EN ÜNLÜ PERULU

1967 doğumlu Gaston Acurio, Perulu bir şef. Birçok kez New York Times, Wall Street Journal gibi mecralarda kapak olmuş. Gaston, ülkesinin en sevilen insanlarından biri olduğu gibi, en etkin büyükelçisi...

Restaurant dergisi tarafından her yıl düzenlenen ve oldukça ses getiren ‘Dünyanın En İyi 50 Restoranı’ listesinde, bu sene bazıları için oldukça sürpriz bir lokanta ismi vardı. Peru’dan ‘Astrid & Gaston’ listeye 42’nci sıradan ilk defa girdi. İşin içinde olmayanlar için, dünyanın en büyük şeflerinin lokantalarını geride bırakarak böylesine önemli bir listeye giren Peru’dan bir restoran, soru işaretleri uyandırdı. İlk bakışta haksız da sayılmazlar.

Gaston Acurio kimdir?
Benim Gaston Acurio ismiyle tanışmam, bundan 4-5 yıl önce fotoğrafını Financial Times gazetesinin hafta sonu eklerinden birinin kapağında görmemle başladı. Üzerinde beyaz bir şef üniforması ve klasik bir Latin Amerikalı tipi vardı. Hikayesini okuyunca insanın merakı artıyor.
Senatör bir babanın oğlu olan Gaston, İspanya’ya hukuk okumak için gönderildiğinde bu işin kendisine göre olmadığını düşünür ve gastronomi eğitimi almaya başlar. Alman asıllı Astrid’le evlenip ülkesine döner. Eşi ve kendi ismini koyduğu ‘Astrid & Gaston’ adındaki ilk restoranını açar. İnkalara dayanan zengin bir kültür birikimine sahip Peru’nun yemeklerini daha sofistike ve elegant bir şekilde sunar. Bir nevi Peru’nun ‘nouvelle mutfağını’ yaratır. Halkı tarafından zaman içerisinde çok sevilen ve takdir edilen Gaston, sonrasında birçok restoran açar. Şu anda çok az sayıda ve seçilmiş öğrenciye şeflik eğitimi verdiği dört senelik bir meslek yüksek okulun da sahibi ve yöneticisi.

Sırada New York ve Londra var
Güney Amerika’nın birçok ülkesinde restoranları olan Gaston, şimdi global bir şef ve restorantör olma yolunda ilerliyor. Bu ay sonunda, Manhattan New York’ta ‘Le Mar’ isimli lokantasını açacak. Daha açılmadan, bu projesi Amerikan medyası tarafından oldukça ilgi gördü. Sonraki restoran projesi ise Londra’da...
New York Times, yeni açılan restoranı dolayısıyla yaptığı haberde, Gaston’u ‘bir halk kahramanı’ ve ‘en tanınmış Perulu’ ilan etti.

Yemeklerde Japon etkileri
Belki burada bir parantez açıp Peru mutfağı ve kültüründen de bahsetmek gerekebilir. Kendi kültürünün derinliğinin yanı sıra, Peru’da Japon kültürünün hatırı sayılır bir etkisini görmek mümkün. Bunun sebebi, Peru’nun Japonya ile kurduğu çok eskiye dayanan iyi ilişkileri. Peru, Japonya’dan göçmen kabul eden ilk Güney Amerika ülkesi ve uzun yıllar yoğun göçler almış. İki ülke arasındaki bu dostluk yemeklere de sıçramış. Örneğin, suşiyi çok andıran ve bir asit yardımıyla (limon, sirke gibi) ateş kullanmadan deniz mahsullerini pişirme tekniğiyle yapılan ‘Ceviche’ veya ‘Seviche’de esasen bir Peru yemeği.

Peru mutfağı eşittir Gaston
Japon mutfağının dünyada son derece popüler olmasının, Tokyo’nun en çok 3 Michelin Yıldızlı restorana ev sahipliği yapmasının ve son 10 yılda tüm dünyada pıtrak gibi suşi restoranlarının açılmasının, Japon mutfağının otantik bir türevi olan Peru mutfağına katkısı olduğunu düşünüyorum. Bu iyi bir dalga yaratsa da, Gaston Acurio’nun bu dalgayı akıllıca kullanıp, önderlik ettiğini unutmamak gerekiyor. Kim ne derse desin, şu anda Peru mutfağı eşittir Gaston denklemi mevcut. Belki bir ülkenin koskocaman gastronomisinin sadece bir kişiyle anılması çok doğru değil. Buna rağmen liderlere de ihtiyaç olduğu başka bir gerçek...