Handeyi savaş vurdu

Efendim, dünden devam ediyoruz. İkinci günün akşamı İlhan Doğanın Vredendeki özel malikanesinde akşam yemeği vardı. Burada Fenerbahçenin eski antrenörü, Doğanın başkanlık yaptığı LR Ahlen Takımının teknik direktörü Lorant ile sohbet ettik. Lorant, Oğuz Çetine acayip bozuk ve kızgın. Sağolsun, İlhan Doğan tercümanlık yaptı, ben de art arda patlattım soruları. Yalnız Lorant acayip nazik. Bir de Oğuz Çetini düşünüyorum da... Adam telefonunuza bile cevap vermekten aciz. Kasıntının teki. Sevemedim kısacası Çetini. Neyse gelelim Verder Loranta. Lorant "Samimi söylüyorum, kalbim Türkiyede kaldı. Aslında Bay Aziz Yıldırım çok heyecanlı ve aceleci bir başkan. Zaten ona tüm bu yanlışlıkları yaptıran da bu heyecan" dedi. Aziz Ağabey (Yıldırım) sakın kızma, Lorant öyle diyo. Ve bakın daha neler neler söylüyor; "Bundan sonra Fenerbahçeden hiçbir şey olmaz. Bu yılın şampiyonu Beşiktaş. Takımda arkadaşlık ve oyunculuk ruhu dağılmış gözlemlediğim kadarıyla. Ben Türkiyede de her şeyi konuştum. Ama beni anlayan ve dinleyen çıkmadı. Medya da insafsızca yüklendi. Size de konuşmak istemezdim ama İlhan Beyin dostu olduğunuz için sorularınıza cevap veriyorum". Yemekten yine erken ayrıldım ve 2 yıl önce sevgili Uğurkan Erez ile gittiğim Düsseldorfda aldım soluğu. Bochuma yaklaşık bir saatlik mesafede. Sevgili Musa da yanımdaydı. İlginçtir; Almanlar çok çalışkan ama eğlenceye pek de düşkün olmayan bir ırk. Hamburg, Frankfurt, Köln, Berlin hariç. Bu şehirlerde dibine kadar eğleniyor insanlar. Düsseldorf, Dortmund ve Bochuma ise sanki ölü toprağı serpilmiş. Sadece diskolar hafta sonları tıklım tıklım. Dortmundda bir de Taksim adlı bir disko var. Ortaklarından ikisi Türk. 3500 kişi filan alıyor disko. İçerde adım başı bir Türke rastlıyorsunuz. Zaten Tarkan, Sezen Aksu, Kenan Doğulu, Yıldız Tilbenin şarkıları inletiyor ortalığı. Ama bir duble viski-cola 17 milyon lira. Son gün hariç, hava çok güzeldi. Hatta gündüz tişörtle gezdim. Hayatın durgun olduğu Düsseldorfdaki mağazaların çoğunda yüzde 70lere varan indirim vardı. Restoranların çoğu, saat 22.00 olmasına rağmen kapanmıştı. Wachtresidens ve Check-Us adlı iki diskoteğe gittik ama beni hiç açmadı. Düsseldorfun zenginler semti Schadowstrassede Schodow Arkaden adlı bir yer var, bizim Akmerkez gibi. Ertesi gün gündüz gezdim ama bir şey almadım. Türkiyede de İş Kulelerinde şubesi olan Restaurant Marchedeki bara takıldım. Bir Alman birası içtim. Tabii Bochuma oranla Düsseldorf fark atıyor. San Boo ve Türklerin çok yoğun gittiği La Canselatta, Das Land Ei hareketli yerleri. Cumartesi Mercure Otelde Boris Becker, Heidi Klum, No Angelsın solisti Lucie, Udo Walz, Sonja Kirchbergerin katıldıkları bir basın toplantısı vardı. Tabii LR düzenlemişti. Hepimiz çok şıktık. Heidi 35 yaşındaymış, taş gibiydi valla. Bizim manken kızların dikkatini özellikle çekiyorum; çoğu 20li yaşlarda dökülüyor çünkü. Almanyanın Türkan Şorayı Sonja büyük şöhretine rağmen acayip mütevazı bir kadındı. 