Mahir doktor ellerinin küçücük deliklerden girip her yere yetişen uzantıları robotlar küçücük deliklerden, çok rahat hareket ederek en ücra köşelere kadar ulaşılıyor
İntermed’i kurduğumuz yıllar biz hep dahiliye ağırlıklı çalışıyorduk. Kadıköy Şifa Hastanesi de kadın-doğum ağırlıklı. O yıllardan beri Kadıköy Şifa benim belleğimde kadın doğum branşının öne çıktığı ve nesli az bulunan İstanbul efendilerinin idare ettiği, çok kaliteli, küçük bir hastaneydi. Yıllar geçtikçe gördük ki kaliteden hiç ödün verilmedi, hep modern servisler ilave oldu.
Geçenlerde Kadıköy Şifa’nın Ataşehir hastanesinin açılışı vardı. Oraya dünya ilaç devi Kaneka firmasından gelen Japon misafirlerimi de götürdüm. Japon dostlarım her odadan odaya geçişte, burası da mı normal hasta odası, olamaz diye şaşırıp kaldılar. Güler yüzlü, sıcacık bir aile atmosferi içinde günümüzün gerektirdiği ileri tıbbi teknik donanıma sahip bu modern hastaneyi gezdikçe gördük ki, Kadıköy Şifa Ataşehir Hastanesi öncelikle kadın doğumda değil, tıbbın her branşında üst seviyeyi yakalamış.
Yumuşacık dokunuyor
“Teknolojinin insana dokunduğu yer” yazıyordu hastanenin kapısında. Hem de yumuşacık dokunuyordu teknoloji burada insana, pamuk gibi metal ellerle. Kadıköy Şifa ekibi, Ataşehir’de yeni açılan hastanesinde ileri teknolojiyle insanı, yılların verdiği bir deneyim ve profesyonellikle buluşturmayı başarmıştı.
Sınıf arkadaşım jinekolog Prof. Dr. Ergin Bengisu’yu aradım, “Hoca gel bu akşam Rumeli Balıkçısı’na gidelim, Hakan bize bir kalkan yapsın, sen de bu arada bana robot cerrahisinin jinekolojide de neden çok önemli olduğunu anlat” dedim. Boğaz’a karşı, tandırda nefis bir kalkan balığı yerken anlattı Ergin Hoca.
Komplikasyon oranı düşüyor
“Özellikle kanser vakalarının çoğunda kadınlar kilolu ve yaşı ilerlemiş olduğundan en büyük problem ameliyat harika geçse de karında açılan ameliyat yerinden kaynaklanıyor” dedi. “Bu yaralar bazen bir türlü kapanmıyor, iltihaplanıyor ve hakikaten ciddi komplikasyonlara neden oluyor. Bu bakımdan robotik cerrahide minicik kolcuklarla küçücük deliklerden, çok rahat hareket ederek en ücra köşelere kadar ulaşıldığından, bu durum özellikle tümör ameliyatlarında hem hastanın sağlığı, hem de ameliyatın başarısı için çok önemli” diye devam etti. “Bu sayede hem hastalar çok kısa sürede iyileşiyor, hem de komplikasyon oranı çok düşüyor. Artık jinekolojinin çoğu ameliyatında bu modern robotlar sıklıkla kullanılıyor” dedi.
Bu robotlara hep bir isim verilir, adettir. Bakalım Kadıköy Şifa’nın robotunun ismi ne olacak? Aklıma birden Monaco Prensesi Caroline geldi, onun 1956’da doğduğu gün, biz de bir Packard araba almıştık. Rahmetli dayım o koskoca arabanın adını Caroline koymuştu. Caroline’i öyle benimsemiştik ki, yıllarca o koskoca mavi araba, bizim küçücük asil kızımız olarak yaşadı. Ben oldum olası makinelere hayranımdır, onların insan yapısı bir türlü yaşayan organizmalar olduğu düşüncesindeyimdir. Onların da bir ismi ve biraz da sevgiyi hak ettiklerine inanırım, bunu onlara çok görmemek lazım, bize o kadar yardımcı oluyorlar ki, hem de hiçbir karşılık alamadan.