CaddeHaberin vitrini önemli, peki mutfağı değil mi?

Haberin vitrini önemli, peki mutfağı değil mi?

24.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Haberin vitrini önemli, peki mutfağı değil mi

Kanal D'de 67 yaşındaki Mehmet Ali Birand var.Show TV'de 60 yaşındaki Ali Kırca ekranda.Yakında Star TV'de ana haberi sunacak Uğur Dündar 65 yaşında.Son anda bir değişiklik olmazsa 25 Şubat Pazartesi akşamı atv'nin ana haberlerini sunacak Mehmet Barlas ise 66 yaşında...Medyatava editörleri dört kanalın ana haber bültenini dikkate aldığı için söz konusu anchormanlerin yaş ortalaması haliyle 64.5'e yükseliyor...Ve en gençleri de Ali Kırca oluyor.Kanal 1'in ana haber bültenini sunan 46 yaşındaki Fatih Altaylı'yı kapsama alanı dışına iterseniz elbette ki ortaya böylesine yaşlı bir anchor tablosu çıkar... Altaylı'yı hesaba katınca da yaş ortalaması 64.5'ten 60.8'e iner.Reytingi yüksek dört ana haberi baz aldığınızda durum böyle... Ama işin içine FOX'u, TRT 1, ne bileyim NTV, CNN Türk'ü, tv8'i de kattığınızda durum hiç de öyle değil.Evet, majör kanalların ana haber bültenlerini sunanların profilinde ciddi bir değişim var...Şimdilerde haberi sunan ne kadar "olgun" ve "tecrübeli"yse sunduğu haber de o denli "doğru" ve de "saygın" gibi yaygın bir inanış daha doğrusu bir trend söz konusu...Peki bir haberi güçlü kılan şey sadece bu mu?Bugün "magazin" ya da "sulu" diye adlandırılan "haber"leri sunanlar arasında da bu "tecrübeli" ve "olgun" insanlar yok muydu?Haber midir önemli olan, yoksa onu sunan mı? "Vitrin"e verilen önemin değil yarısı, 1/10'u işin mutfağına yatırılmadıktan sonra çabuk düşer o "cila"...Elinizde çalışkan arılarınız yoksa kovanınız altından da olsa ne fayda?Tüm haber emekçilerine saygılarımla... Birkaç gün önce Medyatava'da televizyonların ana haber bültenlerini sunanlara dair ilginç bir analiz vardı. Powertürk'ün Müzik Ödülleri Töreni'ne katılanlara "Power Grup" yayınlarının kulvarlarındaki durumlarını gösteren istatistik çalışmalarının yer aldığı birer katalog da dağıtıldı.Power FM, Powertürk FM, PowerXLextralounge ve Powertürk TV'nin sektörlerindeki yerini gösteren tabloları dikkatlice inceledim.2007 Ekim - Aralık arasında 24 ilde RİAK'ın (Türkiye Radyo Ölçüm Sistemi) yaptığı araştırmaya göre Türkiye'nin "Yabancı Müzik"i dinlediği radyolar sıralamasında ilk üç şöyle: KRAL FM, AB grubunda 1 NUMARA Power FM 2.79Metro FM 2.24Radyo Mydonose 1.00 Ancak iş müzik türü ayrımı yapmadan insanların en çok hangi radyoları dinlediğine gelince ortaya bambaşka bir tablo çıkıyor. RİAK'ın yine aynı dönemi kapsayan ve hedef kitlesi AB olan dinleyici grubunda ise ilk 10 sıralaması şöyle: Radyo İzleyici (%) Kral FM 10.27Süper FM 7.47Powertürk 6.77Radyo D 5.50TRT FM 5.13Power FM 5.01Best FM 4.46Alem FM 4.13Slow Türk 3.62Show Radyo 3.47 Radyo İzleyici (%) Rüyhan Duralı'daki 'Şansa Bak' Bir erkeğin asker kaçağı olup olmadığını kimler bilir?_Bağlı olduğu askerlik şubesindekiler, onlar yazı göndermişse polis, o kişinin muhtarı bir de en yakınları...Bu tipler, yurtdışına çıkmaya kalkmadıkları ve polisin rutin kimlik kontrolüne denk gelmedikleri sürece de kendilerini gizlemeyi bilirler... Ne zaman ki birinin işyerini veya evini polis basar da onu yaka paça askere gönderirlerse bilin ki birileri onu ihbar etmiştir.Bir süre önce FOX'un binasına giden polisler Rüyhan Duralı adlı televizyoncuyu "asker kaçağı" olduğu gerekçesiyle gözaltına aldı. Duralı, ardından da vatani görevini yerine getirmesi için kışlaya gönderildi. Duralı'nın askere gidişi çok ilginç bir döneme denk geldi.Çünkü Duralı, FOX ekranında yaptığı küçük operasyonlarla kanalın reytingini artırıp göze girdiği ve formatı kendisine ait "Şansa Bak" adlı yarışmayı başlattığı dönemde askere gitti. Rüyhan Duralı'nın askere gitmesinden sonra FOX'ta hakkında konuşulanlar da ilginç.Kimilerine göre onu ihbar eden kişi Ahmet Çakar'ın sunduğu "Şansa Bak"ı yapmak için birlikte yola çıktıklarından biri, kimilerine göre ise askerlere yakınlığıyla ünlü bir televizyoncu... Rüyhan Duralı, ona verdiği sözü tutmamış. O da, polise "Bu adam asker kaçağı" demiş... Romanler değil reyting bitirdi Magazinciliğe başladığım ilk günlerden bu yana tanıdığım yönetmen Yaşar Seriner'i Beyoğlu'ndaki dernekte oyun oynarken görünce hayrola abi bugün "Görgüsüzler" dizisinin repo günü mü diye sordum.Bir Erler Film - Türker İnanoğlu yapımı olan "Cennet Mahallesi"nden sonra onun yeni versiyonu olan "Görgüsüz"lere de yönetmenlik yapan Seriner, "Dizi bitti" dedi...atv'de ekrana gelen ve ilk günden itibaren Romanları kızdıran "Görgüsüzler"in altı bölümde bitmesine "mahalle baskısı"nın mı yoksa başladığı gibi iyi gitmeyen reytinginin mi sebep olduğunu merak ettim. Yaşar Seriner'in anlattıklarından ortaya çıkan sonuç şu: Biz dizinin ömrünü belirlemede "mahalle baskısı" falan hikaye... Günümüzde en büyük güç reyting... Reytinginiz yüksekse top atışı bile sizi yerinizden edemez. Reytinginiz düşükse sizi hiçbir güç ekranda tutamaz. aeyuboglu@milliyet.com.tr