54 yaşındaymış. Hiç göstermiyordu. İki çocuk annesi olan ünlü top model Nadja Auermann da öyle. Şöhretler içinde tek kasılan Boris Beckerdi. Ama ben ve Hürriyetten sevgili Demirhan ondan intikamımızı bir güzel aldık. Akşam tam onun önündeki protokol masasında biz oturduk, onu arkaya attık. Hırsımızı alamadık, kendisinden imza isteyen salondaki güzel kızlara da geçit vermedik. Ama o yine çapkınlık turlarındaydı. Toplantıdan sonra nefes bile almadan 15 bin kişilik Dortmunder Westfallenhale Kapalı Stadyumuna gittik. LR-Star Dayin muhteşem partisi burada gerçekleşti işte. Şirketin Başkanı Helmut Spikker müthiş yakışıklı bir adam. Açılış konuşmasını yaptıktan sonra, başta İlhan Doğan olmak üzere tüm yönetim kurulu üyelerini ve basın toplantısında yer alan starları sahneye davet etti. Program, Türkiye dahil RTL Televizyonundan naklen yayınlandı. Salon İlhan diye inliyordu. Heidi Klum, Nadja Auermann ve Udo Walz ile sohbet ettik. Udo, bizim M&M (Mehmet- Metin Bahçecik) ve Muammer Yaprakgül gibi. Ama onu Avrupada tanımayan yok. Bütün gece bizim masamızdaydı, müthiş gırgır bir tip. Eşi Ric Pipinodan ayrılmadan rockçı Anthony Kields ile aşk yaşamaya başlayan Heidi Klum bu yaz Türkiyeye gelebileceğini belirtti. Boris ise mayıs ayında Dr. İsmail Eren ile tenis maçına hazır olduğunu söyledi, "Rakibim de hazırlansın" dedi. Partide No Angels coşturdu. Pazar sabahı Rıza Öziş, ben ve İlhan Doğanın asistanı Aysan Selanik, Bochum Husemannplatzdaki Baldini DOro Coffeebarda güzel bir kahvaltı yaptık. Toplam 22 milyon ödedik. Sonra yakındaki bit pazarını gezdik, şovlar izledik. Ardından bir zincir olan Dr. Ruer-Platzdaki Cafe Zürichde biramızı yudumladık. Çok yorucu, fazla renkli olmayan bir seyahatti ama dünya starları ile tanışmak ve İlhan Doğanı tanımak hoştu. Excellentda şık parti 2002 Mart ayında kaybettiğimiz değerli sanatçı arkadaşım Esmeray adına bir anma gecesi düzenledi. Bostancı Gösteri Merkezindeki geceye popun divası Sezen Aksu, büyük ses Zerrin Özer, Kenan Doğulu, Hakan Peker ve Deniz Seki katılacak. Konseri Pınar Altuğ ile Murat Başoğlu sunacaklar. Bu konser kaçmaz, biletleri Biletixden temin edebilirsiniz. Biraz da sizlere kendimizden söz edeyim istiyorum. Çünkü bizim ekibi merak ettiğinize dair çok mail alıyorum. Bu yüzden ara sıra bizden de haberler veriyorum zaten. Handeyi, Betülü, Yayın Yönetmenimiz Rifat Ababayı, Yazgülünü, Mehmeti köşemde sık konuk ediyorum. Bir de masa komşum Halim Bahadır var. Bugünkü konuğum o. Halim, POSTA Gazetesinin Romantik İsyankar yazarı. Bana göre isyankar serserisi. Adam güzel yazı yazıyor, kızlar onun peşini bırakmıyor ama çok sağlıksız yaşıyordu daha düne kadar. İçtiği sigaralar nedeniyle neredeyse birbirimize silah çekme raddesine gelmiştik. E o Karadenizli, ben yarı deli. Sonunda sevgili Yayın Yönetmenimiz Rifat Ababayın gayretiyle bir karar alındı; bizim bölümde artık sigara içilmiyor. Dış Haberler Müdürü Hakan Çelik, editör Arif Esen ve ben bu yasaklamayı getirinceye kadar göbeğimiz çatladı. Finalde çok da düşman edindik. Ama şimdi, en sıkı içicilerin başında gelen Görsel Yönetmenimiz Saliha Pakel ve çok eski arkadaşım olan sevgili editörümüz Ayşe Özdemir bile bana şükranlarını sunuyorlar. Nereden nereye atladım, yine Halime döneyim. Halimin sigara ve alkole müthiş zaafı var. Ben ikide bir "Sen erken öleceksin ihtiyar" dedikçe kızıyordu. Sonunda pes etti. Artık benim önerdiğim her şeyi yapıyor. Sabahları ballı sütünü eksik etmiyor. Akşamları da rakı, bira, bir paket sigara yerine ıhlamur, kuşburnu, nane-limon, yeşil çay ya da adaçayı içiyor. Yani sevimli serserinize biraz da ben doğru yolu buldurttum, haberiniz ola. Bu duruma eski eşleri ve sevgilileri bile şaşırmış. Eeee, keramet dostlukta. Efendim, sevgili Elif Didem Yağcı, benim Seba Residancedan komşum. Yüzü gibi yüreği de çok güzeldir. El&Dicon Turizm Şirketinin sahibi. Çok da başarılı. Kongreler, bayi