KiM SEVMEZ Ki ÜNLÜ OLMAYI?

Sumru Yavrucuk’la ilişki dedikodularından bahseden oyuncu, “Ben piyasaya yeni girdim ama öyle bir kadına bunun yapılması büyük saygısızlık” diyor

“Bendeki malzeme beni komediye yöneltti” demişsiniz. Bu yeteneğinizi ne zaman keşfettiniz?
Küçük yaşlarda keşfettim. Oynadığım ne varsa komediye çekiyordum. Çocukluğum ‘Devekuşu Kabare’lerle geçti.

?Sonrasında her şey istediğiniz gibi gitti mi?
Benim için İstanbul’a geldikten sonra, yazdığım kabareyle başladı her şey. İzmir’de çok istediğim gibi değildi. Çocuk oyunları yaptım, gişede bilet sattım, afiş asıyordum bir yandan... İstanbul’a gelmek yeni hayatımın başlangıcı oldu, sonrasında da her şey yolunda gitti. Sumru Yavrucuk’la bir dramda oynadım. Ardından ‘Şen Yuva’ dizisi başladı.

?Sumru Yavrucuk’tan en çok ne öğrendiniz?
Sahnede doğaçlama yapmayı Sumru’dan öğrendim. Öyle birinin oyunculuk yeteneğine tanık olmak büyük şans. Komedi yeteneğine tanık oldum onun. Usta-çırak ilişkisiyle yetiştiğim için sohbetlerinden, deneyimlerinden feyz aldım. Yaşamsal deneyimlerimiz kaldı bana.

?Hakkınızda çıkan ilişki haberleri nasıl etkiledi sizi?
Çok rahatsız etti. Ben Sumru Hoca’nın rahatsız olacağını düşündüğüm için daha çok rahatsız oldum. “Beni ikinci kez doğuran kadın, ikinci annem” dediğim insana bunların yazılması büyük saygısızlık. Benden önce hocama yapılan bir saygısızlık. Bugüne kadar duyduğum en saçma magazin haberi! O da benim başıma geldi. Hadi ben piyasaya yeni girdim, benimle ilgili böyle haberler çıkabilir ama öyle bir kadına bunun yapılması büyük saygısızlık. Bilinen bir durum, farklı yerlere çekildi. Kırıcı... Benim hakkımda çıkan en saygısızca haber buydu. Bir yandan da, ertesi gün Sumru’yla güldük biz bu habelere. “Geleyim, isteyeyim mi” gibi şakasını yaptık. Çok büyük ayıp ya... Maalesef bu haberlere inanan insanlar da var.

Ünlü olmayı sevdiniz mi peki?
Kim sevmez ki ünlü olmayı? Tabii dertleri de var. Ben mesela yalnız oturamıyorum artık dışarıda. Garipseniyor çünkü. En büyük keyfim, Beşiktaş’ta oturup, tek başıma müzik dinleyip içki içmektir. Fakat bir süre sonra, “Neden yalnızsın?” diye soranlar oluyor. “Bizim masamıza gelmek ister misin?” diyen bile oldu. İnsanların tek başına kafasını dinleme durumu yok bizde. Onun dışında sevdiğin işi yapıyorsan ünlü olmak güzel tabii. Ama benim tanınmam birden olmadı aslında. ‘Şen Yuva’, ‘Beşer Beşer’, adım adım oldu. ‘Yalan Dünya’yla yaptığımız işi daha çok insana gösterebildik.

“HİÇBİR İŞTE BU KADAR TÖKEZLEMEMİŞTİM”

‘Yalan Dünya’nın kariyerinizdeki yeri ne oldu?
‘Yalan Dünya’ benim hayatımda bir milat. Gülse Birsel’le çalışmak zaten hayalimdi... ‘Avrupa Yakası’nı izlerken “Keşke ben de olsaydım” demiştim. Olduğu zaman da bir şok yaşadım açıkçası, “Aa gerçekten çalışıyorum, buradayım” diye. Ve itiraf ediyorum, hiçbir yaptığım işin başlandıgıcında bu kadar heyecanlanmadım, bu kadar tökezlemedim.

?“Bundan sonra ne yapacağım” diye düşünmeye başladınız mı?
Aklımda şu an bir şeyler var. Bir komedi programı yapmak istiyorum. Değişik tipler canlandırmayı, farklı karakterlere bürünmeyi seviyorum. O benim yapıma çok uygun bir durum aslında. Komedide başarılı olduğum için devam etmek istiyorum. Onun dışında kendi hayatımdan da doneler içeren bir film yazıyorum. Sahneden kesinlikle ayrı kalmak istemiyorum. Tekrar bir kabare yapmayı da düşünüyorum.

İrem’le yollarımız kesişiyor

İrem Sak’la ne zamandır tanışıyorsunuz?
Ben İstanbul’a yeni gelmiştim, ‘Eyyvah Eyvah’ın seçmelerinde tanıştık.

Bu birlikte üçüncü projeniz sanırım.
Aynı jenerasyon olunca denk geliyor. ‘Beşer Beşer’ diye bir proje oldu, Necati Abi (Akpınar) “İrem ve Okan da bu projeye dahil olsun” dedi. Tamamen tesadüf yani. İkimiz de oyuncuyuz, özel hayat bilmem ne insanlar birleştiriyor bir şekilde.

Özel hayatınızda eğlenen insanlar mısınız?
Eğlenen insanlarız. Arkadaşlarımızla vakit geçirmeyi seviyoruz.

BÜNYAMiN VASIFSIZ BiRi

?‘Yalan Dünya’da siz en çok kime gülüyorsunuz?
Ben Olgun (Şimşek) Abi’ye çok gülüyorum. Derya’ya gülüyorum, İrem’e çok gülüyorum. Öner’in bazı sahneleri beni yıkıp geçiyor... Mesela geçen sene bir şirket sahnesi vardı, 30 tekrar aldık, herifin suratına bakamadım. Onun dışında hemen hemen herkes beni güldürüyor diyebilirim.

?Dizinin yeni bölümlerine dair ipucu verir misiniz? Bünyamin, Zerrin’in yalanlarını anlayacak mı?
Aslında anlıyor da, Zerrin çok akıllı. Bünyamin, sokakta rastlayacağımız bir adam değil. Absürd bir tip. “Şunu yapar mı?”, yapabilir. “Buna inanır mı?”, inanabilir. O salaklığı var Bünyamin’in. Hiçbir entelektüel birikimi yok. Zaten vasıfsız bir herif.