Neslihan Özyükseler Tanış

Neslihan Özyükseler Tanış

ozyukselerneslihan@gmail.com

Tüm Yazıları

Yıkama - yağlama atölyesinde yaşıyoruz sanki. Herkeste sebepsiz bir yalakalık durumu.
‘Sebepsiz’ diyorum, çünkü aralarında patron - işçi; aile, para vs. hiçbir ilişki olmayan kişiler de birbirine sürekli iltifat yağdırıyor.
Tabii bunun da bir modası var.
Mesela, son 10 senedir “Çok genç görünüyorsun, yaşını göstermiyorsun” olayı vardı ki hâlâ devam ediyor…
Tüm kadınlar 10 yaş genç gösterdiklerine inanıyor.
Ama şu sıralar asıl ‘ışıklı görünmek’, ‘özel bir enerji rengine sahip olmak’ filan trend…
İltifatlar ‘aura rengiyle’ yapılıyor. Girdiğimiz her ortamı güneş enerjisiyle dolduruyoruz! Bin 500 watt’lık ampul gibiyiz.
Bunlar bana söylenmiyor diye kıskandığımı düşünüyorsanız o zaman fena yanılırsınız.
Bilakis, en yüksek voltajlılarının şahsıma yapılmışlığı var.
Ankara’ya taşınırken ünlü bir spiritüel üstad “Demek Ankara’nın senin enerjine, ışığına ihtiyacı var” demişti.
“Ankara’nın ışığı bana kaldıysa vay Türkiye’nin haline!” dedim demesine de insan böyle bir şey duyunca bir an için bile olsa, ister istemez göğsü kabarıyor!
Dört sene oldu taşınalı, geçenlerde elektrikler kesildi. Bırakın Ankara’yı, benim ışık kendi evime yetmedi. Anlayacağınız o iş, hâlâ santrallerin.
Şaka bir yana, şu an bu akım var. Yıldızlı sözcükler, hepimize birilerince bol miktarda söyleniyor.
Adam Faceboook’a Cin Ali resmi koyuyor, yorumlar “Hemen sergi aç”
Bir diğeri karaoke barda eline mikrofon alıyor, ortalık yıkılıyor “Albüm yap” diye...
Kızına doğum günü pastası yapmış kadıncağız, üzerine yamuk yumuk figürler koymuş, ‘pasta kraliçesi’ ilan ediliyor.
Herkesin çocuğu dünya güzeli, o apayrı bir konu!
Burada bize düşen Alice Harikalar Diyarı’na seyahat etmek yerine, ayağımızın azıcık yere basması olacak.
Psikologlara göre “Anne - babasından ve eşinden yeterince sevgi alamayanlar dışardaki üçüncü, dördüncü şahısların dolduruşundan besleniyormuş. Yani bir nevi sevgi eksikliğiymiş… Benden söylemesi!

Haberin Devamı

Türk sanatçıya mükemmellik diploması

Spiritüalizm ve mistik konularda sadece ticari amaç güden ciddi bir kirliliğin ve kandırmacanın var olduğunu 10 yıl boyunca deneyimleyedim. Şimdi, bir ismin arkasında durabiliyorum.
Dünya müzik otoriteleri tarafından ‘Mantra müziğinin cennetten gelen sesi’ olarak tanımlanan, şu anda dünyanın dört bir yanında ‘Barış Turnesi’ konserleri veren ve ‘tekrar bağlantı’ sistemiyle binlerin hayatına dokunan Seda Bağcan…
Selda Bağcan’ın yeğeni Seda aslında ODTÜ mezunu bir elektrik - elektronik mühendisi. Yani mantra müziği yapmasaydı, başka başarılara imza atardı.
En son Romanya Spiru Haret Üniversitesi’nce ‘İnsanlığın gelişimine ve eğitimine katkılarından ötürü’ ‘Mükemmellik Diploması’ Seda’ya verildi.
Ruhani yaşama dair yol arayışınız, böyle bir ihtiyacınız varsa, Seda’nın CD’lerini dinleyip, konserlerine gitmeniz, hayatınıza kolay, ulaşılabilir ve etkili bir dokunuş olacaktır.
Tabii en önemlisi yine kendi iç sesiniz…

Haberin Devamı

Bir eğri bir doğru

iLTiFATLARLA DOLU DÜNYA

Kıyafette tek vuruşa inanıyorum. Yani bir parçanın öne çıkarılmasını; saçın, makyajın, ayakkabınınsa sade olmasını çok seviyorum.
Üstüne üslük fiziğiniz de Pınar Tezcan Özçapkın gibiyse başka neye gerek var ki?

iLTiFATLARLA DOLU DÜNYA


Güzellik olarak Pınar Tezcan’dan aşağı kalır yeri yok Selda Topal’ın. Ama acilen bir stil danışmanıyla çalışıp; ona doktor muamelesi yapmalı ve sözünden dışarı çıkmamalı.