17.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
SERCAN KISMET - sercan.kismet@milliyet.com.tr
- ‘Evli ve Öfkeli’ dizisinde Seray karakterini neden tercih ettiniz?
‘Avrupa Avrupa’dan sonra üç senedir dizi sektörüne ara vermiştim. Çünkü her defasında bir önceki rolün tekrar etmemesi için mücadele veriyorum. Beklentimin de ödülünü alıyorum. Karakteri çok iyi ortaya çıkardığınız zaman size yapışabiliyor. Bir anne ya da avukatı canlandırdığınız zaman aynı karakter rolleri geliyor. Bu tarz şeyleri kırmak istiyorum. Seray da farklı bir karakter olarak karşıma çıktı. En son ev kadınını canlandırdım, şimdi ise popüler ve star bir oyuncuyu oynuyorum.
- Karakteri canlandırırken zorlanıyor musunuz?
Seray’la farklıyız. Meslek hayatımın 23 senesini arkamda bıraktım. Benim diyeceğim karakterler oynamadım. Halen gizli bir Ebru saklıyorum. İçimde kimseye göstermediğim farklı bir Ebru var.
- Gizli Ebru’yu ne zaman canlandırırsınız?
Onları yakınlarım bilir. Ne sahnede, ne de ekranda görürsünüz.
- Dizinin ‘Umutsuz Ev Kadınları’na benzediği söyleniyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Dört kadın olunca öyle oluyor. Daha önce ‘Omuz Omuza’ diye dizim vardı, ona da benzetiyorlar. Bu gidişle ‘Sex and the City’e benzeyebilir.
- Başrolde dört kadın var. Kadınların birbirleriyle anlaşamadıkları söylenir. Sette nasıl bir ortam var?
İnsan cinsiyle olan bir şey değil. İnsanın kültürü, duruşu ve hayat tarzıyla ilgili olduğunu düşünüyorum. Güzel bir ekibiz. Her şey sıcak ve güzel. Dört kadınla sınırlı değil, geniş bir kadroya sahibiz.
- Dizide aldatılan bir kadını canlandırıyorsunuz. Gerçek hayatta böyle bir olay yaşasanız nasıl tepki verirsiniz?
Aldatılma konusu değişik. Bazı şeyler yaşamadan konuşulacak şeyler değil. Hayatımda hiçbir şey yaşamadan fikir üretmekten hep kaçmışımdır.
- Oynadığınız diziler kısa sürede ekrandan kalkmadı. Formülü nedir?
Senaryoları kendim seçiyorum. 23 sene geçtiği için artık anlayabiliyorum. Bu konuda kendime çok güveniyorum. Vakti zamanında gazino kralları beğendikleri seslere kartlarını veriyorlardı. Öyle bir kart bende de olsaydı, çok kişiyi şöhret etmiştim. Işığı çok iyi anlayabiliyorum. Sadece içeriği değil yapısını görebiliyorum. Görünen kısmın altındakini görebiliyorum.
‘Tiyatro beni geliştiriyor’