CaddeNazlı Ilıcak’ın en büyük özlemi

Nazlı Ilıcak’ın en büyük özlemi

03.03.2008 - 03:17 | Son Güncellenme:

Cemiyet hayatının tanınmış isimlerinden Elif Dürüst ile kardeşi Şirin Yalçın’ın çıkardığı “Aralık” dergisinin ilk sayısında Nazlı Ilıcak’la bir röportaj var. Nazlı Ilıcak, “Her zaman erkek olmayı tercih ederdim” diyor

Nazlı Ilıcak’ın en büyük özlemi

Yoksul çocukların eğitimine katkı sağlamak ve atölye çalışmalarıyla kültür-sanata katkıda bulunmak amacıyla üç yıl önce Nişantaşı’nda “Aralık Gönüllü Eğitim ve Kültürel Araştırmalar Derneği”ni kuran cemiyet hayatının tanınmış kız kardeşleri Elif Dürüst ve Şirin Yalçın, “entelektüel bir dergi” ile yayın dünyasına adım attı. “Aralık” ismiyle yayınlanan derginin editörlüğünü ve muhabirliğini de yapan Dürüst kardeşler, ilk sayıda Nazlı Ilıcak ve Mehmet Ali Ilıcak ile çarpıcı bir söyleşiye de imza attı.
Bayilerde 10 YTL’den satışa sunulan Aralık, derneğin yayın organı olarak yılda bir kez periyodik olarak yayınlanacak. Künyesinde imtiyaz sahibi olarak Elif Dürüst, Genel Koordinatör ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olarak Şirin Yalçın’ın yer aldığı dergi, “kuşak çatışmalarını” ana konu olarak ele alırken, kapağına da ressam Sezai Özdemir’in “Ailem ve Atatürk” konulu resmini taşıdı. Kültür sanat, psikoterapi, felsefe tartışmalarının yapıldığı dergide bu ay, Ilıcak röportajının dışında, “Türkiyeli yeni kuşakların değişen müzik tercihleri ve bir örnek: Dini Popüler Musiki” başlığıyla din ve müzik ilişkisi gibi ilginç konular da masaya yatırıldı.

‘Şimdi bir erkek gibiyim’

Ilıcaklar’la yapılan röportajda ise Nazlı Ilıcak, kadın olmanın zorluklarından bahsederek, “Ben her zaman erkek olmayı tercih ederdim. Ben şimdi bir erkek gibiyim. Çalışmam itibariyle, hayatımı kazanmam, tek başıma ayakta mücadele etmem açısından. E şimdi ben bir erkek olsaydım hakiki anlamda, yanımda bir kadın olacaktı beni destekleyen. Ben hep bunun özlemini çekmişimdir kadın olarak” dedi.
Ilıcak, şöyle devam etti: “Mesela bir Hıncal Uluç’tan daha çekiniyor birtakım insanlar. Beni ‘Ne de olsa bir kadındır,” gözüyle değerlendiriyorlar, belki ne de olsa daha duygusaldır, daha narindir, vs. şeklinde. Ne kadar sert, kaya gibi görünürse görünsün bir kadın, her zaman daha duygusaldır. O bakımdan ben bunu hep bir zaaf olarak gördüm, hiçbir zaman da ‘İyi ki bir kadınım’ demedim.
Sonra bizim meslekte şöyle bir şey de oluyor; siz iş için bir yere gidiyorsunuz, mesela başbakanı takip ediyorsunuz, bir bakıyorsunuz erkekler toplanıp bir yere gidiyorlar. Nereye gidiyorlar belli değil. Gezmeye mi gidiyorlar, tozmaya mı gidiyorlar, kadın kovalamaya mı gidiyorlar? Ne bileyim kafa çekmeye mi gidiyorlar? Ne olursa olsun kadını daha dışlıyorlar. Çok yakın arkadaşınızsa o başka. Kadın olmak, bizim mesleğimizde, ben başka bir mesleği bilemem, biraz daha zor gibi geliyor bana.”

Haberin Devamı

Ben her zaman erkek olmayı tercih ederdim. Ben şimdi bir erkek gibiyim. Çalışmam itibariyle, hayatımı kazanmam, tek başıma ayakta mücadele etmem açısından. E şimdi ben bir erkek olsaydım hakiki anlamda, yanımda bir kadın olacaktı beni destekleyen. Ben hep bunun özlemini çekmişimdir kadın  olarak...

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler