Handeye 200 milyarlık ambargo

Bir kere herkesin kesesine uygun güzellikler var, bu böyle biline. Telefon numarası (0212) 245 10 71. Efendim, bir kez tesadüfen gidip yazmıştım. Ama bu sefer bilerek ve keyifle gittim. Sebadaki komşularımla havuz kenarında otururken ani bir kararla yola koyulduk. Maslakı geçip Kilyos yoluna saptığınızda, çok değil, 1 kilometre sonra Fatih Ormanına varıyorsunuz. Yaklaşık 600 dönümlük bir araziyi kapsıyor. Daha önce gittiğimde Yeşil Bistroda yemek yemiştim. Burası her türlü davet, organizasyon, piknik ve konserler için oldukça elverişli. Orman Bahçe, Dulcinea ve Venue tarafından destekleniyor. O gece ben domatesli, yeşillikli ve beyaz peynirden meydana gelen yaz makarnası istedim. Arkadaşlarım ise bir kilo kuzu pirzolası, tavuk kanat ızgara ve domates, biber, mantardan meydana gelen karışık sebzeyi afiyetle yediler. Finalde onlar muscat şaraplı üzüm salatası alırken ben krem şanti ile sunulan ve içinde çilek parçacıkları olan kaymaklı dondurma yedim. Kişi başı hesap 10 milyon lira geldi. Çam kokuları arasında muhteşem bir yemekti. Kısmetse bugün brunch ya da pikniğe gideceğiz, sizlere önümüzdeki günlerde anlatırım. Valla Maslak, Sarıyer, Tarabya, İstinye tarafında oturanlar; Orman Bahçe kaçmaz. Chocolate bar, Ceylanda Garden Barbekü, M&M keyfi O tarafa gittiğimde otel turumu da tamamlıyorum. Nerede, ne var, ne yok gözlemliyorum. Chocalateda viski içtiğim için karnım acıktı, değişiklik olsun diye bu kez Hilton İstanbul Veranda&Grill Barı tercih ettik. Zaten yanımdaki konuğum öyle ortalık yerde dolaşmasını sevmeyen biriydi, iyi oldu. Gerçekten de tanıdık yoktu. Canımız balık istedi, tesadüf cumayı balık gecesi yapmışlar. Manzara müthiş tabii. Mutfak şefi Anders Groenholmun önerisiyle masaya deniz mahsullerinden meydana gelen bir meze tabağı getirildi. Soğumasın diye de minik ızgaralarda servis yapıldı. Salata muhteşemdi. Ben hesap ödeme sıramı Chocolateda savmıştım. O nedenle ne hesap geldi bilmiyorum. Efendim, pazar günleri Ceylan Inter-Continental İstanbulun ağaç ve çiçeklerle çevrili bahçesinde ise Garden Barbekü var. Türk, Tex-Mex, Avrupa ve Asya mutfaklarından özel soslarla zenginleştirilmiş ızgara etler, salatalar ve tatlılar müzik eşliğinde sunuluyor. Saat 11.30-15.00 arasında farklı bir mekanda farklı bir gün yaşamak isteyenler için telefon numarası (0212) 231 21 21. Hep yazarım ya, ben balık ve tavuk severim. Haftanın beş günü balık yesem de "Hayır" demem. Belli balıkçılarım vardır. Reinanın içinde ve Suadiyede yer alan Çatana, Bodrum ve Hammamın içinde olan M&M gibi... Lezzetli balık yemek için Melekin Bodrumdaki mekanını özleyenler, şimdilerde Sepetçiler Kasrında yer alan ve Melekin kızı Senem Çapa tarafından işletilen M&Mi tercih ediyorlar. O gece Hammamın patronu sevgili Celal Çapa ve güzel karısı Şebnem ile M&M Balıkda buluştuk. Ben her zamanki gibi yalnızca deniz börülcesi salata istedim. Balık olarak ızgara tekir yedim, Celal ise çipura istedi. Şebnem karnı tok geldiği için sadece bol buzlu şarap içti. Celal ile pek çok şey konuştuk. Yazımın devamında bulacaksınız. M&M Balıkın telefon numarası (0212) 511 63 16. Bir süredir Chocolatea uğramamıştım. Buranın genç patronları Raşit Karakuş, Süleyman Köse ve Oğuz Kayhan ağırlığı Laila içindeki Gatto Bara verince ister istemez Chocolate sarsılmıştı. Şimdilerde iş bölümü yapmışlar. İşletmecilikte çok başarılı olan sevgili Ergun Yıldız, zaten Laila Gatto Barı götürüyor. O nedenle Süleyman ve Oğuz, Chocolatea ağırlık verdiler. Özellikle akşamüstü barı Chocolateta hayli keyifli oluyor. Sadece DJ sorunları vardı, onu da çözmüşler. Çocuk çalmasını bilmediği gibi bir de sosyetenin iki ünlü kadını