Oteldeki hazırlıklar sırasında annesinin yıllardır söyledikleri kafasında dönen Nalan, bir hayli stres olurken; Cana da Sedat’a bir kez daha vedalaşmayı teklif etti. Cana, ona Sedat’ın kendisine aldığı bilekliğin aynısını “Artık ortak bir şeyimiz daha var” diyerek hediye etti.
Düğünün ardından Nalan, yakın arkadaşı Billur ile odasına çıkarken; ortadan kaybolan Sedat, Cana ile birlikteydi. İkilinin tuvalette yaptığı kaçamağı duyan Gülcihan Hanım’ın ise başından aşağıya kaynar sular döküldü.
Hemen hemen aynı dakikalarda tuvalete giden Nalan'ın annesi, Cana ile Sedat’ı yan yana görünce olanlar oldu. Asansör beklerken Cana’nın saçına yapışan Feride, kendisinin kimseye benzemediğini Sedat ile ikisini ayıracağını “Seni fazla serbest bırakmışlar. Ben sana öğreteceğim namusu” sözleriyle dile getirdi.
Cana’dan sonra Nalan’ın yanına giden Sedat ise aceleci tavırlarıyla Nalan’ı korkuttu. Soluğu annesinin kapısında alan Nalan, korktuğunu ve burada kalmak istediğini ifade etti. Nalan’ı geri çeviren Feride ise onun artık Koroğlu soyadını aldığını ve yeni bir ailesi olduğunu belirtti ve “Yüzündeki çaresizliği sil ve kocanın yanına dön” dedi.
Gözyaşlarıyla korktuğunu söyleyen ve kapının önünde ağlayan Nalan’ı duyan Feride ona üzülürken; Nalan’ın çaresizliğini gören Hayri de onun omzuna şal bıraktı. Böylece merakla beklenen Hayri de hikayeye dahil oldu. Hayri’nin gelişi ve Feride’nin Cana’ya haddini bildirmesi sosyal medyada gündem oldu.