CaddeNiŞANTAŞI GAZETELERİ GÜÇ KAZANIYOR

NiŞANTAŞI GAZETELERİ GÜÇ KAZANIYOR

04.07.2011 - 19:28 | Son Güncellenme:

Nişantaşı’nda ‘NT Hayat’ ve ‘Nişantaşı Postası’ isimli iki gazete İstanbul’daki yerel gazetelere öncülük ediyor. 15 günde bir ücretsiz yayımlanan yaklaşık 5 bin tirajlı bu iki gazete, bilgi bombardımanı altındaki insanlara kendilerini yakından ilgilendiren konular hakkında sıcak bilgi veriyor

NiŞANTAŞI GAZETELERİ GÜÇ KAZANIYOR

Volkan Karsan-NT Hayat Genel Yayın Yönetmeni
“ARTIK YEREL HABERE ULAŞMAK DAHA ZOR”
* Şehir değil, ilçe değil, sadece bir semt için gazete hazırlama fikri nasıl oluştu?

Bir nedeni, daha önce başarılı denemelerin olması. İkinci önemli nedeni, Nişantaşı birçok yönüyle haber varlığını içeren bir yer. Sosyete hayatı burada üst düzeyde yaşanıyor. Alışveriş belli oranda ilgi çekici. Çok önemli markalar burada yoğunlaştı. Gündüz nüfusu çok yüksek bir semt. Her gün on binlerce insan geliyor. Teşvikiye Camii bile başlı başına olay. Doğumdan ölüme kadar Nişantaşı’nda farklı öyküler var.

* NT Hayat’ı nerede bulabiliriz?
5 bin 500 gazeteyi isim isim adreslere ulaştırıyoruz. Yaklaşık bin küsuru işyerleri, kalanı da evlerden oluşuyor. Bir datanın üzerinden gidiyoruz. Paralı abone gibi olmasa da bir okur kesitimizi oluşturuyor. Bekleme salonu olan sağlık merkezleri, güzellik salonları, kafeler gibi yerlere rastlantısal olarak birden fazla
bırakıyoruz. 8 bin 500-10 bin arasında basıp dağıtıyoruz.

* Dağıtımı nasıl yapıyorsunuz?
Başlarda adres listesi azdı ve rastlantısal dağıtım yapıyorduk. Sonra 12-13 kişilik bir ekip kurduk, her sayıyı onlarla dağıttık. Bir ölçüde sağlıklıydı ama adrese teslimde sorunlar çıkıyordu. Şimdi kurye sistemine geçtik. En etkili yolu
bulmaya çalışıyoruz. Satılmadığından okurun eline teslim etmek gerekiyor.

* Okurlarınızdan nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Birkaç tane ‘abone’ mi, ‘müdavim’ mi, ‘gönül veren’ mi diyeyim, artık ne diyeyim? “Paralı da yapsanız okuyacağız”, “Bu sayı bana niye gelmedi?” diyenler var. Okur açısından kabul gören, bilinen, merak edilen bir gazeteyiz.

* Adres listesini nasıl oluşturdunuz?
Kaynaklardan topladık. İlk dağıtım çalışmalarında sahadaki arkadaşlarımız işyerlerinin bilgisini topladı. Sonra toplu datalar aldık. Telefonla aradık, adres değişimlerini tespit ettik. Bir sene sürdü bu datayı oluşturmak. Hedefimiz, Nişantaşı gibi alım gücü yüksek tercihleriyle kamuoyunu etkileyecek insanların datasının değerini artırmak.

* İçerik oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz?
Nişantaşı’na has içerik oluşturmaya çalışıyoruz. En önemlisi semtin geçmişiyle bugünü arasında bağlantı kurmak. Buranın ünlülerini, önemli mekanlarını tanıtmak. 100 yıl evvel köşkler semti olan Nişantaşı’nda bugün kimler yaşıyor; onu yansıtmak, sektör temsilcilerinin sesi olmak istiyoruz. Onların ihtiyaçlarına cevap verecek tanıtım imkanları
yaratıyoruz.

* NT Hayat kaç sayfa?
24 sayfayla başlamıştık, 32’ye çıkardık. 32-40 hedefiyle devam ediyoruz. İnternette güçleneceğiz. www.nthayat.biz adresindeyiz.

* Bu da ilanın gelmesi anlamına geliyor herhalde?
Reklam verenlerin kuşkuları var. Zamanla yerel tanıtımın nokta atışı olduğunu fark edecekler ve orada başarı buluşması yaşayacağız. Hollanda’da bir üniversitede yerel gazetelerin etkisi tez konusu oldu. İddia şu: “Televizyon ve internet geliştikçe ulusal ve uluslararası düzeydeki habere ulaşmak kolaylaşıyor. Ama yerel habere ulaşmak artık zor.” Onun için bizim misyonumuz, bilgi bombardımanı arasındaki insanlara kendilerini yakından ilgilendiren konularda sıcak bilgiler vermek.

* Reklam gelirleri yeterli mi?
Ticari kaygıları ikinci sırada tutan bir yapıyız. Piyasaya yatırım yapıyoruz. Öncelikle kendimizi bir ürün olarak kabul görür hale getiriyoruz. İlk iki yıl zarardan söz etmek yanlış olur. Kâr sağlamak yakın bir hedef değil. Ama VTT Yayıncılık’ın tek çalışması da NT Hayat değil. Tanıtım materyali hazırlıyoruz. Kitap yayınlıyoruz. NT Hayat’ı yaşatmak için farklı işler yapıyoruz.

