29.03.2013 - 19:15 | Son Güncellenme:
NEŞE MESUTOĞLU / nese.mesutoglu@milliyet.com.tr
“NEYi NEREDE BULACAĞINIZ BELLi OLMUYOR”
MEHMET TEZ
Benim sıkça gittiğim plakçılar, Kadıköy’deki Vintage ve Zihni. Akmar Pasajı’ndaki Zihni, plak dinlemeye ilgi yeniden yükselmeden de oradaydı. Ben lise ve üniversitedeyken de vardı. Daha sonra Vintage gibi daha yeni diyebileceğim dükkanlar açıldı. Vintage’de özellikle koleksiyoncusu için çok değerli yerli albümler bulunabiliyor. Avrupa Yakası’nda Beyoğlu’nda Deform ve en yeni plakçı Kontraplak da gitmekten keyif aldığım yerler. Yeni çıkan albümleri aradığımda buralara gidiyorum. Ben genellikle plakçılara aradığım bir plak olduğunda falan değil, rafları karıştırmak için gidiyorum. Kıyıda köşede kalmış şeyleri karıştırıp aralardan sürprizler çıktığında çok mutlu oluyorum. Bu şekilde bulduğum bir ‘The Who’ plağım var, en sevdiklerim arasında. Bir keresinde Topkapı’daki Füze Çarşısı adındaki garip yerde, muhtemelen birinin topluca satılsın diye bıraktığı plakları karıştırırken, Daft Punk’ın ‘Da Funk’ şarkısının 12 single’ını buldum. İkinci el çamaşır makinesi gibi şeyler satan bir dükkanın içindeydi. Konu plaksa, neyi nerede ve nasıl bulacağınız hiç belli olmuyor. Meraklı olup karıştırmak lazım her yeri.
VIntage Records,
Kadıköy:
0 216 330 22 49
Zihni,
Kadıköy:
0 216 336 50 09
Hammer Müzik,
Kadıköy:
0 216 348 99 98
RaInbow 45,
Kadıköy:
0 216 405 23 30
Deform,
Beyoğlu:
0 212 245 33 37
Kontraplak,
Beyoğlu:
0 212 243 86 80
Opus3A,
Beyoğlu:
0 212 251 84 05
Lale Plak,
Beyoğlu:
0 212 293 77 39
“ESKiCi ARABALARINI DURDURUN”
TOLGA AKYILDIZ
Turumuza Beyoğlu’ndan başlayalım... Öncelikle Cihangir Caddesi’ndeki Opus3A, caz arşivim için... Sonra Kontra Plak derim. Tomtom Sokak’taki dükkanın sahibi Okan Aydın, müzik gönüllüsü bir adam. Fiyatlar uygun. Çukurcuma’dan Galatasaray’a her geçişimde Deform’a mutlaka uğrarım. Oraya kadar gitmişken de plak alemlerinin efsanelerinden Lale Plak için Tünel’e uzanırım. Her ne kadar Anadolu Yakası’nda eskisi kadar çok zaman geçiremesem de, sizin için plak turumu anlatayım. Kadıköy Akmar Pasajı’nda, Zihni Müzik’te uzunca süre geçirdikten sonra, içimdeki heavy metal canavarını susturmak için aynı pasajdaki Hammer Müzik’e uğrarım. Gittigidiyor.com zamanlarından beri dikkatle takip ettiğim bir plakçı dost da Salih Karagöz’dür. Kadıköy Caferağa’da aynı adla bir plak dükkanı/kafe açtı. Yerli, yabancı arşivi deryadır. Sonra Moda’ya, Kadife Sokak’a uzanırım. Kaybedenler Kulübü’nün güzel insanı Mete Avunduk’un plakları arasında gezinmek için Vintage Records’ın kapısını çalarım. Bir de unutmadan, plak dükkanı olsun olmasın, tüm sahaflarda gözünüzü dört açın. Ayrıca eskici arabalarını da her zaman durdurun ve plak var mı diye kontrol edin Beyoğlu ve Kadıköy civarlarındayken. Tabii, plakların hasar durumunu dikkatle incelemeyi ihmal etmeyin... İnternet alışverişi için mutlaka ziyaret edin:
www.kontrarecords.com
www.rainbow45records.com, www.plakevi.com ve
“YURT DIŞINDA 2 EURO”
BARIŞ AKPOLAT
Plakları genellikle yurt dışı seyahatlerimden toplamaya çalıştım, çünkü çok iyi biliyorum ki, buradan 30 TL’ye alabileceğiniz ikinci el plakları, yurt dışında 1-2 euro’ya almak mümkün. Fakat Türkiye’de de aklımızı kaçırtacak plakçılara sahibiz. İstanbul’da düzenli uğradığım birkaç plakçı var. İçlerinden en beğendiğim, Galatasaray’da bir yıldır aktif olan Kontra Plak. Elektronik reyonunu, progresif rock ve indie’nin ağırlıkta olduğu rock reyonunu çok beğeniyorum. Yeni çıkanları bulmak mümkün ve fiyatları da makul... Teşvikiye Reasürans Pasajı içindeki Groove’un haftalık mail gönderimleri çok faydalı. Indie, caz ve rock’ta yeni çıkanlar bulunabiliyor, ayrıca ikinci el reyonlarının içeriği dopdolu. Kadıköy’e uzandığımızda üç mekânı takip ediyorum. Caferağa’daki Rainbow 45’in rock, metal ve caz reyonu çok çok başarılı, pek çok dükkanda bulunamayacak ürünlere sahipler. Moda’daki Vintage Records’u herkes bilir, eski Türkçe plakları arıyorsanız başka bir yere gidilmez. Akmar Pasajı’ndaki Zihni Müzik’in soul, funk, caz, fusion rock, progresif rock ürünleri adama evini sattırır. Ayrıca internetten de sipariş verebiliyorsunuz. Hepsini bir kenara bırakırsak benim için en zevklisi, bilmediğim bir yurt dışı şehrine gitmeden önce plakçıları araştırıp, gidince o dükkanları bulup reyonlarında kaybolmak, bilmediğim albümleri ucuza toplamaktır. Özellikle Londra ve Stockholm, benim zevkime göre en başarılı bulduğum şehirler.
“ŞEHiR ÇOK PAHALI”
ŞAFAK ONGAN
Önce birçok arkadaşımdan daha az gayretli ve daha az hırslı bir koleksiyoner olduğumu belirtmeliyim. İstanbul’dan pek plak almıyorum. Pahalı olduğunu düşünüyorum. Sadece yurt dışına çıktığımda ikinci el topluyorum. Özellikle son dönemde plak çok moda oldu. Bu da fiyatlara yansıdı. Daha 6 ay önce 30 TL’ye satıldığını bildiğim bir plağa, bitpazarında 100 TL fiyat biçildiğini gördüm.