Füsun Önal'ın yaptığı etik mi?

Aslında "şarkıcı" olarak tanıdığımız Füsun Önal'ın şimdiye kadar yazdığı 17 kitabın adları bunlar...Bu kadar müzik albümü olmayan bir şarkıcı için müthiş bir başarı bu... "Bay G", "Silikon Hayaller", "Aslında Hüzündü Hepsinin Yaşadığı", "Başkaları da Hayatı Deniyor", "Bir Kadın ve Yedi Öfkeli Adam", "Deja Vu Sendromu", "Hayat Bir Usanmaz Kitap", "Hayatı Denedim", "Herkese Özgürlük Anne, Ama Bana da", "Matrak Sultan", "Ruhsar Hanım", "Sevişmenin Rengi", "Sinirli Vatandaş", "Valla Kız Değilim", "Var mısın Benimle Uçmaya", "Aşk Çiş Gibidir Gelince Tutamazsın" ve "Hayatımdam Sayfalar"... Füsun Önal onca kitap yazdı ama bunların çoğundan belki de meraklılarından başka kimsenin haberi bile olmadı.Önal'ın kitapları içinde medyada en çok yankı uyandıranı isminden dolayı olsa gerek "Aşk Çiş Gibidir Geldi mi Tutamazsın"dı.Çünkü o kitapta Önal, daha önce canlı yayında "Çişim geldi" dediğinden yani "çiş" kardeşliğinden olsa gerek Tarkan'a da ilan-ı aşk yapmıştı...Önal asıl bombayı ise anılarını yazdığı son kitabıyla patlattı.Önal yeni kitabında, Atilla Özdemiroğlu ile evli olduğu dönemde kendisine ihanet eden eşine Tarık Akan'la karşılık verdiğini, Akan'la Antalya Film Festivali'nde tanıştıklarını, masa altından telefon numarası alışverişi yaptıklarını, sonra da "büyük aşk"larının başladığını yazdı. Önal'ın asıl bombası Çeyrek asır önce yaşanmış bitmiş bir ilişkiyi, karşı tarafın izni olmadan tüm çıplaklığıyla deşifre etmek doğru bir şey mi?Önal'ın yaptığı doğru olsa, Tarık Akan konu hakkındaki görüşünü soran gazeteciye, "Bu konuda konuşmam; karakterime aykırı" diye yanıt verir mi?Benim de yanıtını en çok merak ettiğim şu: Bunu yazarak Önal'ın eline ne geçti?İşin bir tuhaf yanı da Önal'ın kitabına ilişkin yazdıkları.Önal, isim vererek anı yazmanın karşı tarafa ne gibi zararlar verebileceğini kitabında bakın nasıl açıkladı:Kitabında yazdıkları şu satırlar, onun bu konudaki hassasiyetinin de göstergesi:"Hayatımdan Sayfalar'ı yazarken kronolojik tarih sıralamasına göre yazmayı düşünmedim. Hani sohbet ederken 'laf lafı açar' ya... İşte bu kitabı o şekilde düşünerek yazdım. Yani laf lafı açtı, hayatımın sayfaları bir oradan, bir buradan açıldı durdu. Yine de 'pek çok şeyi' yazmadım. Kimsenin canı yansın istemedim. Onun için de yazmadıklarımı 'kendime' sakladım. Biliyorum ki, kitabımı o şekilde yazsaydım, yer yerinden oynardı. Sabah akşam, görsel ve yazılı medyada olurdum. Ama dedim ya, o zaman birileri üzülürdü. Yine de 'sahne ve ekran gerisini' merak eden pek çok kişi kitabı okurken, benimle bir yolculuğa çıkacak. Bilmediği bazı şeyleri öğrenecek, bazı şeyleri benimle yaşarken gülümseyecek, eğlenecek. Yazarak eline ne geçti? Kitabımda: Adları yazılı olanlar... Adları bende saklı olanlar... Artık aramızda olmayanlar... Hayatımdan geçip de kitapta yer almayanlar... Sizlerle renklendim... Mutlu oldum... Uçtum... Eğlendim... Olgunlaştım... İyi ki sizleri tanıdım. İyi ki sizlerle bir şeyler paylaştım İyi ki hepiniz vardınız. Sizleri gerçekten seviyorum... Hayatımın sayfalarını karıştırırken, yaptığım, yaşadığım her şeyden dolayı mutlu ve gururluyum."Şimdi diyeceksiniz ki, "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu"...Haklısınız...Şimdi Füsun Hanım'a sormak gerekmez mi?Adları sizde saklı olanların canları tatlı da Tarık Akan'ın acı patlıcan mı?Benimkisi de laf işte..."Çiş"ini tutamayan birinden sözünü tutması beklenir mi? Bu ne perhiz... Star TV'nin "Popstar Alaturka"sı var...Yakında FOX'un da "Popstar"ı olacak...Dahası...Kanal 1 de çok yakında "Akademi Popstar"a başlatacak.Şimdiye kadar birçok "Popstar" yarışması yapıldı. Onca yarışma Türkiye'ye bir Popstar kazandırmaz mı? Maalesef sıfıra sıfır, elde var sıfır... Buna rağmen yapımcıların ve televizyonların dönüp dönüp "Popstar"a sarılması da anlamlı!Hele hele de iki farklı kanaldaki "Popstar"ın yapımcısının aynı olması daha da anlamlı! Star TV'deki "Popstar Alaturka"nın yapımcısı ve sunucusu Osmantan Erkır...Erkır, FOX'ta başlayacak "Popstar"ın da yapımcısı...Erkır, Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde Cuma akşamları FOX için "Popstar"ı, Pazar akşamları ise Star TV için "Popstar Alaturka"yı yapacak... Bir diğer ilginç durum da şu:Erkır, aynı zamanda FOX'ta program danışmanı... Program müdürü olmadığı için aslında Erkır, fiilen bu işi üstlenmiş durumda.FOX'a hangi programların alınacağına karar veren de bu durumda Osmantan Erkır. "Popstar" yarışmasını FOX'a satan da yine Erkır. Yani alan da aynı insan, satan da... Ve hepsinden önemlisi alan da memnun, satan da... Oh ne ala! Her kanalda bir Popstar Üç yıla yakın bir süredir vekaleten yönetilen TRT sonunda Genel Müdürü'ne kavuştu.TRT Genel Müdürlüğü'ne atanan İbrahim Şahin'in ilk demeci bana çok iddialı geldi.TRT'nin 8 bine yakın çalışanı, 6 da televizyon kanalı var...İbrahim Şahin, "Ben bu personelle 40 kanal yönetirim" dedi... TRT'nin yeni Genel Müdürü'nün ilk demeci aklıma şu hikâyeyi getirdi:Halep'ten memleketine dönen bir adam arkadaşlarına hava atar: "Ben Halep'teyken 10 arşın zıplardım..."Arkadaşları da, "Hadi bakalım, Halep oradaysa, arşın burada zıpla da görelim" derler... Ben de diyorum ki, bırak 40 kanal yönetmeyi... Önce şu reyting ölçümlerinde yerlerde sürünen TRT kanallarını ayağa kaldır...İbrahim Şahin, "Ödüllü ve başarılı bir bürokrat" olduğu iddiasında ama TRT de bürokrasinin düşmez kalelerinden biri...Bir kurum çalışanı, TRT'nin elemanı olduğuna dair resmi bir yazı istediğinde bu kaç makam ve imzadan geçiyor biliyor musunuz?Tam sekiz makam ve imzadan... aeyuboglu@milliyet.com.tr TRT'nin Şahin'i