toplantıları, organizasyonlar yapıyor. Didem, yeni yaşını Maslak Excellent Restaurantda şık bir partiyle kutladı. Saç doktoru Veysel Şenel ve karısı Aynur, sevgili Göksel Ağabeyin (Arsoy) güzel kızı Aşkım Sağıroğlu, BJKnin eski futbolcularından pırlanta kalpli Şifo Mehmet, Sebanın ortağı olan genç iş adamı Haşmet Murşit, diş doktoru Seyhan Gücüm ve güzel karısı gecenin konukları arasındaydılar. Mönüde özel Excellent salata, somonlu fettuccini, ıspanaklı-tavuklu pane ve muhteşembir pasta vardı. Elif gemi turizmine de el attı. Kuşadası ve Yunan Adalarına müthiş turlar düzenliyor. İlgilenenler için telefon numarası (0212) 287 41 11. Evet, gelelim İstanbul gecelerine ve dedikodularına. Efendim, 8 Nisan Salı günü POPSAV ve Mehmetçik Vakfı, İzzet&Zihni huzurlarınızda, Şamdan ve Şayan 24 Partiden sonra, yeni kavalyem Ali Sayara sözüm olduğu için Şamdana uğradım. Hareketliydi. Serra-Osman Merzeci, Mehmet Garan ve eşi, Elif Mehmet Germiyanlıgil, Şirin-Neşet Yalçın, Emre Ergani, Hande Ataizi ve yeni aşkı Fethi Pekin, yeniden barışan Arte-Mehmet Çelik, Bistro, Mirror ve Şansın ortağı sevgili Cücü (Cüneyt Kurt), Kanal Dde yayınlanan İnsanlar Yaşadıkça programının sunucusu olan eşi Demet Söz oradaydı. Hande Ataizini çok keyifsiz gördüm. Öğrendim, savaş Handeyi fena vurmuş. Büyük bir proje olan yeni dizisi Estağfurullah Yokuşunun çekimleri savaş nedeniyle ertelenmiş. Savaş atmosferinde karambole gelmesin diye. Maddi olarak bel bağladığı albümü de şimdilik rafa kalkmış. Bu nedenle Hande kara kara düşünüyormuş. Şamdan sonrası Ulusdaki Etiler Şayana uğradım. Aman Allah, ne kalabalıktı öyle! Eski Şamdan yöneticilerinden olan patronlar Ali Cankurt ve Ziya Kurnaz olmasa yer bulamayacaktık. Şef Fahrettin Şahin ve Kazım Uygun masaya baktılar. O saatte sadece mercimek çorbası içtim ve sütlaç yedim. Ama masadakiler Şayan ızgara köfte, kekikli piliç ızgara, kuzu külbastı, piyaz, piliçten kebap derken neredeyse dükkanı boşalttılar. Fiyatlara göz gezdirdim, hem kaliteli hem de lezzetli yemeklerin bu kadar ucuz olmasına şaşırdım. Dükkanın ortağı Ali Cankurt, aynı zamanda aşçıbaşı da. Titiz adamdır, Şamdandan bilirim. Yıllardır kaliteyi koruyor Şayan 24. Gayrettepedeki Şayan da öyleymiş, sevindim. Aman hafta sonu gitmek isterseniz mutlaka telefon açın yoksa yer bulamazsınız. Telefon numarası (0212) 352 45 24. Can dostum İzzet Çapa yine bombayı patlattı; Eğlence dünyasının genç, yakışıklı ve deneyimli patronlarından, Zihni Barın sahibi Zihni Şardağ ile birleşti. Kuruçeşmedeki müthiş Boğaz manzaralı Zihni mayıs ayında Zihnis People olarak açılıyor. Zihni ile İzzet ağabey -kardeş gibi. Bu yaz ve gelecek kış sezonunda Boğaza ortak damga vuracaklar. Evet efendim, bu pazar da bu kadar. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun. Helsinkiden Kopenhaga Kıbrıs 5 günde okudum. Dürüst bir kalem akıcı bir dille hareket etmiş sayfalar üzerinde. Aydınlanmamış olan Kıbrıs politikasıyla ilgili kör gözlü politikacıların neleri görmesi gerektiğini görmüş Erdal. Kıbrıs sorununun çözümünde neden hâlâ bir noktaya gelinmediğinin yanıtını bulacaksınız kitapta. Genç nesil için bir belge niteliğinde olan kitabı okuyun, aydınlanacaksınız. Erdal Güven, Radikal Gazetesi Yazı İşleri Müdür Yardımcısı ama her şeyden önce çok başarılı dış politika yazarı. Güzel ve dost bir insan. Erdal ilk kitabını imzalayıp masama koydu. Tesadüf, Almanya seyahatim vardı, Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr