CaddeKONSOLOS EŞLERi iSTANBUL’A VE BAKLAVAYA AŞIK OLDU

KONSOLOS EŞLERi iSTANBUL’A VE BAKLAVAYA AŞIK OLDU

04.04.2011 - 21:44 | Son Güncellenme:

İstanbul’da görevli konsolosların eşleri, Ebru Sanver’in organize ettiği baklava dersi etkinliği kapsamında bir araya geldi. Hello! dergisi de yanlarındaydı.

KONSOLOS EŞLERi iSTANBUL’A VE BAKLAVAYA AŞIK OLDU

İstanbul’da görevli konsolosların eşleri bir araya gelip baklava yapımını öğrendiler. Ebru Sanver önderliğinde buluşup Karaköy Güllüoğlu’nun üretim tesisini ziyaret eden konsolos eşleri, baklava açmayı ve işin püf noktalarını Nadir Güllü’den dinleyip, elleriyle hamur açtı.
Şili Fahri Konsolosu Haluk Sanver’in eşi Ebru Sanver, Japonya Başkonsolosu’nun eşi Yuko Hayashi, Güney Kore Başkonsolosu’nun eşi Jin Hong, Avusturya Başkonsolosu’nun eşi Merry Jenewein, Fas Başkonsolosu’nun eşi Farzana Benabdaljelil, Fransız Başkonsolosu’nun eşi Maria Magro ve Bolivya Fahri Konsolosu’nun eşi Teresa Milovic lezzet dolu bir gün geçirdi. Yabancı misyonun Türkiye’deki en yakın dostu olan Ebru Sanver, aynı zamanda Türk-Fransız Dostluk Topluluğu Başkanı. Sanver dostluklarını şöyle anlatıyor: “Konsolos eşleri olarak ayda bir defa birimizin evinde toplanıyoruz. Toplantılarımızın gündemi aşağı yukarı aynı. Bir yardım için gelir elde etmek amacıyla düzenlediğimiz bir aktivite mutlaka vardır. Çok önemsediğimiz ‘Sosyal Komitemiz’ vardır. Amacı yabancıları İstanbul’da gezdirmek, şehrimizi ve Türk kültürünü tanıtmak. Bu da ayda 1-2 aktiviteyle olabiliyor.” Sanver’in bundan sonraki projeleri Panoramik Müze, Osmanlı Bankası Müzesi, Tevfik Fikret Müzesi gezisi ve ebru yapımı.

Haberin Devamı

Türk geleneklerini öğreniyorlar
Japonya Başkonsolosu Katsuyoshi Hayashi, “Sadece baklavayı yemeyi biliyorduk. Yapımının bir sanat olduğunu gördük. Bundan sonra gözümün önüne bu uzun yapım aşaması gelecek. Döndüğümüz zaman da baklavayı ve sizleri hatırlayacağız” dedi. Avusturya Başkonsolosu Paul Jenewein’in eşi Merry Jenewein ise, “Baklavayı duymuştum ama yapımına ilk defa geliyorum. Benim için tecrübe oldu” diyerek özetledi duygularını. Fransa Başkonsolosu Herve Magro’nun eşi Maria Magro, Portekiz asıllı ve baklavanın lezzetini iyi biliyor. Magro, “Bugün detayları öğrendim. Geleneklerin devam edişi beni çok etkiledi. Baklava tatlı olmaktan çok Türkiye’nin bir geleneği, sanatı. Bir buçuk yıldır İstanbul’dayız. Eşimle Türk mutfağına bayılırız. Pideyi, kebabı, lahmacunu, kuzu kapamayı çok seviyorum. Beyoğlu’nu, Boğaz ve Eminönü’nü çok seviyorum” dedi. Güney Kore Başkonsolosu Jong-Kyoung Hong’un eşi Jin Hong da bir buçuk yıldır İstanbul’da olduklarını söylüyor. Hong, “Türkiye’ye aşık oldum. Özellikle Türkleri çok sevdim. Açık fikirli ve cömertler yabancılara karşı” dedi. Bolivya Fahri Konsolosu Karlo Milovic’in eşi Teresa Milovic ise Türkiye’de doğup büyümüş. Eşiyle de 53 sene önce Polonezköy’de tanışmışlar. Eşi Karlo Milovic de İstanbul’da doğmuş. Fas Başkonsolosu Mohammed Benabdaljelil’in eşi Farzana Benabdaljelil de bir buçuk yıldır İstanbul’da olduklarını söylüyor. “Faslılarla Türkler arasında da benzerlikler buluyorum. İstanbul’a ve İstanbulluların kibarlığına aşık oldum” diyor Farzana Benabdaljelil.
Karaköy Güllüoğlu’nun sahibi Nadir Güllü ise mesleğine aşık biri. Beşinci kuşak baklavacı ve 37 yıldır da baklava ustası. “Sevgiyle yoğrulmayan hamurdan iyi baklava olmaz” diyor ve devam ediyor: “Bıçağın takırtısı, oklavanın tıkırtısı, baklavanın hışırtısı mutlaka olmalı. Bu meslek emek, güç, itina, sevgi istiyor. Bizim meslekte standart yoktur. Standart ustanın beynindedir. Havaya göre hamurun sertliği, tereyağının sıcaklığı, şerbetin derecesi ayarlanır. Ustanın geleneksel becerisi olmazsa bu iş olmaz. Ben hem patron hem 37 yıldır ustayım. İşçi patronun nefesini ensesinde hissedecek. Mesleğimizi seviyoruz. Yemediğimizi yedirmiyoruz. Karaköy Güllüoğlu’nun 65 yıldır beş kuşak müşterisi vardır. Beni dedem getirirdi, ben torunumu getiriyorum. 700 yıllık geleneği yaşatıyorum. Indiana Üniversitesi’nden pazarlama üzerine konferans teklifi aldım. Birçok üniversitede ayda bir konferans veriyorum.”