Cadde'Komedi yapabilirim'

'Komedi yapabilirim'

14.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Canlandırdığı sert mizaçlı, güçlü erkek karakterlerle tanınan Bülent İnal, bir komedi dizisinde oynayabileceğinin sinyalini verdi: “İyi bir senaryo varsa, neden olmasın? Durum komedisiyse ve altından kalkacağım bir işse girerim”

Komedi yapabilirim

9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi son sınıf öğrencisiyken Pınar Çocuk Tiyatrosu’yla oyunculuğa adım atan Bülent İnal, vefalı çıktı. Eşi Melis ve oğlu Çınar’la Pınar Çocuk Tiyatrosu’nun ‘Oyun Treni’ adlı oyununu izleyen İnal’la bir söyleşi gerçekleştirdik.

Haberin Devamı

“Diziler başladıktan sonra tiyatroyu ihmal ettim” diyen oyuncu, sert mizaçlı rollerde oynamasının nedenlerini şöyle sıraladı: “Seyirci neyi sevdiyse öyle gidiyor. Yapımcılar ve kanallar bu yolu tercih ediyor. Seyircinin alıştığı formatta sizi tutmaya gayret ediyorlar. Seyirci sizi sevdiği rolde tercih ediyor onu çok kırmanızı istemiyor.

- Pınar Çocuk Tiyatrosu’yla yıllar sonra buluşmak nasıldı?

Hem okurken bize maddi olarak destek veren hem de çok iyi dostluklar kurduğumuz bir yerdi. Aile gibiyiz burada. Genç oyunculara okuldan mezun olduklarında hem destek oluyor hem de profesyonel hayata ilk adımı attırıyor. Yani staj sahnesi gibi. Yıllar sonra çocuğumla bu tiyatroyu izlemek çok keyifli.

- Oyunu nasıl buldunuz?

Haberin Devamı

Keyifli tabii... Bir büyük olarak eleştirmemiz doğru olmaz. Çocuklar ne hissediyor ona bakıyoruz. Onlar çok eğlendi.

- Siz de uzun bir aradan sonra tiyatroya döndünüz. Yıllar sonra sahnede olmak nasıl?

10 - 15 sene diziler yüzünden tiyatroyu ihmal ettim. O ihmal sonra korkuya dönüştü, ‘Yapabilir miyiz?’ oldu. Tiyatroyu uzun yıllar yapıyor olsanız bile, bir oyuna başlamak ve onu beğendirmek zordur. Güzel ve keyifli geçiyor ama korkacak bir şey yokmuş.

- Tiyatro er meydanı derler, katılıyor musunuz?

Tiyatro uygulama anlamında öyle... Sinema ya da televizyon gibi değil, sonuçta oyunculuk yapıyoruz. Fakat sinemada yönetmen daha çok etkinse, televizyonda senaryo ve bir sürü unsur var. Tiyatroda iki saat boyunca seyirciyle birebir karşı karşıya kalıyorsunuz. Her şeyden siz sorumlusunuz, bunu yönetmek daha zor. Er meydanı deyip iddialı konuşmamak lazım. Buna büyüklerimiz, hocalarımız karar verir.

- Sizi yıllar sonra tiyatroda görenlerin tepkisi nasıldı?

Ekranda insanların kafasında oluşturduğu bir imaj var. Onunla baş etmek biraz zor oluyor, tiyatroda biraz bunu kırıyoruz aslında. Şaşıranlar oluyor. Oyun da iyi çıktı. Güzel şeyler duyuyorum.

- Ekrandan bir süredir uzaksınız...

İyi proje arıyoruz. TRT’nin altı bölümlük bir mini dizisi var. Proje, senaryo çok güzel. 1 - 2 ay içinde önce onu yapacağız, sonra diğer uzun soluklu dizilere bakacağız.

Haberin Devamı

-Son diziniz ekrandan kalkınca şikayetçi olmuştunuz. Ne söylemek istersiniz?

O artık bizim sektörün alışık olduğu bir durum. Bir tek bizim değil, herkesin dizisi durduk yere kaldırılabiliyor. İyi olsa da kaldırılıyor. ‘Urfalıyım Ezelden’in bunu hak ettiğini düşünmüyorum. Bazı işler kalktığı zaman hak verebiliyordum ‘Senaryo kötü, biz kötüyüz’ diyordum. Özeleştiri yapıyoruz. Kaldırılmayı hak ettiğini düşünmüyorum.

- Sert mizaçlı tipleri oynuyorsunuz genelde. Yapımcıların isteğimi bu?

Sizin ilk önce uyandırdığınız imajla ilgili bir şey. Seyirci sizi neyde sevdiyse öyle gidiyor. Yapımcılar ve kanallar bu yolu tercih ediyor. Seyircinin alıştığı formatta sizi tutmaya gayret ediyorlar. Önceleri buna itiraz edip, farklı şeyler denense de televizyonda bunun geçerli bir yol olabileceğini tahmin ediyorsunuz. Seyirci sizi sevdiği rolde tercih ediyor, onu çok kırmanızı istemiyor.

- İleride bir sit-com ya da komedi dizisinde oynamak ister misiniz?

Haberin Devamı

Olabilir tabii... İyi bir senaryo varsa, neden olmasın? Sırf komedi yapayım diye kötü bir işe de girilmez. İyiyse, durum komedisiyse ve benim altından kalkacağım bir şeyse girerim.

- Bıyığınız sizinle bütünleşti. Kesip kesmeyeceğinizi merak edenler oluyor mu?

Diziler başlayana kadar bıyık kullanan biri değildim. Dönem işleri yaptığımız için herhalde bıyık kullanmaya gayret ettik, o döneme uygun olsun diye. Fakat çok sevilince bu imajı devam ettirdik. Birkaç projede kestim, seyirci tepki gösterdi. Projede varsa kullanırız, yoksa kullanmayız.

‘Babalık zor değil’

- Babalık nasıl gidiyor?

Oğlum şu an 3.5 yaşında. Güzel gidiyor, büyüdükçe ve iletişim arttıkça daha keyifli oluyor. Babalık zor bir şey değil. Çocuğun sizden ne istediğini bilmek lazım. Sizden sevgi ve ilgi bekler.

- İleride çocuğunuza oyunculuğu tavsiye eder misiniz?

‘Oyuncu olacağım’ derse karşı çıkmam, desteklerim. O tabii ki etkilenecektir bir şekilde, bu yolu seçerse ‘Hayır’ demem. İyi oyuncu olacaksa biraz çaba harcarsa desteklerim.

Haberin Devamı

‘Sevdiğim işi yapıyorum’

- Bir oyuncu kendini tiyatroda mı yoksa ekranda mı tatmin olmuş hisseder?

Önemli olan o karakterin altından kalkmak. Televizyonu diğerlerinden daha aşağıda görmek, birini daha çok yükseltmek doğru değil. Sonuçta mesleğimiz tiyatro sahnesi. Ben sevdiğim işi yapıyorum, şu an sahnedeyim. İki saat seyirciyle buluşacağım, okuduğum okulun işini yapıyorum, bu da ayrı keyif.

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler