Hülya Avşar'dan annesi Emral'e milyarlık jest

Hülya Avşar'dan annesi Emral'e milyarlık jest
Polo Club House, Fatih'le Zevk -i Sefa geceleri, Nispet'de işler tıkırında, Akmerkez'de isyan, Telsim'den Kübra, Neo Ankara'da, Cafe de Paris ve ...
Efendim, acaip üşütmüşüm. Ama ancak bir gün evde yatabildim. Fazlasına hakkım yok. Ee, Posta, Pasha, Milliyet internet... Aksırık, öksürük arasında koştum gazeteye. Bu arada Telsim'de bir işim vardı. Mecidiyeköy şubesine gittim. Kübra adlı bir eleman o kadar ince, hanımefendi ve inceydi ki vallahi anneme aldığım Telsim ile ilgili hattı iptal etmekten vazgeçtim. Onun sayesinde. Buradan kendisine teşekkür ediyorum. Hastalık, mastalık iş ya da konuk dinlemiyor. Miami'den sevgili Batu Çintan da gelince el mahkum, şöyle bir İstanbul turuna çıktık. Sağolsun, Batu dao Miami'de elinden geleni esirgememişti. THY Miami Bürosu'nda görevli olan arkadaşım sevgili Batu, sırdaşım İsmail Akkaya, dalında rakipsizler arasında olan Uğurkan Erez, gazeteciliğinin dışında kardeşim gibi sevdiğim Altan Karabulut ve karısı Yasemin ile birlikte ilk durağımız Karafaki oldu. Orada gürültü nedeniyle başım, çalınan kazanlar gibi oluyor, ama dost hatırına katlandık. Sadece Anita'nın yemeklerini yemek bile başlı başına müthiş keyif. Aslında alaturka okuyan Ercüment fena değil, fakat yüksek volümlü müzik beni artık rahatsız ediyor. Uzatmayalım, Karafaki çıkışı Taksim'in marjinal VIP kulübü olan Neo'ya gittik. Buranın işletmeciliğini yapan sevgili Tunç ayrılmış ama oradaydı. Biraz kafasını dinlemek istiyormuş. Çıkışta öğrendim, Tunç aniden hastalanmış ve apar topar hastaneye kaldırılmış. Meğer çocuğun apandisti patlamış, Allah saklasın az daha kanı zehirlenecekmiş. Buradan Tunç'a "Geçmiş olsun" diyorum. Gelelim Neo'ya. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde Deniz Akkaya burada DJ'lik yaptı. Sahibi Yaşar Bulakbasa arkadaşım. Biraz lafladık, yakında Ankara'da Neo'yu açıyorlarmış. Rock yapan Aslı, Fulden Uras, İzel de Neo'da gönüllü DJ'lik yapacaklarmış. Yaşar, çok yakında da Taksim'de hangar gibi bir diskotek açacaklarının müjdesini verdi.

Zevk -i Sefa'da Fatih çok başarılı, Polo Club House
En gıcık olduklarım, uyuşturucu kullananlar. Bu yüzden başıma gelmeyen kalmadı. Son günlerde birileri yine faks gönderip sosyete ve sanat dünyasında uyuşturucu kullanan kim var kim yok, belirtmiş. Aman benden uzak dursunlar. Bu konuyu niye mi açtım? Malum, Fatih Ürek, kokain içiçisi olarak yargılanıyor. Benim 15 yıldan beri tanıdığım Fatih'in bu durumda olmasına müthiş üzüldüm, çok da kızdım. Neo çıkışı, Batu ve gruptaki diğer arkadaşlarımız da Fatih'i yakından tanıdıkları için hep birlikte onun çalıştığı Maçka'daki Zevk -i Sefa'ya gittik. Aslında biraz da amacım, Fatih'in kulaklarını bir arkadaş olarak çekmekti. Bizi görünce gerçekten Fatih'in gözleri doldu, beni hiç beklemiyormuş. Biraz dertleştik, hatasını anlamış gibi. Dilerim tekrar etmez. Neyse, dükkan tıklım tıklımdı. Gençler krizi takmadan, eller havada, pür neşe eğleniyorlardı. Fatih'in vokalisti Özlem'in de sesi gerçekten enfes. Kendisi biraz kalın, ama iyi şarkıcı. Buranın müdürü Mehmet Fidan'ı 20 yıldır tanırım, işini gerçekten çok iyi yapan, yıllardır Maksim gibi müesseselerde hizmet veren biri. Sağolsun, o kalabalıkta hemen önde bir masa ayarladı. Zevk -i Sefa'nın sahibi Mert Özmen Bodrum'a gitmiş. O gece Çetin Odabaşı, Naci Taşkıran servis yaptılar. Zaten birer duble içki aldık. Burada program, saat 20.30'da Sulukule Fasıl ile başlıyormuş. Tam 10 çeşit meze, 2 çeşit ara sıcak, ana yemek (mantarlı, sebzeli piliç, çoban kavurma ya da kuzu tandır), mevsim meyvaları kişi başı 22.500.000 lira. Fatih acaip formundaydı. Bir kere sesi, sahnesi, repertuarı müthiş. Tam bir showman. Kendisine buradan yine sesleniyorum; "Akıllı ol ve seni sevenleri artık utandırma Fatih". Zevk -i Sefa'nın telefon numarası (0212) 219 95 53. Defalarca yazdım, yazıyorum da. Çünkü gerçek. Bana göre o sosyete kuaförü değil, bir saç doktoru. İşinde bir numaradır Veysel Şenel. Komşularım Adnan Bel, karısı Hülya, sırdaşım İsmail Akkaya, Veysel -Aynur Şenel çiftiyle gittim Maslak'daki Polo Club'a. Utanarak girdim içeriye. Çünkü buranın ortaklarından (Süslü) Celal Altınel'in isim annesiyim. Yine bir başka ortak, Necdet Göral ile iki yıldır birbirimizi tanıyoruz. Ya Hayko... O ve karısı Serpil eskimeyen, eskimeyecek dostlarım. Tam iki yıldır Hayko hiçbir medya desteği olmadan dolduruyor Polo Club House'u. O gece çok güzel eğlendik. Hayko'nun repertuarında yok, yok. Ahmet, Tarık, İbo, Erkan, Kadir, Zafer ve Burcu'dan meydana gelen orkestra, tabanca gibi. Zaten Darüşşafaka Tesisleri başlı başına olay. Fitness, step, aerobik, açık ve kapalı yüzme havuzu, tenis, squash, restoran, sauna, jakuzi tesislerin içinde. Her salı vals, rumba, samba, cha-cha, salsa, mambo, tango, kısacası müziğin her türlü ritmine kapılıyorsunuz. Stres için ideal. Velhasıl müthiş bir eğlence ve spor komleksi Darüşşafaka Çetin Berkmen Tesisleri. Mönü çok zengin, üstelik lezzetli ve taze. Her keseye uygun. Özel toplantılar, düğün, nişan için de ideal. Personel çok deneyimli. Yıllardır Şamdan'da şef olarak hizmet veren Hulusi Yağcıoğlu, garsonlar Bülent Güneş, Cemil Soylu, Murat Emirkadı zehir gibi. 1 Mayıs'dan itibaren 'The North Shield Bar' mekanın içinde olacak. Yine Taksim Tiyatro, haftanın bir gecesi izleyicileri ile burada buluşuyor. Rezervasyon için telefon numarası (0212) 276 88 65.

Cafe de Paris oturdu, Nispet'de Rober'li geceler
Sevgili Muzi Karaata, Saffet Arıkan ve Ali Sayar'a sözüm vardı. Televizyon dünyasının başarılı çocuğu, sevgili arkadaşım Can Tanrıyar ile Petek Dinçöz de bize katılınca hep beraber son günlerin gözde yerlerinden biri olan Nişantaşı'ndaki Cafe de Paris'ye gittik. Burada karnınızı tıka basa doyuruyorsunuz, müthiş müziği dinliyorsunuz ve ucuza çıkıyorsunuz. Yeni açılmasına rağmen tıklım tıklımdı. Nejat Cinisli, solaryumcu Figen -Ahmet Oktar çifti, Sevtap Parman, Serdar Ortaç, İlkay Tuna, Figen Çakmak, Ayda -Nadir Yelkenci, Demet Şener, Ebru Şallı, Harun Tan, Samim Baki, Oktay Kaynarca, Figen Erman, can dostum İzzet Çapa, Şefik Öztek oradaydılar. Buranın halkla ilişkilerini yürüten Özlem Nargas ile biraz sohbet ettim. O da eski bir alaturkacı, ama sahnelerden çekildiğine memnun. Barda çok değişik kokteyller hazırlayan Hikmet Genç, Rasim Usta, Ömer Yer sıcakkanlı çocuklar. O gece bize Ercan, Murat, Mahmut ve Erdal servis yaptı. Haa, kapı görevlileri Engin Aslan ile İsmet Şen'i yabana atmamak lazım. Saygın ve güvenilir çocuklar. Aslında müdürleri Orhan Aşcı ile birlikte tüm personel sizi hep güleryüzle karşılıyor ve hizmet veriyor. Sahibi Abdullah Özmelek finalde bizi "Nispet'e geleceğim" diye atlattı ama olsun, şeker çocuk. O akşam finali, sahnesini çok merak ettiğim Rober Hatemo'nun çalıştığı Etiler Nispet'de yaptık. Nispet'lerin sahibi Can Koç, müdür Birol Çakar, şefler Eyüp Akçay, İlhan Yiğit, Uğur Sankay, güvenlik müdürü Mecati ve Bülent Dede, beni görünce biraz şaşırdılar. Çünkü müziğin geç başlaması nedeniyle Nispet, nadir uğradığım yerlerden biri. Ama o gece acaip eğlendik. Rober'in de sahnesi çok iyi. Repertuvarı müthiş, kıvrak, hoş çocuk. O gece Uğur Yalçınkaya, Galatasaraylı Suat ve karısı, Murat Cevahir, Yılmaz Bektaş, Şeref, Mehmet Keçeli, şimdilerde komşum olan sevgili Deniz Akkaya, oryantal Zümre vardı. Finalde herkes gitti, biz kaldık. Rober'in orkestrasında kanun çalan Zafer Aslan adlı bir çocuk ile programa devam ettik. Aslan'ın sesine ve kanun çalmasına hayran kaldım. Can Tanrıyar sayesinde sabahı ettik, 06.30'da evdeydim.

Akmerkez'de işler nanay, Hülya bedava söyleyecek
Arasıra Vakkorama'ya, sevgili Turgut'a uğrayıp laflıyorum. Ama bir türlü çalıştığı Çatla'ya gidemedim. Burada cuma ve cumartesi sahneye çıkan Turgut, pazarları da Salacak'daki Arkia Bar'da söylüyor. İnşallah şeytanın bacağını bir gün kıracağım. Turgut hem Vakkorama Akmerkez'in müdürü hem de Türk Sanat Müziği'ni çok iyi yorumlayanlardan. Bu nedenle bazı geceler sanatını icra ediyor. Dolaşırken esnaf dert yandı. Abbate, İGS, Ertuğrul, Lee Cooper, Free Mental, Panço, Joker, Polin, Burberry... Kiralar hepsini yıldırmış. Öğrendiğime göre çok büyük bir firma üç aydır kirasını ödemiyormuş, yerini boşaltacağını bildirmiş. Çıkışta uğradığım Paper Moon'da Ali Dinçkök'ün yakınları ile konuştum. Şimdilerde dükkan sahipleri ile yeniden masa başına oturacaklarmış. Herkes kan ağlıyor. Haftasonu Kıbrıs'a davetliydim. Hastalığım sürdüğü için henüz gitmeye karar vermedim, her an sürpriz yapabilirim. Aslında Kıbrıs'a gitmek istememin en büyük nedeni, yaptığı her işte star olan ve hep zirvede kalan Hülya Avşar ile sizler adına şöyle dört dörtlük bir röportaj yapmak, dertleşmek. Bu çalışmasıyla Hülya, annesi Emral Avşar'ın şirketi Showtime'a jest yapmış oluyor. Kıbrıs'daki Rocks Oteli'nde bu akşam ve yarın gece sahneye çıkacak olan Hülya, annesi adına hiç para almayacak. Yani iki gecelik yevmiye Emral Avşar'ın olacak. Allah herkese böyle evladlar nasip etsin. Efendim, bugünlük de bu kadar, kalın sağlıcakla. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun.



MAGAZİN