Naim Dilmener

Naim Dilmener

ndilmener@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Issız Adam”ın satış rekorları kırdırdığı, listelerin üst sıralarına yerleştirdiği Ayla Dikmen ve Nil Burak’la oturur-kalkar olduk.
Hepimizde bir heyecan, bir mutluluk ki, o kadar olur.
(Şekildeki Adam gibi) kimimiz, “Eh, olması gereken buydu,” deyip rahat bir nefes aldı; kimimiz, yıllardır aradığı hazineyi bulmuş kadar sevindi.
Kimimiz ise (Dikmen ve benzerleri ile ilk defa yolu kesişenler), “Böyle sesler, böyle şarkılar da varmış demek; bugüne kadar dinlediklerimiz neydi peki?” şaşkınlığı yaşadı.
“Issız Adam”da kullanılan, yalnızca Dikmen ve Burak’ın şarkıları değildi; Semiramis Pekkan, Hümeyra ve Sibel Egemen de vardı repertuvarda. Ama şans ya da tesadüf bu ya, bu son üç ismin piyasada-CD üzerinde çok fazla şeyi yoktu ya da (Hümeyra gibi) olanlarınki, yaygın bir biçimde dağıtılmamıştı-kolay bulunmuyordu.
Bu nedenle Ayla Dikmen ve Nil Burak şarkıları yedi filmin asıl kaymağını. Film, büyük bir sürpriz yaparak gişede en iddialı-en pahalı filmleri bile altına alırken, şarkıları da listelerdeydi.
Öyle ya da böyle; her şey olacağına varmış, “bu şarkılar” kaybolmaktan kurtulmuştu.

Sizinle sonsuza kadar
Seviyoruz dedik
Bir “Anlamazdın” fırtınası estirmekte olan Ayla Dikmen, hiç şüphesiz popüler müziğimizin mimarlarından biri; temelini atanlardan, yerleşip yükselmesini sağlayanlardan.
Bir iki yıl önce, sanatçının yeğeni Meltem Çelebioğlu, büyük bir vefa örneği göstererek “Seninle Sonsuza Kadar” adlı albümü yayınlamayı sağlamış ve Dikmen’den tamamen habersiz kulakları, bu şarkılara alıştırmıştı.
Bu albümün piyasaya sunulduğu günlerde, Meltem Çelebioğlu ve Bülent Seyhan el ele vermiş ve pek yapılmamış bir şey daha yapmışlardı; 2 CD+1 DVD’den oluşan bir de (sınırlı sayıda) kutu yapmışlardı. Kutunun ikinci diskinde Ayla Dikmen şarkılarının orijinalleri yer almaktaydı; DVD’nin üzerinde ise, Ezel Akay’ın firması IFR tarafından çekilmiş bir Ayla Dikmen belgeseli. Hem çok sağlam bir belgeseldi bu, hem de Ayla Dikmen’i tam ve tekmil, anlatabiliyor-gösterebiliyordu.
Bu sınırlı sayıda yayınlanmış kutuda yer alan orijinal şarkılar, ayrı bir disk ile piyasaya sunuldu şu aralar: “Klasikler Orijinal Kayıtlar” (MCC/Seyhan)... Belgesel de CNN Türk’te yeniden yayınlandı.
Ve bu gelişmeler, Ayla Dikmen gibi zamanında herkesi mest etmiş bir yorumcunun, genç kuşaklar tarafından tanınmasına, kalplere yerleştirilmesine sebep oldu.

Yalnızız biz çok yalnızız
Nil Burak rüzgârının fırtınaya döndüğü şu günlerde, Yaşar Plak da, yeni bir Nil Burak albümü yayınladı: “Yalnızım Ben”.
Ossi Müzik’in geçen yıl yayınladığı albümler nedeniyle, Burak zaten genç kuşak tarafından keşfedilmişti. Kendisi güzel-sohbeti güzel bu sanatçımız, katıldığı radyo ve TV programlarında anlattıklarıyla da imajını-şarkılarını desteklemiş ve aranır-dinlenir olmuştu.
Ama tabii, bugünlerdeki ilgi bambaşka bir noktaya geldi. Çok arttı ve bu da Yaşar Plak’a, zaten katalogunda yer alan Nil Burak şarkılarını, yeniden yayınlamaya sevketti.
Bir dönemin mükemmel ve cesur yapımcılarınından Yaşar Kekeva’nın (nur içinde yatsın; firmayı şimdilerde, en az babası kadar başarılı olan oğlu sürdürmekte) yönetimindeki Yaşar Plak’a “Benim Sevdam” adlı bir albüm yapmıştı Burak. “Yalnızım Ben” bu albümün CD’ye aktarılmış bir versiyonu; LP değil de, kaset formatının aktarılmış bir versiyonu.
Aradaki fark büyük; aradaki fark, günün anlam ve öneminin kilit şarkısı “Yalnızım Ben”; bu şarkı, yalnızca albümün “kaset” formatında yer almıştı.
MCC/Seyhan ve Yaşar’a teşekkür borçluyuz. Bir şekilde esmeye başlamış bir rüzgârı, dışardan-uzaktan seyretmeyi bir kenara bırakıp, fırtınaya çevirmeye niyetlendikleri için.
Darısı Hümeyra, Semiramis Pekkan ve Sibel Egemen’in başına.
“Michel Fugain’in de başına,” demiyoruz ama “Nilüfer-Tanju Okan-Modern Folk Üçlüsü’nün başına,” diyoruz; o güzeller güzeli “Une Belle Histoire”ın Türkçe versiyonu da var biliyorsunuz; “Kim Ayırdı Sevenleri”.
Bu şarkıyı da (en azından “dijital” olarak) ortaya sürmenin tam zamanıdır.
Telefon firmaları, “USB-flash-taşınabilir bellek” imalatçıları-ithalatçıları böyle bir fırsatı kaçırmamalı. CD’yi gömmesine gömdük; ama yeni formatlar-yeni oyuncaklar gerek; koleksiyonculara da, her türden müziksevere de.