Aşk garip bir duygu. Zor olduğu kadar güzel. İki ayrı ucu bir arada yaşamak gibi. Sanırsam o yüzden insanın dengesini bozuyor. Ve garip bir şekilde bu dengesizliğin peşinden gidiyorsunuz. Sanki tüm o dengesizliği bütünüyle yaşarsak dengeye oturacakmışız gibi geliyor belki de. Delilik… Ama bir yandan da yumuşacık bir şey işte. Ben beklentisiz, koşulsuz ve sorgusuz bir sevgi diyorum galiba.
Dizinin ilk kast yapım sürecinde yönetmenimiz Deniz Koloş ve kast direktörümüz Mine Güler ile iletişim halindeydik. Bu role uygun olduğumu düşünmüşlerdi. Ben o sırada diğer dijital dizi projemin setindeydim. Bayağı yoğun dönemimden yeni çıkmıştım ki bir anda rol için tekrar iletişim kurduk. Kendimi o gün kostüm provasında, bir gün sonra ise sette buldum.
Hırslı ve çalışkan olmam. Arkadaş çevremde oldukça alay konusuyum bu yüzden. İşim ile ilgili yapmam gereken bir şey varsa olana kadar duramıyorum.
İşimle ilgili çok şey anlatacağım, o yüzden kendimden bir şeyler söyleyeyim. Beni tanımlayacak şeyler mesela; denize girmeyi çok severim, karpuzu da severim. Paraşütle atlamak yaptığım en güzel çılgınlıktı. Çocukken tek amacım futbolcu olmaktı ve hala Cici Bebe yemeyi seviyorum.
Bilinmeyen ilk yönüm; 31 yaşındayım. Bu en şaşırtıcı tarafım bence çünkü kimse inanamıyor. Yaşımı asla göstermediğim için bir yerde mutluyum tabii. Diğer bilinmeyen özelliğim, göründüğüm kadar tatlı olmamam bence. Dış görünüşüm insanlarda çok daha sakin ve yumuşak bir intiba yaratıyor, fakat tam tersine inatçının ve bazen birazcık delinin önde gideniyim.
Yazdığım projeleri hayata geçirmek istiyorum. Türkiye’de kadın yazar oldukça az. Benim canım yazmak istiyor. Yazıyorum da; oyun, dizi vs… Bunları olgunlaştırmak ve kadın hikayeleri anlatmak istiyorum. Tabii ileride bir oyun yönetmek de harika olur. Ayrıca sanat filmlerinde çalışmak istediğim değerli yönetmenler var. Şans bulmayı ve değerlendirmeyi çok isterim.