CaddeEN EĞLENCELi KONSERLERi BEN VERiYORUM

EN EĞLENCELi KONSERLERi BEN VERiYORUM

24.03.2014 - 19:51 | Son Güncellenme:

Klasik müzik bestecisi ve orkestra şefi Musa Göçmen, sahneye siyah frakla değil; kot pantolon ve renkli tişörtlerle çıkıyor. Göçmen, “Farklı bir çizgide olduğum kesin. Konserde istediğimiz yerde dans ediyoruz, alkışlıyoruz, eğleniyoruz, hüzünleniyoruz” diyor

EN EĞLENCELi KONSERLERi BEN VERiYORUM

Sahneye kurulmuş tam teşekküllü bir mobil stüdyo var. Besteci Musa Göçmen seyircilerle etkileşimli bir sohbete başlıyor. Göçmen işte o an bestelemeye başlıyor, sahnede sıcağı sıcağına... Bu ana şahit oluyorsunuz. Eseri düzenleme ve kayıt kısmı da gözlerinizin önünde ve oracıkta yapılıyor.
Sonra Göçmen, salondan müzik aleti çalan ya da şarkı söyleyen birilerini davet ediyor. Onların da notalarını yazıp sahnede kaydını yapıyor ve seyircilerden destek istiyor. Böylelikle seyirci de müziğin bir parçası oluyor ve yaratım sürecini deneyimliyor.
Şimdi yarattığımız eseri cd’ye basma zamanı. Yüksek hızlı kopyalayıcılarla isteyen herkes sıraya geçip parçası olduğu bu müziği elde edebiliyor. Bu yaratım süreci ve gösteri toplam 80 dakika sürüyor.
Bu yıl müzik hayatında 25. yılını kutlayan Göçmen’le ‘Mutfak’ adını verdiği bu gösterisini, diğer şeflerden farkını ve yeni projelerini konuştuk.

Haberin Devamı

Beste yapmaya ne zaman başladınız?
Benim beste yapmaya başlamam biraz sıra dışı. Daha en başlarda müziği yeni yeni öğrenirken ilk eserimi yazdım. Yani nota öğrenmeye başlamamla beste yapmaya başlamam hemen hemen aynı tarih.
İlk eserim de o yıllarda ortaya çıktı ve seslendirildi.


Bir de yurt dışı maceranız var...
Ben gücünü kendi topraklarından alan evrensel bir müzik yazıyorum. Kendisiyle barışık, bizi anlatan bir müzik. Bu yüzden eserlerim uluslararası müzik camiasında ilgiyle karşılanıyor. Birçok yurt dışı konserim oldu. Bunlardan en büyüğü en önemli festivallerden biri olan ‘Masters of Rock’ konserime 60 binin üzerinde seyirci geldi. Bu konser canlı konser kaydı olarak da tüm dünyada
satışta.

Haberin Devamı

Müziğiniz neyi anlatıyor?
Benim müziğim bizden şeyleri anlatıyor; Anadolu kokuyor... Yaşayan bir müzik. Bir ağaç gibi yani. Kökleri kendi topraklarının derinlerinden besleniyor. Yapraklarını tüm dünyaya uzatmaya çalışıyor.
Senfonik olması dünyanın her yerinde seslendirilebilmesini sağlıyor.
Düşünün bizim melodilerimizi tüm dünyada seslendirebiliyoruz ve orkestra tamamen yabancı. Bu harika bir his.

SEYİRCİYLE BERABER MÜZİK

Nelerden ilham alıyorsunuz?
Yaşam benim ilham kaynağım. Hayatın gerçeklerinden uzak, içine kapanık bir bestecilik yerine; müziğin her tarzından ve alanından beslenen eserler yazıyorum. Hayat da böyle bir şey değil mi? Yaşadıkça içine girdikçe keyif alıyorsunuz. Benim müziğim de böyle; hayatın içinden, her anın keyfini çıkaran...


‘Mutfak’ isimli gösterinizde sahnede yeni eserler oluşturuyorsunuz. Bu çok kolay bir şey olmasa gerek...
‘Mutfak’ seyirciyi de üretim anına kattığım bir gösteri. Sahneye bir ses kayıt stüdyosu kuruyoruz. Sonra hep beraber müzik yapıp kaydediyoruz. Böylelikle seyirci müziğin yaratım
anını yaşıyor. Sonra bu kayıtları edinebiliyorlar. Yani bu gösteriye katılan herkesin bir albümü oluyor. Ben bu gösteriye Standup Müzik diyorum.

Tarzınız da diğer şeflerden farklı? Nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Oldukça farklı bir çizgide olduğum kesin. Ben sadece kendi yazdığım eserleri yönetiyorum.
Seyirciyle beraber yaşayan müzik yapıyorum. Bu yüzden konserlerim çok coşkulu geçiyor. Sanırım en
eğlenceli geçen senfonik konserler benim konserlerim. İstediğimiz yerde alkışlıyoruz, dans ediyoruz,
eğleniyoruz hüzünleniyoruz...

Haberin Devamı


Gelecekle ilgili ne gibi projeleriniz var?
Bu sene ilk eserimin seslendirilmesinin üzerinden 25 yıl geçmiş. Şimdiye kadar çalıştığım müzisyen ve solistlerle 25. yıl konseri vermek istiyorum.
Bunun yanında senfonik ve rock müziği buluşturan projem ‘SenfoRock’ ile bir batı Avrupa turnesi planlarım arasında.

MÜZiK MAKiNASI HiÇ DURMUYOR

* ’Senfonik Sema’ adlı projemde senfonik ve rock müziğini buluşturuyorum. Dünyadaki ilk ve tek senfonik mevlevi ayini. Bunun yanında belgesel film ve medya müziği besteciliği hergün çalıştığım bir konu. Yazdığım eser ve kullanımda olan eser sayısı 3500’ü geçmiş. Şirketimin ismi de arkadaşlarımın bana taktığı isim yani; Müzik Makinası. Bu alanda da ülkemizin sadece belgesel müziği yapan stüdyolarını da bu ay açıyoruz.

Haberin Devamı

* ’Çoksesli Gösteri’ çocuklara ve içindeki çocuğu yaşatanlara klasik ve çoksesli müziği eğlendirerek sevdiren, öğreten bir proje. Sahnede bir orkestra, kukla korosu ve solistler ile şakalar eşliğinde senfonik ve çok sesli müziğin bilinmesi gereken tüm noktalarına değiniyoruz. Asık suratlı kapalı kapılar ardındaki bir müzik yerine yaşayan eğlenceli ve hayatın içinden bir proje ile herkesle buluşmak istedim. Her gösteri kapalı gişe oynuyor.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler