'Estetikte zamanı kaçırmayın'

İş yaşamındaki başarısıyla adından söz ettiren Medikal Estetik Uzmanı Dr. Cansen Yeni, kızı Aden altı aylıkken üniversiteye dönüp genetik ve kök hücre alanında eğitim aldı. “Annelik daha sabırlı, hoşgörülü ve mutlu olmayı öğretti” diyen Yeni ile Nişantaşı’ndaki kliniğinde keyifli bir sohbet yaptık.

- Cansen Hanım gerek sosyal sorumluluk projelerine verdiğiniz destek, gerek ONKİM’deki çalışmalarınızla başarılı işlere imza atıyorsunuz. Bu çerçevedeki faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Sosyal sorumluluk projelerine vaktim ve gücüm yettiğince yardımcı olmaya çalışıyorum. Özellikle eğitim ve çocuklar söz konusu olunca benim ve eşim için akan sular durur. ONKİM, kordon kanı ve kordon saklamak için kurulmuş ve şu anda kök hücre ve dokudan hücre üretmek için gerekli tüm ruhsatlarını almış olan çok özel bir doku bankası, ben de onların mesul müdürüyüm.

- Siz mesleğinizle ilgili yurt dışında da çok önemli eğitimler aldınız. Bu kapsamda hastalarınızdan en çok hangi talepleri alıyorsunuz?
Ben sadece cilt gençleştirmeyle uğraştığım için hastalarım da bu grupta. Söz konusu cilt olunca yaş grubu da 15 - 80 arasında değişiyor. Daha küçük yaşlarda dudak dolgunlaştırma, akne, sivilce izleri ve lekeleri sorunken, yaş
ilerleyince kırışıklık, sarkma, leke, gıdı ve volüm kaybı en büyük sıkıntı.

- ‘Her yaşın ayrı güzelliği mi var’ yoksa insan kendini iyi hissettiği sürece estetiğe başvurmalı mı?
Tabii ki her yaşın ayrı bir güzelliği var ama zaman size aynı sempatiyle yaklaşmıyor ne yazık ki... Sizin içinizdeki enerji ve dinçlik son derece yüksekken deriniz aynı enerjiyi gösteremiyorsa kalibrasyonu eşitlemekte hiç sakınca yok. “Dur iyice kırışsın sonra yaptırırım” dediğiniz an, radikal değişikliklere hazır olun ve bu da çoğu zaman pek hoş
sonuçlar vermez.
Sorun başladığı zaman müdahale ederseniz çok değişiklik olmadan uzun süre aynı kişi olarak devam edersiniz.

‘Yara izi için fibroblast çok etkili’

- ONKİM’de uygulanan ‘Fibroblast’ tedavisi mucizevi sonuçlar doğuruyor. Bize bu uygulamayı kısaca anlatabilir misiniz?
Aslında dünya fibroblast uygulamalarını estetiğin bir dalı olarak görmüyor, ben de öyle... Uygulamalardan sonra sizin yüz anatominizde hiçbir değişiklik olmuyor. Hücrelerin etkisiyle kendi DNA’nızdan azalmış ya da durmuş olan kolajen üretimi artıyor. Bu sebepten dolayı akne izleri, yanıklar ve yara izlerinde tercih edilen yöntemlerden...

- Yani mucizesi içinde saklı...
Aynen öyle... Kendi hücreniz üretiminizi artırıyor, dışarıdan müdahale yok, o yüzden zamanı geriye sarıyormuş etkisi var... Sizden alınan küçük deri dokuları laboratuar ortamında çoğaltılıp belli aralık ve sayıda cilt altına verilip oluşturdukları growth faktörlerle (doğal yollarla büyüme hormonu) DNA’ya uyarı gönderip üretimi artırıyor. Benim tedavi sürem dört ay kadar sürüyor ve etki süresi de yaklaşık üç yıl.

- Eşiniz Burak Kut da başarılı bir isim. Evliliğinizdeki uyum ve mutluluğu neye bağlıyorsunuz?
Bilim ve sanat hep uyum göstermiştir. Biz tamamen aşka dayalı bir ilişkiyle başladığımız için temposu çok yüksek vakit geçirdik ama o bilimin sertliğine ben de sanatın duygusallığına alıştım. Seviyorsanız birlikte yürümek ve çocuğunuzla olmak olağanüstü bir duygu.

‘Sağlıklı cilt özgüven veriyor’

- Cildinizdeki sağlıklı görünüm ve ışıltı gerçekten merak uyandırıyor. Siz kendinize ne gibi yatırım yapıyorsunuz?
Cilt güzelliği ve sağlığı kişinin direkt kendisiyle ve genetiğiyle doğru orantılı. 40’lı yaşların başındayım ve en son kaç yaşındayken güneşlendiğimi hatırlamıyorum. Yarı vejetaryen besleniyorum ve neredeyse her gün spor yapıyorum. Bir yıl önce fibroblast uygulaması yaptım. İki ayda bir PRP uyguluyorum, kozmetiklere de inanmıyorum. Sadece kendime uygun nemlendirici kullanıyorum. Sağlıklı ve iyi bir cilt, kadına ciddi özgüven veriyor.

- Hayatta kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?
İnsanın hayatla ilgili hayalleri bitmiyor ama kök hücreyle ilgili çok araştırma ve çalışmam var. Umarım bir gün ülkeme bir ödül ve buluş da ben getiririm, hatta en kısa zamanda...

‘Kızım hayattaki mucizem’

- Aşkınızın meyvesi Aden... Annelik size neler kattı?
Aden, fiziksel olarak bana çok benziyor ancak iç dünyası babasıyla ikiz gibi. Komik, eğlenceli ve sanat yönü çok kuvvetli. Eğlenmeyi ve eğlendirmeyi çok seviyor. Herkesin hayatta mucizeleri vardır, benim hayattaki mucizem Aden... Ona baktığım zaman yapamayacağım hiçbir şey yokmuş gibi hissediyorum. Mesela tekrar üniversiteye dönüp genetik ve kök hücre okumak kızım altı aylıkken aldığım bir karardı. Annelik daha sabırlı, hoşgörülü ve mutlu
olmayı öğretti.

- Kız çocuklarının babalarına olan düşkünlüğü malum. Sizin evde de aynı durum yaşanıyor mu?
Kesinlikle... Kızlar babayla çok iyi anlaşıyorlar ve babaya karşı sevgileri çok daha farklı. Bizde de öyle... Onlar oyun arkadaşı, ben onlara ‘suç ortakları’ diyorum. Çok eğleniyorlar ve babayla her türlü muzurluk yapıldığı için müthiş bir uyumları var.

- Yoğun bir iş hayatı ve ev arasındaki dengeyi nasıl kuruyorsunuz? 24 saat size yetiyor mu?
Ağır bir tempom var doğru... Burak’ın da iş zamanları temposu çok yüksek ama birbirimizi idare etmeyi öğrendik.