ADALAR YOLCUSU KALMASIN
Adalar’a başlatılan günlük turlar, ekime kadar sürecek. Bu vesileyle profesyonel rehberler eşliğinde Adalar’ı gezebilir, hem yeni bilgiler edinip hem de yaz mevsiminin tadını çıkarabilirsiniz
Havaların jet hızıyla ısınıp soğumasına İstanbulluların adapte olabilme gücüne hayranım. Hafta sonu güneş açtığı anda dolan Adalar İskelesi’nin kalabalığı görenlere mahsus, ayrıcalıklı bir durumdu. Ada sakinlerinin verdiği tüyoya göre, deniz otobüsüne binebilmek için bir saat evvel sıraya girmek gerekiyormuş. Bu arada Adalar Turizm Geliştirme Merkezi, Antonina Turizm ve Mavi Marmara Ulaşım Kooperatifi işbirliğiyle, Adalar’a günübirlik turlar başlatmış. Hem de
30 Eylül’e dek her gün... Bu işin bence en çekici yanı, Adalar’a ulaştıktan sonra başlıyor. Büyükada’da yürüyüş turu düzenliyorlarmış mesela... Aynı turun Heybeliada versiyonu ve Denizden Adalar Turu da var. Profesyonel rehberler eşliğinde ve çeşitli dillerde yapılacak turlarla Adalar tanıtılıyor, oralardan gelip geçmiş ünlüler de ziyaretçilere anlatılıyor. 31 Mayıs’a dek hafta sonları, hazirandan eylüle kadarsa her gün yapılacak bu turlarla, hem açık havanın nimetlerinden yararlanıp hem de yeni bilgiler edinmek mümkün olacak. Adresi de vereyim: Mavi Marmara İskelesi, Bostancı.
Bant Mag. yeni mekânında
Kadıköy’ün bohem ve entelektüel kimliğini pekiştircek bir mekân daha Bant Mag.cılar tarafından hayata geçirildi. Yeni mekânlarının ilk sergisinin küratörlüğünü, çizgilerinin takipçisinin çok olduğunu iyi bildiğim bir isim; Sadi Güran yapmış. 13 sanatçının katılımıyla gerçekleşen ‘Kırma Sergi’, ismiyle müsemma; sadece illüstratörlerin işlerine yer veren bir sergi olacak. Bant Mag.cıların orijinal eser arayışında olanların dikkatini çekecek bir teklifi de var. İşlerine Bant Mag.’da rastladığımız 14 sanatçının ayrı ayrı ve her biri Hitchcock filmlerine ve karakterlerine ithafen hazırlanmış işlerinin sınırlı sayıdaki baskıları, hem Bant Mag. mekânında hem de www.bantmag.com/mekan adresinden online satın alınabiliyor.
Kent fısıltısı: Rafinera
Dergi için sürekli artan bir tempoda çalışmaya başlayalı beri, akşam yemeklerim dürüm-dönere, atıştırmalıklarımsa kestane şekerine dönüştü. Spor konusunda da vaziyetim Allah kerim! En azından mideme sağlıklı bir şeyler girsin ve ben bunun için minimum uğraşayım derken, arkadaşlarımın çoktan beri yararlandığı bir servis geldi aklıma: Rafinera... Kilo vermek isteyen de, derdi sağlıklı beslenme olan da bu servisten yararlanabiliyor. Ben özellikle hafta arası iş günlerini dert edindiğim için 5 günlük paket seçtim. Akşam yemeği hariç 2 ara öğün, kahvaltı ve öğle yemeği paketimle mutlu mesut yaşıyorum. Akşam yemeklerinde abartmayı seven bir bünyem olduğundan (bununla övündüğümü sanmayın!) gün içinde sağlıklı ve az kalorili seçimler işime geldi. Yanı sıra, her zaman yaptığım gibi sürekli su ve biraz kahve içmeyi de ihmal etmiyorum. Rafinera servisi her gün aynı saatte yemeğimi getiriyor. Öğle tatillerinde dışarı çıkmayı pek tercih etmediğim için yemeğimin yanımda olması işime geliyor. Çeşit bol, sabah “Bugün ne yollamışlar?” diye sürpriz yumurta heyecanıyla açıyorum paketi... Özellikle sıkı diyete girmek isteyenlerin bu servisten fayda göreceğine eminim. Peki eksisi yok mu? Gelen yemeği ısıtmaya üşenenlerin, öğle tatilini ofisten uzaklaşmak için heyecanla bekleyenlerin beklentilerine ters düşebilir. Bir de tüm günün yemeğinin kutu kutu sıralanmasını da seksi bulmayanlar olabilir. Ama ben bu minimum çabayla dengeli beslenme lüksüne bayıldım. Eskiden çok daha butik servis veriyordu Rafinera ve fiyatlar, o seçkin azınlık(!) hariç kimsenin ulaşamayacağı düzeydeydi. Şimdi kalori üzerinden tanımladıkları paket seçeneklerini yenilemişler ve fiyatları da indirmişler. 29 TL’den başlayan seçenekler var. Detayları öğrenmek için
www.rafinera.com sitesini ziyaret etmeniz lazım. Bu arada 2009’da Endeavor Türkiye, 2010’da da Dünya Girişimcisi Ödülü aldıklarını da hatırlatayım.