Etraf okul çantası, matara, kırmızı kalem dolmuşken sonbaharı evinde değişikliklerle karşılamak isteyenlerin göz atması gereken bir alışveriş sitesi, perabulvari.com...
Okuduğum tüm dekorasyon dergileri, mevsim değişikliklerini 1-2 renk dokunuşuyla yaşadığınız mekanlara yansıtmanın yollarından bahseder durur. Yaz gelince canlı renkte yastıklar, kış gelince antrasit koltuk kaplamaları, yünlü koltuk şalları ve diğerleri...
Bence eve yapacağınız ve sizi en iyi yansıtacak dokunuş, dekorasyondan öte seçtiğiniz objelerle kendini gösterir. Bahsettiğim dokunuşu daha da bir kişiselleştirmenin yoluysa, kesinlikle sanatla barışmaktan geçiyor. Barışmak diyorum, çünkü insanların herhangi bir galeriye girip de beğendikleri eserin fiyatını dahi sormaya çekindiklerinden haberdarım. Sanat eseri almanın tek şekli, Burhan Doğançay’ın ‘Duvarlar’ serisinden bir eser edinmek değil! Adı bilinmeyen bir sanatçıdan, sadece hoşunuza gittiği için aldığınız bir eser de hem kendinizi daha çok sevmenize yarar, hem de para harcama konusunda bir adım daha olgunlaştığınıza delalettir.
Açıldığından bu yana hızla büyüyen, hakkında iyi yorumlar duyduğum bir site, perabulvari.com. İçeriğindeki ürünler ev dekorasyonu, mobilya ağırlıklı. Şimdi bahsettiğim dokunuş için ne cesareti ne de bütçesi olanlara da harika bir önerileri var. Her cuma Türkiye’nin önde gelen sanatçılarının eserleri perabulvari.com’u adeta bir sanat galerisine dönüştürür olmuş... Sitede özgün eserleri satılan isimler arasında Devrim Erbil, Burhan Doğançay, Turhan Selçuk, Ferruh Başağa, Adnan Çoker, Adnan Turani gibi çok kıymetli sanatçılarımız var. Kurucu Emre Kızıl, “Herkesin bütçesine göre bir sanat eseri alma keyfini yaşamasını istiyoruz” diyor. Bunun için Türkiye’nin bu önemli sanat insanlarının özgün imzalı baskılarını, müthiş uygun rakamlarla ve taksitle dahi ödeyebilecek şekilde sunuyorlarmış. Yola çıktığınız nokta, ayırdığınız bütçe ne olursa olsun, sanat eseri toplamanın keyfi bağımlılık yaratır. Biraz olsun merakı olanların, nasıl başlayacağını bilemeyenlerin perabulvari.com’dan gelen bu esaslı teklifi es geçmemelerini öneririm...
Adidas’la Stella evliliği hiç bitmesin!
Sonbahar önerilerine ters köşeden bir vuruş daha... Yaz boyu spor yapmaya üşenen bedenleri kışa hazırlamanın, mevsimsel depresyona karşı koymanın yolu spordan geçer. Spor salonunda Alman voleybolcu gibi görünmeden dolaşabildiğimiz, içinde kendimizi en ‘stylish’ hissettiğimiz koleksiyon, Adidas’ın tasarımcı Stella McCartney’le çok akıllıca kotardığı Adidas by Stella McCartney koleksiyonu...
Yıllardır müptelalarının sayısının arttığı, özgün çizgisini hiç kaybetmeyen koleksiyona Sonbahar/Kış 2012 sezonu için ‘studio’ serisi eklenmiş. Spor kıyafetinizle göğsünüzü gere gere ortalıkta dolaşmanıza imkan veren parçalar var koleksiyonda... Hele kapuşonlu sweatshirt modelleri, hafta sonları da giymek isteyeceğiniz şıklıkta... Koleksiyona yeni sezonda siyah, gri ve pembe hakim... Tüm ürünler ‘adipure’ adı verilen, performans artırıcı teknolojik detaylar eklenerek tasarlanmış. Yine koleksiyonda yer alan kazaklara ve örgülü parçalara da dikkat! Hatırlatma: Adidas by Stella McCartney koleksiyonu, standart spor kıyafetlerinden daha pahalıya satılıyor. Lakin bu sabah spor salonunda yeniden idrak ettiğim gibi, spor yaparken dahi stil sahibi görünmenin şu an için tek yolu hâlâ bu koleksiyondan geçiyor. Bu arada yeni ürünler ekim ayında gelecekmiş; meraklıları bugün mağazaya gidip de “Niye bulamadım?” diye düşünmesin...
Kaykay ayakkabısı moda olunca...
Hikayesi 60’lı yılların sonunda Kaliforniya’da başlayan bir marka, Vans... 2012 Sonbahar/Kış Classics koleksiyonuuyla kendi sörf ve kaykay geçmişlerine saygı duruşunu önemsemişler. 70’li yıllarla birlikte önce plaj sonra sokakların markası haline dönüşen Vans’ın bu becerisini halen koruduğunu geçtiğimiz yaz da gördük; sepet örgüsü modeli tüm gençlerin ayağındaydı. Gençlerin lastik ayakkabıyla dolaşma merakını da hatırlatayım; kısaca sonbaharda Beyoğlu, Galata, Kadıköy sokaklarında -kar yağıncaya kadar- Vans modelleri geçidiyle kaşılaşacağınıza emin olabilirsiniz.
