Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Erken dönemde saptanırsa kalın bağırsak ve rektum kanserinin tedavisinde başarı oranı yüzde 90’larda. Erken teşhis için düzenli olarak tarama testleri yaptırmak, korunmak için de doğru beslenme şart


Mart ayı bütün Amerika’da “bağırsak kanseri bilinçlenme” ayı olarak geçer. Bu her yıl böyledir, nereye baksanız bağırsak ve rektum kanseri yani kolorektal kanser ile ilgili bir yazı, bir uyarı, bir resim görürsünüz.
Çeşitli tıbbi dernekler ve sivil toplum örgütleri tarafından desteklenen bu çalışmalarla halk, kalın bağırsak ve rektum kanserinin nasıl geliştiği, tedavisi ve korunma yolları konusunda eğitilmektedir. Aslında çok da haklılar bağırsak ve rektum kanseri riskini azaltmak ve olası bir kanseri erken yakalamak için yapılabilecek çok şey var. Op. Dr. Hovsep Hazar’dan bu konu hakkında aydınlatıcı bir yazı yazmasını rica ettim. Yazdıklarını aynen aktarıyorum.
Kalın bağırsak ve rektum kanseri, kanser ölümlerine yol açan hastalıklar arasında ikinci sıradadır.

Erken teşhisle yüzde 90 başarı
Kısaca kolorektal kanser olarak adlandıracağımız bu hastalıkta toplumun bilinçlenmesi sonucunda çok önemli iki hedefe ulaşmak amaçlanmaktadır. Birinci hedef kanserleri erken evrede yakalamaktır. İkinci hedef ise kolorektal kanser gelişimini engellemektir.

Sinameki otu içmek çözüm değil, doktora gidin
Kalın bağırsak kanseri nedeniyle tedavi edilen pek çok hasta şikâyetlerinin doktora başvurmadan en az üç-dört ay önce başladığını belirtmektedir. Makattan kan gelmesi hekime başvurmadan eş dost tavsiyesi ile alınacak bir krem ile geçiştirilmemesi gereken önemli bir durumdur.
Dışkılama alışkanlığı bozulunca her markette kolaylıkla bulunabilen sinameki otu (pek çok müshilin elde edildiği bir bitki) içeren çaylara umut bağlamadan önce ayrıntılı bir tıbbi araştırma yapılmalıdır. Kolorektal kanser konusunda toplumda bilinç arttıkça şikâyetler başlar başlamaz hemen hekime başvuru olacak ve birinci hedef olan erken evrede tanı koyma tedavide yüksek başarı oranı gerçekleşecektir.
Toplumsal bilinçlenme önemli
Kolorektal kanser gelişim riskinin azaltılması hatta engellenmesi mümkündür. Bu da yine toplumun bilinçlenmesi ile başarılabilir. Düzenli tarama testleri yapmak, daha fazla lifli (posalı) ve yeşil yapraklı bitkiler tüketmek, daha az yağlı beslenmek, sigarayı tamamen bırakmak, alkolü iyice azaltmak, hareketli bir yaşam tarzı ve yaşa uygun düzenli spor yapmak bu amaca hizmet edecek en önemli faktörlerdir.



Bu belirtilere dikkat!

Erken dönemde yakalanan kolorektal kanserde tamamen iyileşme oranı yüzde 90 seviyesindedir. Hastalığın fazla ilerlemeden tanı konulabilmesi için belirtilerin kulak ardı edilmeden doktora başvurulması gerekir.
- Makattan kan gelmesi, kanlı dışkılama
- Dışkılama alışkanlığının değişmesi (örneğin düzenli dışkılama alışkanlığının bozulması veya eskiden beri zor tuvalete çıkan bir hastanın bazı günler ishal olması)
- Dışkının daha ince çıkması, şişkinlik, dışkının tam boşalamama hissi, kusma
- Tekrarlayan karın ağrıları
gibi şikâyetleri olan doktora başvurmalıdır.



Kansere dönüşen polipler tarama testleriyle saptanır
Kalın bağırsak ve rektum kanserlerinin tamamına yakın bölümü polip adını verdiğimiz öncü bir lezyondan gelişir. Polip sindirim kanalının iç yüzeyini döşeyen mukoza hücrelerinin yaptığı küçük bir şişliktir. Polipler çok yavaş büyür, genellikle hiçbir şikâyete yol açmaz ve ortalama beş yıl gibi bir süre sonrasında kansere dönüşebilir. Polip, kanserleşince önce kalın bağırsak duvarı içinde, daha sonra da vücudun diğer bölümlerine yayılır.
Polipler tarama testleriyle saptanır ve alınırsa kanser gelişimi engellenmiş olur. Kolorektal polip ve kanser gelişim riski 40-50 yaşlarından itibaren arttığı için pek çok ülkede tarama testlerine bu dönemde başlanır. Kolonoskopi, dışkıda gizli kan testi, baryumlu kolon grafisi tarama testlerinden bazılarıdır.
Kolonoskopi kalın bağırsağın tamamının incelendiği ve işlem sırasında saptanan poliplerin aynı anda çıkartılabildiği bir yöntemdir. Şikâyeti olmayanda, 50 yaşından itibaren yapılır ve bir şey bulunmazsa 5 - 10 yılda bir tekrarlanır.
Dışkıda gizli kan testi ile gözle görülemeyecek kadar az olan kan tespit edilebilir. 40 yaşından itiba-ren her yıl yapılmalıdır. Testin pozitif olma durumunda kolonoskopi gerekecektir.
Baryumlu kolon grafisinde ise bağırsak içi baryum içeren bir madde ile doldurulup röntgen çekilir. Polip görüntüsü varsa kolonoskopi yapılıp polip çıkartılmalıdır.



Kimler mutlaka tarama testi yaptırmalı?

Birinci derece akrabalarında kalın bağırsak kanseri veya polip olanlarda; kendisinde meme, yumurtalık ve rahim kanseri olanlarda; kendisinde ülseratif kolit veya Crohn hastalığı gibi iltihabi bağırsak hastalığı olanlarda tarama testlerine daha önce başlanmalıdır.