Her insan enfeksiyona karşı doğuştan savunma mekanizmasına sahiptir. Ancak yanlış beslenme, çevremizdeki toksinler, uykusuzluk, aşırı yorgunluk ve stres bu mekanizmayı zayıflatır
İyi çalışan bir bağışıklık sistemi sağlımızın temelidir. Zayıf bağışıklık ise düşündüğümüzden daha yaygın bir durumdur. Çevremize baktığımızda çeşitli enfeksiyonlara yakalanan insanların çokluğu da bunun bir göstergesidir. Vücudumuzu bakteriler, virüsler, mantarlar gibi zararlı mikroorganizmalara karşı koruyan bağışıklık sistemi güçsüzleştiğinde enfeksiyonlara karşı savunma kapasitemiz zayıflıyor. Kuşkusuz bunun yanlış beslenme, çevremizdeki toksinler, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, stres ve ruhsal çatışmalar gibi birçok nedeni bulunmakta.
Her normal insan enfeksiyona karşı doğuştan savunma mekanizmasına sahiptir. Bu mekanizmaların çoğu doğumdan itibaren iş başında olup, vücuda giren her saldırganı ilk olarak karşılar. Bağışıklık sisteminin merkezinde, kanda ve lenf bezlerindeki B- ve T-lenfositleri bulunur. Savunma mekanizmaları yaşam boyunca hastalık etkenleri ile karşılaştıkça gelişir ve bunlara karşı özel koruyucu antikorlar üretir.
Hastalıklar bağışıklık sistemimizi geliştirirÇocukluk çağında geçirilen hastalıklar ve aşılar olgunlaşmamış bağışıklık sisteminin hastalık etkenleriyle mücadele etmeyi öğrenmesini sağlar, yani bir anlamda çocuklarda bağışıklık sistemi hastalıklarla gelişir. Bu nedenle küçük çocuklar enfeksiyon oranı en yüksek olan gruptur. Yetişkinler yılda ortalama iki, üç defa enfeksiyon semptomlarıyla karşılaşabilir. Yaşlı insanlar enfeksiyona daha yatkındır çünkü diğer organlar gibi bağışıklık sistemleri de, doğal yaşlanma süreciyle zayıflamıştır. Bağışıklık sisteminin en etkili olduğu dönem 10 ile 50 yaş arasıdır.
Bağışıklığı etkİleyen faktörlerNeredeyse hepimiz aynı hastalık etkenleriyle karşılaşmamıza rağmen bağışıklık sistemleriniz farklı tepkiler gösterebilir. Kişinin bağışıklık sisteminin vücuda giren saldırgana nasıl tepki vereceği birçok faktöre bağlıdır.
Genetik özellikleri, genel sağlık durumu ve bağışıklık sisteminin gücü gibi durumlar.
Kötü ve yanlış beslenme tarzı.
Çeşitli hastalıkların negatif etkisi vardır. Kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon, şişmanlık ve şeker hastalığı gibi bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen ‘medeniyet’ hastalıkları. Sözgelimi şeker hastalarında bakteriyel enfeksiyonlara karşı savunma azalmıştır.
Alkol, şeker ve sigara gibi maddeler bağışıklık sistemini zayıflatır.
Ruhsal durum. İş veya özel yaşamda stresimiz arttığında ya da uzun süre devam ettiğinde bağışıklık sistemi bundan etkilenir. Ruhsal çatışmalar ve korkular da vücudumuzun savunmasını zayıflatır. Mutlu ve olumlu kişilerin bağışıklığı, hayata olumsuz bakan kötümser kişilere göre daha güçlüdür.
Çevre ve hava kirliliği. Örneğin otomobil egzozları ve yazın aşırı alınan UV ışınları bağışıklık hücrelerini azaltmaktadır.
TV ve bilgisayar izlemek gibi pasif aktivitelere çok zaman ayırmayın.
Bağışıklık sistemi nasıl güçlendirilir?- Bağışıklığı güçlendiren beslenme tarzı. Yulaf, tam buğday, çavdar ekmekleri, kepekli pirinç, kepekli makarna, bulgur gibi kompleks karbonhidratların dengeli tüketimi, yeterli protein ve dengeli miktarlarda yağ tüketimi. Bağışıklık sisteminin hücrelerinin etkinliği ve işlevi için A, C, E, B12 vitaminleri, folik asit, demir, çinko ve selenyum önemlidir. Omega-3’ten zengin balığın haftada iki kez yenilmesi ve bol miktarda taze meyve ve sebze içeren sağlık ve çok yönlü beslenmeye dikkat edilmelidir. Meyve ve sebzeleri özellikle çiğ tüketmek daha fazla antioksidan almanıza yardımcı olacaktır. Bunların yanında da ıhlamur, zencefil, zerdaçal gibi bitkiler veya çayları da günlük beslenmede yer almalıdır. Probiyotik gibi yararlı bakterilerin bulunduğu başta yoğurt olmak üzere çeşitli besinler.
-Yeterli dinlenme ve uyku hem bedensel hem de ruhsal zindelik verir ve bağışıklığı artırır.
-Doktorunuz uygun gördüğü takdirde yetişkinler için beta-glukan, çinko, ekinezya, omega-3, annenin ilk sütü olan kolostrumun destek haline getirilmiş formları gibi çeşitli besin destekleri kullanılabilir.
-Açık ve temiz hava fırsat buldukça açık havada ne kadar çok zaman geçirirseniz ve özellikle kışın aşırı ısıtılmış, kuru havalı, kalabalık mekanlardan ne kadar uzak durursanız bağışıklık sisteminize o derece destek olursunuz.