15.08.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
Mazhar Alanson, Fuat Güner ve Özkan Uğur (MFÖ) konseri için Harbiye Açıkhava Sahnesi'ndeyiz. İçerideki yaklaşık 5 bin kişi, bu yaz Açıkhava'daki en uzun kuyruğu MFÖ için oluşturan dışarıdakilerle biraz daha sıkışacak. Modern Folk Üçlüsü ve Çiğdem Talu - Melih Kibar Şarkıları konserine göre daha "dikey" bir Türkiye var tribünlerde. O eski kıyılara bağlanmaya gelen kıdemlilerden o çırpıntılı denize henüz açılmakta olanlara kadar, her yaştan binlerce kişi yavaş yavaş el çırpmaya başlıyor. Önce Turhan Yükseler şefliğinde orkestra, peşinden ufukta 60'larını görmüş üç müzisyen, Özkan'ın kırmızı pabuçları dışında, bir örnek kıyafetleriyle giriyor sahneye. Açıklarına yol aldığımız hayatın kıyılarında kalmış geçmişimiz çağırır, biz gideriz. Anılar, fotoğraflar, dostlar... Hepsi bizi bir dem o eski kıyıya bağlar. Bir de şarkılar! Mazhar'ın, elinde Beatles'ın plağını gördüğü Fuat'a "birlikte dinlemeyi" teklif etmesiyle başlayan tanışmanın üzerinden neredeyse 40 yıl geçmiş. Sene 1966. 1970'lerin başında "Barış Manço Kurtalan Ekspres"te çalan Özkan'ın Mazhar - Fuat'a katılımının üzerinden de 30 yıl. Zaman zaman tek tek girseler de stüdyoya, yolların hemen hiç ayrılmadığı bir 30 yıl. Son 10 yıldır yeni bir albüm yapmayan bir grubun birkaç kuşağı aynı anda idare edebilmesinin sırrı ne olabilir?"Balad"lardan "rock" ve "rap"e uzanan enfes yanıt, mikrofona biraz uzaktan eğilerek uzanan Mazhar'ın "Ah Bu Ben"iyle başlıyor: Ah bu ben kendimi nerelere koysam/Saklansam bir yerde gizlice ağlasam..."Açıkhava bizim Olimpiamız oldu" diyor Mazhar, "Anadolu'da 20-30 konser verip geldik Açıkhava'ya, ama yine heyecandan altımıza kaçıracağız."Bir kadın, kafasındaki metal kafesi çıkaran Mazhar konuşurken "Çinliler gibi olmuşlar, çok tatlılar" diyor. Arkadan birisi depderin bir gırtlakla bağırıyor:"Özkaaaaağğğğnnnn!""Kelimeler Kâfi"yi "Güneş doğar güneş batar" dizesiyle başlayan "Bazen" izliyor. Tam 40 yıl önce... Ve Mazhar'ın "Niye yazdık hatırlamıyorum" diye sunduğu "New York Sokaklarında." Seyirciyi ısıtan Özkan, dizlerini karnına kadar çekerek attığı uzun menzilli adımlarla çıktığı ünlü sahne turlarına bu şarkıyla başlıyor. Ve geri dönüşlerde mesafeyi ayarlayamayıp sanki mikrofona çarpıyor! Özkan ve Mazhar'ın kalçadan kıvrılan danslarıyla tribünler havaya giriyor...Ardından MFÖ için sayısı hiç de az olmayan efsanelerden birisi: "Yalnızlık Ömür Boyu".Peşinden söylenen "Sanatçının Öyküsü", sonuna doğru yaşanan elektrik kesintisinin mizansen olup olmadığı anlaşılamayan "No Problem", "Diday" ve "Umudum Var"ı, başka bir efsane izliyor: "Gözyaşlarımı Bitti mi Sandın?""Leyla'dan geçme faslındayım" diye başladığı anda binlerce kişilik bir koro oluşturan "Buselik Makamına" ilk bölümün son parçası... Özkan tura başlıyor Ağırlıklı olarak rock parçaların yer aldığı ve ses ayarlarının alabildiğine açıldığı ikinci bölüm, usulca, ama neredeyse çeyrek yüzyıldır olduğu gibi çok güzel başlıyor: Bu Sabah Yağmur Var İstanbul'da... Ardından grubun son albümüne adını veren "Mazeretim Var Asabiyim Ben", Mazhar'ın "Kenan Doğulu söylüyor da ben niye söylemeyeyim? Haydi eller havaya" diye tempo istediği "Sakın Gelme" ile "Psikopat", "Mecburen" ve Özkan'dan "Yarabbi..."Ve sert, keskin, uykusuz sesiyle Mazhar'dan bir efsane, Yandım Yandım: Seni gördüğüm yerler rüyalar artık/Deli diyorlar bana ah bu ayrılık..."Hop Usta", "Ali Desidero" ve "Sude" ile biten konser "bis"te, belki de bu konser için daha önce çalışılmamış "Bodrum Bodrum" ile sürüyor. Tertemiz, hiç bozulmamış tek Bodrum'la! Bozulmamış Bodrum! Mazhar'ın "Bizim milli marşımız. Türkiye'nin de olsa" diye takılarak sunduğu "Güller"de Açıkhava sağdan sola, soldan sağa dalgalanıyordu...MFÖ'nün çıkış yaptığı 1984'deki ilk albüme adını veren "Ele Güne Karşı Yapayalnız"la konser 24 parçanın ardından bittiğinde, binlerce kişi tempoya paralel yanıp sönüp dolaşan ışıklar eşliğinde zıplıyordu.Vokal doğaçlama bölümünde Özkan'ın çığlıklarına karşılık seyircinin işi inada bindirmesi görülmeye değerdi. Bas, davul ve klavyenin çekiştiği MFÖ geleneğinde belki de ilk kez keman bazı parçalarda bu kadar öne çıkmıştı.10 yılın ardından ilk albümlerinin kısa bir süre sonra çıkacağını duyururken "10 yıldır bizi yalnız bırakmadığınız için, sizin için yaptık" diyorlardı. Hayat gibiydiler...Alışıldık... Ve çok güzel. Seyirci - Özkan yarışı