Cadde Ev işi, siyaset ve aşk

Ev işi, siyaset ve aşk

26.04.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Ev işi, siyaset ve aşk

O akşam ben de şöyle bir öneride bulundum: Öncelikle ev kadınlarının ve evlerinde tek kişi olarak yaşayan ilçe sakinlerinin yararlanabileceği ama herkese açık Beşiktaş Çamaşırhaneleri ve Mutfakları.İsteyen herkes önceden adını yazdırarak buralara gelecek, çamaşırlarını yıkayıp ütüleyecek, yemek üretimine katılacak, yapılan yemeklerden ihtiyacı kadarını alıp gidecek.Sistemden yararlananların getireceği ve belediye kaynaklarından elde edilecek malzemelere dayanacak olan bu işlikler, büyük deterjan ve gıda firmalarından sponsorluk da alabilirler.Bu tür bir işleyişin, Beşiktaşlılara sağlayacağı ekonomik rahatlamanın yanı sıra sosyaldemokrat siyasete yakışacak başka politik sonuçları da olabilir.Gizli sömürü ve şiddete en fazla maruz kalan, sesini toplumsal yaşama en az katabilen, en az örgütlü ev kadınları genellikle evlerinde tek kişi yaşayan entelektüellerle, feministlerle, devrimci öğrencilerle, sendikacılarla sık sık bir araya gelecek ve içeriden sadece temiz çamaşır ve sıcak yemek değil, yeni sivil toplum örgütleri, çözümleri ve bazen de aşk çıkacaktır. Geçen çarşamba akşamı bir grup gazeteci Beşiktaşın CHPli yeni Belediye Başkanı İsmail Ünal ile bir akşam yemeğinde buluştuk. Kutlama, tebrik etme, söz konusu cıva gibi bir adam, yani Başkan Ünal olunca epey bir şakalaşma faslının ardından projeler sayılıp dökülmeye başlandı. Taksim ve Cihangirdeki kafeler yazarlar arasında paylaşılmış gibi bir manzara arz ediyor.Hilmi Yavuz, Demir Özlü gibi yaşça biraz daha ilerideki isimler Taksimde, The Marmarada kalırken, birçok genç ve orta yaş kuşak yazar Cihangire inip Savoy, Rafineri ve Smyrnaya dağılıyorlar.Tuba Akyol, Yıldırım Türker, Özen Yula Savoyu tercih ederken, Lale Müldür, Perihan Mağden, Murathan Mungan sıklıkla Rafineride oturuyorlar. Smyrnanın ise Yalçın Küçük ve genç müritlerinin katıldığı pazar kahvaltıları çok konuşuluyor. Cüneyt Özdemir ve arkadaşları da kafenin müdavimlerinden. Bu isimlerin ortak tercihi ise semtin "Çınaraltı" tabir edilen çay bahçesi. Yazarlar kafeleri paylaştı Eurovisionda Belçikayı temsil edecek müzisyenler bir TV ekibi ile Beyoğlunun fal kafelerinden Cafemsiye gelip yarışma sonucu için fal baktırdı. Belçikanın falı Beşiktaş çarşısında şu sıralar Serdar Bilgilinin giyim kuşamındaki ve hatta cildindeki değişimlerden söz ediliyor. Biraz ima, biraz da kırgınlıkla. Serdar Başkanın bu çabalarının esin kaynağı beraber olduğu erkeklere "estetik müdahaleleri" ile tanınan Esin Maraşlıoğlu imiş. Başkanın esin kaynağı Geçen çarşamba Türkiye Komünist Partisinin Beyoğlu ilçe binasına girmemiz icap etti. Beyoğlu gibi bir sosyal ve kültürel ortamda, kocaman bir daire. Genç partililerden bir grup, güç kuvvet yerinde ama mekânda kirden, pastan geçilmiyor. Bizim kuşak devrimcilerin cezaevlerinde bile, nasıl iç açıcı koğuşlar döşediklerini hatırladım TKP binasındayken. TKPnin hali Beyoğlunda hafta sonları çoğu kafe ve kulüpte biranın fiyatı yüzde 50 zamlı satılıyor. Neden? Hafta sonları ilçeye akın başlayınca kıtlık meydana geliyor da biranın değişim değeri mi artıyor? Ya da: Eğlence yerlerini haraca bağlamış güç odakları, suç örgütleri hafta sonları taleplerini mi yükseltiyor acaba? Hafta sonu birası