Cadde Kısa kariyere yaşam boyu onur

Kısa kariyere yaşam boyu onur

05.08.2012 - 20:04 | Son Güncellenme:

Ekimde 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Yaşam Boyu Onur Ödülü alacak Meral Zeren’in 1970’lerde 9 yıl süren kısa bir sinema kariyeri var. Peki bu kariyerden geriye kalan nedir?

Kısa kariyere yaşam boyu onur

49. Antalya Altın Portakal Film Festivali, masum yüzüyle dikkati çekip ilk kez 1971 yılında kamera karşısına çıkan bir oyuncuyu, kıyıda köşede unutulmuş ve bugün 60 yaşını süren Meral Zeren’i hatırlayarak, bir Yaşam Boyu Onur Ödülü’yle değerlendiriyor.

Ne var ki, böyle en yüksek derecedeki saygın ödülün, her yıl elma şekeri gibi 5 ya da 6 kişiye birden verilmesi bu saygınlığı yitiriyor, zedeliyor ve ucuzlatıyor. Neyse bu konuyla ilgili ayrıntıları yazılabilecek Antalya Film Festivali’nin Gizli Tarihi adlı kitaba bırakıp, Meral Zeren’in sinema yaşamının izini sürelim şimdilik.

Diyarbakırlı bir ailenin kızı olan İstanbul doğumlu Meral Zeren’in sinemayla ilişkisi bir rastlantıyla başlar. Yeşilçam tarzında bildik bir öyküdür bu. Tesadüflerin egemen olduğu sinemaya giriş ilişkileri, genelde birbirine benzer.
İlk kez 13 yaşında sahneye çıkar Meral Zeren. Yaşı tutmadığından kaçak çalışır bir süre. Hafif batı müziği türünde şarkılar söyleyen Zeren’in, yaş nedeniyle başı derttedir hep. 1970’te girdiği bir güzellik yarışmasını da bu yüzden kaybetmiştir. Orhan Boran ve Günseli Başar gibi ünlü isimlerin jüri üyeliği yaptığı Milliyet gazetesinin Güzellik Yarışması’nda Fatma Belgen’le finale kalmasına karşın, gerçek yaşı ortaya çıkınca sonuç aleyhine gelişir. Neden sonra yasal bir düzenleme sonucu, bu dertten nasıl kurtulduğunu kısaca şöyle anlatır: “Kimliğimde 1952 yazsa da gerçek doğum tarihim 1956’dır. Profesyonel bir şantöz olarak serbest çalışmam için yaşım, dört yaş büyütülmüştü.”
Yıl 1971. Eski adı Denizatı, yeni adı Neros olan Tarabya’daki tavernada şantözlük yaptığı sıra, bir gece Atıf Yılmaz, Kadri Yurdatap ve Memduh Ün, onu dinlemeye gelirler. O geceden sonra yaşamı birden değişecektir Zeren’in. O üçlü sinemacı ekip, hakiki yaşı 15 olan Zeren’in tazeliğinden, çocuksu masum yüzünden etkilenmişlerdir. Ve birkaç gün sonra, arada bir Memduh Ün’le ortak filmler yapan yapımcı Kadri Yurdatap’tan ilk film teklifini alır. Çok mutludur.
Her şey o kadar ani olmuştur ki... Kendini birden film setinde bulur. Şantöz Meral Zeren, rüyada gibidir. Sinemada şöhret olmanın hesaplarını yapar. Nasıl olsa arkasında Kadri Yurdatap gibi eski kurt bir yapımcı vardır.

Meral Zeren’in kimi ansiklopedilerindeki biyografisinde ilk film olarak, Atıf Yılmaz’ın yönettiği ‘Battal Gazi Destanı’ görünse de, kamera karşısına çıktığı ilk film ‘Önce Sev Sonra Vur’ adlı yapımdır aslında. Uğur Film şirketiyle yaptığı sözleşmenin hemen ardından Memduh Ün, Zeren’i karşısına alıp “Bak kızım” der, “Seni Cüneyt Arkın ve Fikret Hakan’ın oynayacağı ‘Battal Gazi’ filmine hazırlayacağız. Ancak senin kameraya alışman ve rahat olman için önce bir diğer filmde oynayacaksın. Sen de kendini ona göre hazırla...”

Haberin Devamı

Umudu Kemal Sunal
Gazino ve taverna çalışmalarına ara verip, sinemaya girişinin ikinci yılı 1972’de Serdar Gökhan’la ‘Acı Yurdum’, Tarık Akan’la ‘Üç Sevgili’, Tamer Yiğit’le ‘Dadaloğlu’nun İntikamı’, 1973’te Kadir İnanır’la ‘Bitirim Kardeşler’, Kartal Tibet’le ‘Şeytanın Kurbanları’, Yalçın Gülhan’la ‘Vahşet’, Cüneyt Arkın’la ‘Yanaşma’ ve Türkan Şoray’la (kızkardeşi rolünde) ‘Dert Bende’ adlı filmlerde oynayan Meral Zeren, bu süreçte magazin basının asparagaslarıyla bolca isminin duyurulması dışında, dişe dokunur bir tırmanışa geçemez. Erkek tipolojisinin egemen olduğu filmlerin içinde bir iki sıra dışı çalışma olsa da.

1974’teyse Zeren’in kıpırdanma ve silkinme yılıdır. Tüm umudu popüler kitle filmlerinin ünlü yapımcısı Ertem Eğilmez ve Kemal Sunal filmlerindedir. 1974-1975 sezonunda Sunal’lı 5 filmde oynar. Ertem Eğilmez’in ‘Köyden İndim Şehre’yle ‘Salak Milyoner’, Atıf Yılmaz’ın ‘Salako’ ve Zeki Ökten’in ‘Hanzo’yla ‘Şaşkın Damat’ adlı filmlerinde... Özellikle de bir eşkıya taşlaması olan ‘Salako’, en iyi filmlerinden biridir Zeren’in...

Ve Zeren 1976’da zorunlu bir ‘dönüş’ yapacaktır. Bu kez Türk müziği sanatçısı olarak sahnelere...
Meral Zeren, uzatmalı bestekar ve şarkıcı sevgilisi Selami Şahin’in desteğiyle, 5 yıllık bir aradan sonra soluğu sahnede alır. Zeki Müren’in alt kadrosunda ve Fahrettin Arslan’ın Maksim Gazinosu’nda...

Şarkıcılığa yeniden ‘dönüş’, bir ‘son’u da beraberinde getirecektir. Yine Ertem Eğilmez’in yönettiği ve İlyas Salman’la oynadığı 1980 yapımı ‘Banker Bilo’, son sinema filmidir Meral Zeren’in.
Bütün bunlardan sonra dokuz yıllık kısa süreli sinema yaşamından akılda geriye kalan ne? Kemal Sunal ağırlıklı birkaç Ertem Eğilmez, Atıf Yılmaz ve Zeki Ökten filmi mi? Ya da ‘havanda dövülen su’ gibi akıp giden bir Meral Zeren mi?
Siz nasıl yorumlarsanız...

Haberin Devamı

Kısa kariyere yaşam boyu onur

Zeren ile müzik dersleri aldığı hocası ve sevgilisi Selami Şahin.

Yazının tamamını Milliyet Sanat Ağustos sayısında okuyabilirsiniz.