Cadde Gülben, Perihan'ı fena kızdırdı

Gülben, Perihan'ı fena kızdırdı

15.06.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Gülben, Perihanı fena kızdırdı

Perihan Savaş-İbrahim Tatlıses'in kızı Melek Zübeyde'nin nişanına gittik. Melek Zübeyde, Köşebaşı Kebap ve Et lokantalarının ortağı Ali Akkaş'ın oğlu Volkan ile nişanlandı. Hilton Oteli Convention Center'da yapılan nişana gelenleri ve bazı dedikoduları, gazetelerden, televizyonlardan öğrenmişsinizdir. Ben kimsenin görmediğini, bilmediğini aktarmak istiyorum. Bir kere, çok zengin bir mönü vardı; geleneksel meze tabağı, ıspanaklı krep, Akdeniz pilavı ve sote mevsim sebzeleri ile acılı dana, haşhaş tohumu sepetinde mevsim meyveleri, vanilyalı dondurma. Her çeşit yerliyabancı içki su gibi aktı. Volkan'ın babası Ali Akkaş'ı 25 yıldır tanırım. İmparator'u da 30 yıldır tanıyorum. Törende iki tarafın da ortak dostu olarak yer aldım ve Perihan'ın annesinin masasında oturdum. Nişanın solisti Gülben Ergen'di. Ama bir gaf yaptı ki bu kadar olur. Programa başlamadan öne"İbrahim Tatlıses'in kızı Melek'in nişanında şarkı söylemekten çok mutluyum" dedi. O anda davetlilerden biri sahneye fırlayarak "İbrahim Bey, Melek'i tek başına doğurmadı, bir annesi var; Perihan Savaş" dedi. Bu olaya Perihan da çok bozuldu. Bir süre sonra Gülben 'Senede Bir Gün' şarkısını söylerken Perihan'ı ve İmparator'u kolundan tutup sahneye çıkardı. Herkes güzel bir dans sahnesi gördü. Özellikle İbrahim duygulu anlar yaşadı. Perihan'a sarıldı, kızı ve Perihan halay çekerken ağladı. Yüzükleri aslında İmparator'un yakın dostu olan DP Genel Başkanı Mehmet Ağar takacaktı. Ama İmparator'un Genç Parti'ye geçmesi Mehmet Ağabey'i kırmış. Perihan'a telefon açarak gelemeyeceğini söylemiş. O nedenle yüzükleri eski bakanlardan Mehmet Ali Yılmaz ve Cavit Çağlar birlikte taktı. Derya Tuna gecede yoktu. Ama İdo ve Ahmet Tatlı, kardeşleri Melek'i yalnız bırakmadı. Cumartesi geceleri, Fox'ta yayınlanan ve jüri üyeleri arasında bulunduğum 'Bir Dilek Tut'un ardından, programın sunucularından Cenk Eren ile birlikte Geçtiğimiz hafta iki günlüğüne Bodrum'a gittim. Ama yağmur, fırtına derken pek bir şey anlayamadan geri döndüm. Bodrum dedikodularını Pazar POSTASI'nda bulacaksınız. Döner dönmez de ayağımın tozu ile daldım İstanbul gece yaşamına. Yağmur, malum, İstanbul'u da vurdu. Eğlence yaşamının patronları ile konuştum; Yağmurun açık mekanlara verdiği zarar 3-4 trilyon. Özellikle Kuruçeşme-Arnavutköy hattında yer alan Sortie'nin, Reina'nın içindeki 17 lokanta ve bar sahibi bayağı dertli. Beyoğlu'nun Reina'sı Vento başta olmak üzere pek çok teras sahibi kan ağladı. Neyse, hafta sonunda Maçka Demokrasi Parkı'nın içindeki Cahide Sayfiye'deydim. Avukatım ve dostum Ersan Taştekin, güzel karısı Burcu, İstanbul Cerrahi Hastanesi'nin ortağı olan ve kardeş gibi sevdiğim Şelale Zarakol, tekstilci eşi Ömer Ağabey ile birlikte gittik. Cahide'nin bir avantajı da yazlık ve kışlığın aynı alanda olması. Candostum olan patron İzzet Çapa yine bir sürü masraf yapıp sağ kolu 'kraliçe' Rose Kar ile mekanı tepeden tırnağa yenilemiş. Mönü, şovlar, 'Afrodit' Banu Alkan, Eyşan Özhim bu yıl Cahide Sayfiye'nin yıldızları. Tabii Cengizhan, Metin, Hala, Şilan ve Nihat ile birlikte. İspanya'ya gittiğimde en çok yediğim 'tapas'ı da (zeytinyağı, peynir, patates, jambon, sosis, balık ve sebzelerle hazırlanan geleneksel bir meze) Cahide Sayfiye'nin mönüsüne koymuşlar. Kelime anlamı kapak olan 'tapa'dan türetilmiş. Bu kelimeyle ilgili sayısız rivayet var. Bunlardan