* Logonuz enteresan...
Nobel ödüllü tek semt ibaresini taşıyoruz. Neden? Orhan Pamuk ve Pamuk Ailesi burada yaşıyor çünkü. Buradan birçok yazar ve sanatçı çıkıyor. Resim galerilerinin merkezi. Antikacılar, müzayede salonları burada. Yani bir kültür merkezi.






Haberin Devamı
NiŞANTAŞI GAZETELERİ GÜÇ KAZANIYOR



Rıza Öziş- Nişantaşı Postası Genel Yayın Yönetmeni

“BU SEMTİ KORUMA MİSYONU ÜSTLENDİK”
* Nişantaşı Postası nasıl doğdu?
Bir süre yaşadığım New York’tan esinlenerek bu gazeteyi yaptım. New York City gazetesinde sinemalardan yeni açılan restoranlara, opera binasındaki davetin görüntüleri yer alıyordu. Bizim de içeriğini yaptığımız gazetede bu tarzda. Niye Nişantaşı? Ben 22 yıldır Nişantaşı’nda yaşıyorum. Teşvikiye’de oturuyorum. Bir şey yapacaksam, bildiğimi yapayım dedim. Nişantaşı’nda neyin ne olduğunu bilerek gazetecilik yapıyorum.

* İçerik konusunda nelere dikkat ediyorsunuz?
Nişantaşı bence İstanbul’un dünyaya çok yakından bakan bir penceresi. İstanbul’un jenaratörü gibi. Her an etrafına ışık saçıyor. Gelen kişilerle ilgili cemiyet sayfası yapıyoruz. Burada yaşayan ünlülerle röportajlara, sağlık konularına, yeni açılan mekanlara ve Nişantaşı’nın tarihiyle ilgili sayfalara yer veriyoruz. Son sayfadaysa hastaneden spor merkezlerine kültür sanat olaylarından döviz bürosuna kadar her şey var. Bu listeleri her hafta yeniliyoruz. Bir de semti koruma misyonunu üstlendik.

* Bu misyonu yerine getirmek nasıl mümkün oluyor?
Madem kalburüstü bir yer, hepimizin koruması lazım. Biz de gazetecilik yaparken o misyonu da üstlendik. Güzellikleri korumaya çalışıyoruz. Düzeltilmesi gereken sorunların fotoğraflarını yayımlıyor ve öneriler sunuyoruz. Aynı semtte yaşayıp birbirlerinden haberi olmayanlar bu gazeteyi okuduklarında daha çok habere ulaşabiliyor. İnternette dünyanın bir ucunu takip edebiliyorsunuz ama kendi çevrenizdekileri bilmeyebiliyorsunuz. Biz Nişantaşı’ndaki iletişimi kuralım istedik.

* Okurlarınızdan nasıl tepkiler alıyorsunuz?
İnsanlar sokakta yolumu kesip teşekkür ediyor, “Bu misyonu üstlendiniz, çok hoşumuza gidiyor ama bakın şurada da şöyle bir sorun var” diyorlar. Hatta telefon açıyorlar. İhbarlar geliyor. Demek ki insanlar da bizi kabul etti.

* Dağıtımı nasıl yapıyorsunuz?
Kendi kurduğumuz beş kişilik bir dağıtım ekibimiz var. İki gün boyunca girmediğimiz yer kalmıyor. 5 bin gazeteyi aynı gün bitirmiyoruz. 2 bin tane dağıttık diyelim, iki gün sonra bir daha veriyoruz. Bugün yapılıp yarın eskiyen bir haber yapmıyoruz. 15 gün okunabilecek gazete yapıyoruz. Posta kutularına, kafelere, sağlık merkezlerine, güzellik salonlarına koyuyoruz. Girmediğimiz yer yok. Apartmanların posta kutularına koyuyoruz. İlan geliriyle yaşıyoruz. Satılan bir gazete değiliz.

* Nişantaşı Postası kaç sayfa?
16 ya da 24 sayfa. O anki iş koşuşturmasıyla ve reklam yoğunluğuyla ilgili olarak değişebiliyor. Çoğu insan “Niçin dergi yapmadın?” diyor. Her lokantada birkaç tane dergi var. İnsanların 300 sayfa dergiye bakacak vakti yok. Hatta ilan veren bir kişi bile, “Ben o kadar kalın dergiyi okumuyorum” dedi.

* İlan geliri yeterli mi?
Yetsin diye uğraşıyoruz. Beş kişilik çok şeker bir ekibimiz var. Herkes uyum içinde. Herkesin kendi sorumlulukları var. Bunun yanı sıra internet sitelerimiz var. www.nisantasipostasi.com’un yanı sıra R Prodüksiyon bünyesinde bir yığın açılım var. İki aydır www.sanatadresi.com, www.nisantasirestoranlari.com ve dört yıldır www.jetsetistanbul.com ile küçük bir medya olmaya çalışıyoruz.

* Logo olarak neden güvercini seçtiniz?
Önceden postaları dağıtan güvercinlermiş. Ondan esinlendik. Bizim ciddi bir iş yaptığımızı, hatır gazeteciliği yapmadığımız gördüler. Nişantaşılılar sevdi yaptığımız işi. Kendimizi sevdirdik. Ciddiyetimizi gösterdik.