Feyza Kırca ile Sedef Bozoka ukalalık yapmıştı. Neyse, artık yokmuş. Yerli içeceklerde 17.00-20.00 saatleri arasında yüzde 30lara varan indirim var. Ara sıcaklar muhteşem. Pazar günleri verdikleri kahvaltı büfesini şimdilik kaldırmışlar ama normal kahvaltı var tabii. Burası 24 saat açık, biliyorsunuz. Canınızın istediği her saat kaşarlı, mantarlı, sucuklu ya da karışık omlet, sahanda yumurta, peynirli, sucuklu ya da karışık menemen, pizzalar, makarnalar bulabilirsiniz. Üstelik fiyatlar her keseye uygun. Telefon numarası (0212) 252 45 37. Chocolate, Süzer Plazadaki Ritz Otelin altında yer alıyor. Siyasetin nabzı heyecanlandırdı Yerin darlığı nedeniyle önceden görüşlerini aldığım bazı ünlü isimleri ankete koyamamıştık. Kaldığımız yerden devam; Efendim, dün pek çok ünlü isme şu soruları yöneltmiştim; 1-Yeni Türkiye Partisini destekliyor musunuz? Neden? Kemal Derviş, Hüsamettin Özkan ve İsmail Cem ile ilgili düşünceleriniz?.. 2-Erken seçimin Türkiyeye yükleyeceği eksi ve artılar neler olabilir? 3-Sizce hangi parti, hangi partiyle işbirliği, koalisyon yapmalı? 4-Seçimlerden sonra kimi başbakan olarak görmek istersiniz?... BARBAROS ŞANSAL 2-Nüfusun yüzde 60ı 25 yaşın altında olan bir coğrafyada seçmen kütüklerinin yenilenmeden seçime gidilmesini tüm ülke adına adil olarak görmüyorum. Ayrıca böylesi bir rant ortamında daha fazla israfa gerek yok.3-Türkiyeye iç huzuru getirebileceğine inandığım partinin, hiçbiri ile uzlaşmaya ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum. Nerede çokluk, orada problem.4-Sayın Abdullah Gül. 1-Bana göre sadece yaşlı olmakla suçlanan bir başbakan yerine 60 yaşında birinin seçilmesinin anlayışla karşılanacak bir tarafı olamaz. ZEYNEP SABANCI 2-Böylesine sıkıntılı bir dönemde bütçeye bir kambur daha yüklemenin ne faydasının olacağı tartışma konusudur. Ancak bu hükümetle yol alınmadığı da ayrı bir gerçek. Siyasi bir istikrar için her şeyin hayırlısını dilerim.3-Sayın Derviş, Sayın Cem ve Sayın Çillerin işbirliğini arzuluyorum.4-İsmail Cem. 1-Yalnızca İsmail Cem ve Kemal Derviş ikilisini destekleyebilirim. Ancak önce icraat. SEREN SERENGİL 2-Erken seçim kaçınılmazdı. Çünkü bir başbakanın hasta yatağından memleketi idare etmesi mümkün değil. İstese de birşey yapamaz durumda. Ekonomi zaten inanılmaz kötü. O yüzden erken seçim yarar getirecektir.3-Bence DYP ile Yeni Parti birleşmeli.4-Tansu Çilleri görmek isterdim. Çünkü iyi bir lider olmanın yanında iyi bir ekonomist de. 1-Bulundukları konumu şu ana kadar korudular, bir yanlışları olmadı ama tabii ki liderlik vasfı çok farklı birşey. Dışişleri Bakanı olursun, çok da iyi bir ekonomistsindir. Ama bu, seni bir ülkenin başına getirebilmeye yeter mi? Sempati duyuyorum gerçi, iyi bir kadro. Ama hâlâ başlarında bir başkan yok gibi gözüküyor. Ben aralarından birini başbakan olarak da görmüyorum zaten. PETEK DİNÇÖZ 2-Bence boş, yine kaos bekliyor Türkiyeyi... Bence bu seçim sisteminde bir hata var. Düzeltilsin.3-Belki sert bir ifade olacak ama farklı yapıda olanlar birleşmeli. Sağ bir yanda, sol toplu olarak bir yanda olsun isterim. Çünkü en azından bir grup, koalisyon tartışması olmadan işin başına gelir. Böylece olayın sevabını da günahını da tamamen üstlenir. Çünkü sonradan "Napim, iktidar ortağım kabul etmedi" falan diyorlar.4-Ben şu partilerin içindeki hiç kimseye başbakanlığı yakıştıramıyorum. Benim sıcak baktığım isim; bazı çevrelerde antipatik bulunmasına rağmen Cem Uzan. Çünkü adamın her şeyi var, Türkiyeden birşey almak isteyeceğine Türkiyeye verecektir diye düşünüyorum. Zannediyorum İtalyada bu tarz biri var. Berlusconi. Bu ülkenin başındaki insanlar kendi hayatlarını çoktan garantiye almış, zamanını, halkını düşünmeye ayıracak güçte insanlar olmalı. 