'Güzellik kaygısı taşımadım'

‘Kara Sevda’ dizisinde üç problemli çocuğu olan Fehime karakterini canlandıran Zeyno Eracar, rolünü iyi oynamanın peşinde oldu- ğunu söyledi. Dizi dışında ‘Ben O İstanbul’u Çok Sev- dim’ adlı tiyatro oyunuyla da sevenleriyle buluşan Eracar’la çalışmalarını ve hayata bakışını konuştuk.

- Oynadığınız Fehime nasıl bir karakter?

Hayatın içinde olan gerçek biri. Kocasını severek evlenmiş. Ailesine karşı saygısı, sevgisi çok büyük. Korumacı ve otoriter bir yapısı var.

- Üç çocuğunun da birbirinden farklı problemleri var. Fehime’nin bu yükünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her anne, çocuğunun mutlu olmasını ister. O da evlatlarının mutluluğu için çaba harcayan bir kadın. Ama yükü ağır, işi zor.

- Fehime’yi başkası canlandırsaydı siz o çocuklardan hangisine üzülürdünüz?

En çok Fehime’ye üzülürdüm. Çocuklar bir şekilde toparlanıyor ama olan anne ve babalara oluyor. Yönetmenimiz Hilal Saral, anne rolünü çok iyi işledi. Her zaman yanımda olup, beni üst noktaya taşıdı.

- Rolünüz size neler kazandırdı?

Fehime çok sevildi. Herkes, onda kendi annesinden bir şeyler buldu. Belki de bana kazandırdığı şey tam olarak bu. İnişleri çıkışları, yanlışları, doğrularıyla anne olmanın, yuva kurmanın ve sürdürülebilir kılan olmanın ağırlığıyla gerçek bir karakter.

- Dizideki genç oyuncular için neler söyleyeceksiniz?

Öğrenmenin sonu yok. Genç
lerden de ustalardan da öğrenecek çok şey var. Ne yapmak istediğinizi bilin yeter. Mesela ben duygumu iyi yakalamanın peşindeyim. O yüzden karşıma çıkan rollerde hiçbir zaman güzel görünme kaygısı taşımadım. Çünkü öyle öğrenmedim.

‘Tiyatroda olmak keyifli’

- ‘Ben O İstanbul’u Çok Sevdim’ tiyatro oyunundan bahseder misiniz?

Tiyatro sahnesindeki Mine, ekranlardaki Fehime’den farklı. Özen Yula’nın yazıp yönettiği oyun için 2-3 aylık bir prova süreci geçirdik. Kendimi iyi hissettiriyor. Aynı sezon içinde farklı kadınları canlandırmak, başlı başına keyif.

- Dizi ve tiyatro bir arada yorucu olmuyor mu?

Oyunculuk disiplin ister. Kurallarınızı koyarsınız ve çiğnemezsiniz. İşte o zaman yorucu olmaz. Olsa bile verdiği keyif ve heyecan buna değer.

- Genç nesil para kazanmak için oyuncu olmak istiyor. Siz bu durumdan rahatsız mısınız?

Gençler maalesef tüm işleri para kazanmak için istiyor. Elbetteki para kazanmak gerekiyor. Ama bu süre zarfında çalışkan ve sabırlı olunmalı. Sevdiği ve yeterli olduğu iş dalında sabırla çalışması gerek. Kısa sürede bir yere gelmek isteyen insanlar hep vardır ve olacaktır. Ama bizim sektör acımazsız. Oyunculuk; yetenek, sabır, eğitim ve disiplin meselesidir. Eğer bunlar olmazsa geldikleri gibi giderler.

‘Oyuncuyum demezdim’

“Dizi sürelerinin 140 dakikaya çıkması bizleri zorluyor. Ama düzelmesi için de pek çok girişimde bulunuluyor. Sonuçta, ‘Oyuncuyum’ demek çok güzel... Eskiden çekinir, söyleyemezdim. Yıllar geçtikçe alıştım.”