birine göre İspanyol kralı, aşçısına, midesine ağır gelmeyecek bir şeyler hazırlamasını emreder. Aşçı hazırlar. Kral bu minik mezelerden o kadar memnun kalır ki iyileştikten sonra da aynı tarzda yemeyi sürdürür. Böylece 'tapas' dünyaya yayılır. El Bulli'de bunlar birer-ikişer lokmalık miktarlarda geliyor ve kaşıkta servis ediliyor. Cahide Sayfiye'nin tapas mönüsü Pedro's Cocina'yı Gazi ve Bilal Ateş hazırladı. Cahide Sayfiye bu yaz yeni dekorunu açık mutfak ve tapaslarla öne çıkarmış. Açık mutfaktaki buzdolabında türlü türlü jambon, salam ve kurutulmuş et var. Nükhet ve Cenk rakipler Cahide Sayfiye şeker gibi bir yer olmuş, insanın yedikçe yiyesi geliyor. O akşam masamıza Suat baktı, çok başarılıydı. Bu yıl eğlence dünyasının en büyük yeniliklerinden biri de J&B viskili mohito. İspanyol sahillerinde, Ibiza ve Majorca'da insanların elinden düşmeyen J&B mohito, karaüzümlü votka ve arka arkaya üç tane içtiğim sakızlı martini, barın gözdeleri. Ayrıca Cahide'de bu yaz eğlence de diz boyu. Altı yıl birlikte çalışan Nükhet Duru-Cenk Eren ikilisi rakip oldu. Cenk Eren 25 Haziran'dan itibaren her pazartesi, kurduğu yeni dans grubu Cenk Orient Night ile Cahide Sayfiye'de olacak. Nükhet Duru ise salı geceleri Cahide'nin grubu ile hazırlayacağı bir kabareyle eğlencede tavan yapacak. Nükhet'in 1965'li yıllardan günümüze kadar tüm assolist tiplemelerini de yapacağı kabare, haziran sonundan itibaren başlayacak. 19 Haziran'da ise '1001 Gece Masalları Show' var. Bu arada İzzet Çapa'nın ekibinden Burak ve Mustafa'yı kutlarım. Çünkü Cahide Sayfiye'nin başarısında onların da büyük emeği var. Arto'nun eski vokali Nihat'ın sesi ve şarkıları ise izleyenleri mest ediyor. Cahide Sayfiye'nin telefon numarası (0212) 219 65 30. Eğlence ve yemekte Cahide Sayfiye zirvede Bugüne kadar kumarda trilyon kaybettiğini söyleyen ve artık tövbekar olan Serdar Ortaç, şimdi tüm kazandığını gayrimenkule yatırıyor. Önce ailesine bir ev aldı. Sonra da İstinye'deki Meyyali Restaurant'ın karşısında bulunan, Boğaz manzaralı villayı 1 milyon dolara satın aldı. Ardından yanındaki villaya da talip oldu ve 1.5 milyon dolar ödeyerek orayı da aldı. Çok akıllandığını ve kazancını Mehmet Ali Erbil gibi emlaka yatırım yaparak değerlendirdiğini söyleyen ünlü popçu "Artık kumarın 'k'sini ağzına alana dost diye bakmıyorum, hayatımdan çıkarıp atıyorum" diyor. Serdar'ın yatırımı kumara değil, eve Evet, bu karşılama biraz geç oldu ama bence temiz oldu. Sevgili Mehmet Barlas, yazılarını keyifle okuduğum, benim için her zaman önder olmuş yazarlardan biridir. Cine 5'te sevgili Deniz Akkaya ile birlikte sunduğu 'Başka Yerde Yok' adlı programına konuk olduğumda kendisine olan hayranlığım artmıştı. Daha sonra da Emre Kongar ile birlikte NTV'de sunduğu 'Yorum Farkı'nın tiryakisi olmuştum. Şimdi daha yakınız. Çünkü Mehmet ağabey salı gününden itibaren Türkiye'nin en çok satan gazetesi POSTA'da yazmaya başladı. Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Çok Çok dikkat! Sevgili Ufuk Güldemir ile birlikte, Milliyet Gazetesi'nde kısa bir süre çalıştık. Genel yayın yönetmenliği yaparken benden, bir magazin ilavesi çıkarmamı istedi. Ama yollarımız erken ayrıldı. İlaveyi, PASHA adıyla, Yalçın Doğan'ın yayın yönetmeni olduğu dönemde çıkardım. Ufuk Güldemir ile dostluğumuz yıllarca devam etti. Bence o, sadece en çok izlediğim haber kanalı Habertürk'ün kurucusu değil, Türk medyasının adam gibi adamlarından biriydi. Ölümü beni de çok yaraladı. Başımız sağ olsun. sdudek@posta.com.tr Başımız sağ olsun