1-Partinin adı yeni ama isimler eski. Bu bana kandırmaca gibi geliyor. Genç ve taze havası verilmeye çalışılıyor. Eceviti yaşlı ve hasta bulan Yeni partinin lideri İsmail Cem de sanıyorum 62 yaşında. Hüsamettin Özkan da yıllardır var ama ortaya pek çıkmadığı için yeni bir isim gibi duruyor. Kemal Dervişi yeni sayabiliriz. Ama bir kişiyle olur mu? Yeni partideki herkes DSPden ayrılma, eski. Yani daha önce hepsi Türkiyeye zor günler yaşatan iktidar hükümetinin içindeydi. Celal Çapa sonunda konuştu Ama çevresinde lüzumsuz bir sürü adam var. Ödenen aylıklar ortada. Seninle bu konuyu kışın da konuşmuştuk. Hammam büyük bir işletme olduğu için yaz kadrosu üç katına çıktı. Bu durumda maaşlar katlandı. Türkiyenin ekonomik durumu ortada. Bu masrafı kaldıramayacağım için yolları ayırdık. Spekülasyona gerek yok. O benim kanım. Herkes kendi başının çaresine bakacak. Ben 48 yaşından sonra işletmeciliğe soyundum, hoş mu! Ama çaresizim". Celonun konuşmasını İzzet Çapa da tasdik etti. Evet, işte ayrılığın gerçek yüzü bu. Bu arada, Celal ve Şebnem, Yeni Türkiye Partisini destekliyorlar. İsmail Cem İpekçi, Hüsamettin Özkan ve Kemal Derviş üçlüsünün ayrı ayrı çok şeyler başardıklarını düşünüyorlar. Erken seçimi de normal karşıladığını belirten Çapa çifti koalisyondan çok, tek partinin iktidara gelmesinden yana. İsmail Cemi gerek fiziği, gerek görüntüsü, gerek politikasıyla başbakanımız olarak görmek istiyorlar. Bence Türkiyenin en güzel eğlence komplekslerinden biri olan Sepetçiler Kasrındaki Hammam ve Harbiyedeki Çapamarkanın kardeş ortakları Celal ile İzzet Çapa ayrıldılar, biliyorsunuz. Bu ayrılığın ardından da dedikodu kazanı fokur fokur kaynamaya ve pis kokular etrafa yayılmaya başladı. Bir yanda can dostum İzzet, diğeri 20 yıldır tanıdığım ve sohbetinden müthiş keyif aldığım ağabeyi Celal. Onları barıştırmam için çevreden müthiş baskı gördüm. Sonunda yukarıda da söz ettiğim gibi Hammam içinde yer alan M&M Balıkçısında Celal ve güzel karısı ile buluştuk. Celal ve Şebnemin siyasi görüşlerini alırken Çapa&Çapa ortaklığının bitiş nedenlerini de sordum. Aslında can dostum İzzet ayrılık konusunda kesin kararlı olduğunu, bir süre kafayı dinleyip kış projelerine yelken açmak istediğini söylemişti. Celal ise ilk kez konuşacaktı. Tabii ki et tırnaktan ayrılmaz. Ama Celal, İzzetin çok lüks ve pahalı bir işletmeci olduğunu söyledi. Detay istedim, anlattıkları şöyle; "Valla Şenaycığım, İzzet senin canın, ciğerin. Handeye soyunma, konuşma yasağı... Kalın sağlıcakla. Güzel günler sizin, artanlar benim olsun. Efendim, ANS, Türkiyenin sayılı yapım şirketlerinden biri. Pek çok özel kanalda izlenen dizi, yarışma ve şov programlarına imza atıyor. Bu şirketin büyük patronu Abdullah Oğuz da ANSye bağlı ANS Ajansı kurmuş, bu olayı ilk kez yine benden duymuştunuz. Şirkette Cemil İpekçi, Ali Poyrazoğlu, Atilla Özdemiroğlu, Avukat Ömer Durak, Erkan Özerman gibi ünlü isimler de danışmanlık yapıyordu. Hande Ataizi, Mahsun Kırmızıgül, Yavuz Bingöl, Nurgül Yeşilçay ise ajansın kadrolu sanatçıları olmuşlardı. Son aylarda gerek özel, gerek iş yaşamında yaşadığı çarpıklıklarla gündeme gelen Hande Ataizine ambargo kondu. Ama kötü anlamda değil. Handenin ipleri artık ANS Ajansın Yapımlar Sorumlusu ve Drama Koordinatörü Meral Okayın elinde. Bir süre Hande medyadan uzak kalacak. Yani soyunmayacak, demeç vermeyecek, gece hayatına nokta koyacak. Çünkü ANS, Handenin başrolünde olacağı çok büyük bir diziye başlıyor. Tabii Hande kurallara uyarsa. Ama uymadığı takdirde işin ucunda 200 milyarlık bir ceza var. Evet, bu pazar da bu kadar. Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr