20.01.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:
Birsen Altuntaş baltuntas@milliyet.com.tr
Geçtiğimiz ay grip nedeniyle başvurduğu hastanede yanlış tedavi uygulandığı için yaşamını yitirdiğini iddiaları nedeniyle gündemden düşmeyen Serhan Şeşen’in yokluğu ailesi kadar bir yıldır birlikte yaşadığı 22 yaşındaki sevgilisi Deniz Şener’in hayatında da kocaman bir boşluk açtı. Grup Gündoğarken’in üyesi Burhan Şeşen’in 26 yaşındaki müzisyen oğlu Serhan Şeşen’le 5 yıl önce Gölköy’de tanışan ve o günden sonra bir daha kopmayan Şener, genç yaşta yaşadığı büyük acıyla baş etmeye çalışıyor.
Bilgi Üniversitesi Televizyon Gazeteciliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi olan Şener’le Moda’da bir süre öncesine kadar Serhan Şeşen’le oturduğu evde konuştuk. Şener, sevgilisinin doğumgünü olan 27 Şubat’ta Sezen Aksu, Kenan Doğulu, Nil Karaibrahimgil gibi ünlü isimlerin sahne alacağı Bostancı Gösteri Merkezi’nde yapılacak olan özel kutlama ve kurulacak vakıf için hazırlık yapıyor.
Serhan’la nasıl tanıştınız?
2003 yılında, 16 yaşımı bitiriyordum tanıştığımızda... Burhan Abi bizi tanıştırdı. O zaman Bodrum Gölköy’de bir yerde çalarlardı her akşam. Çocukluğumdan beri her yaz oraya gidiyorum. Birgün arkadaşlarımla gitmiştim. Burhan Abi’yi gördüm kapıdan... Bizim babalarımız arkadaştı. Burhan Abi’yi de o vesileyle tanıdım. Ben kapıdan içeriye girince Burhan Abi “Aaa. Ben sizinle Serhan’ı tanıştırayım. O size eşlik etsin” dedi.
Sonra biz aynı masada oturduk, sohbet ettik. Ertesi gün onu doğum günüme davet ettim. Bir arada vakit geçirmekten hoşlandığımızı düşündük ve arkadaş olmaya karar verdik. Sonra Burhan Abi’nin de dediği gibi sevgili olduk. Aynı evi paylaşıyorduk. Bu evde oturuyorduk. Çok güzel bir hayatımız vardı.
Serhan nasıl bir insandı?
Hastanedeyken de hep bunu söyledim. Serhan’a bir şey olursa eğer dünyadaki iyilik kötülük dengesi değişecek dedim. Bu yüzden de ben şu an çok daha kötü bir dünyada yaşıyorum. Çünkü Serhan, dünyada yaşayan tek bir insan olarak üzerine düşen çok daha fazla iyiliği, her gün her gece yaptı. İnsanların omuzlarındaki yükü hafifleten biri Serhan... Her zaman pozitif hiçbir zaman negatif bir şey düşünmeyen, iyi yürekli, herkese karşı saygılı oldu. Serhan’ı tanıyıp da ondan hoşlanmayan kimseyi tanımıyorum.
Klasik müzik dinletilmiş Serhan’a değil mi, o sırada yanında mıydınız?
Evet, o sırada Bach dinlettim ona... Play’a bastıktan 10 saniye sonra tüyleri diken diken oldu.Çağırdığım hemşireye “Siz de görüyor musunuz?” dedim. O da “Evet, gerçekten de tüyleri diken diken olmuş” dedi. Bize hiçbir şekilde bunun bir ümit kaynağı olabileceği söylenmemişti. Orada gördüğüm şey, hayatım boyunca görebileceğim en güzel şeylerden biriydi. Bach dinlediğinde tepki vereceğini biliyordum. Çünkü Bach çok sever.
Serhan’dan sonraki hayatınız nasıl oldu?
Klişe bir söz vardır. “Hepimiz yalnızız” denir. Ama Serhan’la geçirdiğim zamanın tamamında kendimi hiçbir zaman yalnız hissetmedim. Biz bu olayı yaşamadan önce benim çok güzel hayatım vardı. Şimdi kendimi eksik hissediyorum. Serhan’sız yarım kaldım. Bundan sonrası için hayatımla ilgili hiçbir planım yok. Herkes bir alışmaktan bahsediyor. Eminim alışmaya çalışmak işleri kolaylaştırıyordur ama benim alışmaya niyetim yok.
Bundan sonra yapacağım her şeyi yapmadan önce Serhan nasıl yapardı diye düşünerek yapacağım. Çünkü Serhan verdiği her kararın arkasında durdu ve her defasında becerip de doğru kararlar verdi.
Evlilik planınız var mıydı?
Evlilik bizim için o kadar gereksiz bir şey ki... Zaten sürekli bir aradayız, aynı evde yaşıyoruz, bizi seven ve destekleyen ailelerimiz var. Tutup insanları sevindirmek için evlenir miydik bilmiyorum. Çok seneler sonra, işin içinde bir çocuk olsaydı, ne olurdu, bilemiyorum.