne önüne geliyor. Ve yerde ne var? Bir adet vantilatör. Gitaristin saçları solo atarken dalgalansın diye. Eski uzun saçlı günlerimi hatırladım. Ve albüm kapaklarının içinde enstrüman markaları yanında şampuan markaları da yazan 80’lerin hair metal gruplarını.
-Ozzy’nin ilk grubu olan ve heavy metal’in temel ders kitabı sayılan Black Sabbath’ın şarkıları ayrı muhabbetle karşılandı. ‘War Pigs’ ve ‘Iron Man’i severim ama aklımda hâlâ ‘Killer of Giants’ ve ‘Mama I’m Coming Home’ var. Ne yapalım 80’lerin çocuğuyuz.
-Konserin sonuna doğru Ozzy ‘Crazy Train’i çalınca ortalık tam bayram yeri oldu. Artık bitirir derken ‘Mama I’m Coming Home’ ve ‘Paranoid’ geldi. Sağ olasın Ozzy. Bir daha gelir mi? Bu tıpkı Halley kuyruklu yıldızının 75 yılda bir dünyaya uğraması gibi bir şey. Bir dahaki hayatımızda artık...