“Okumak ve yazmak benim için gökkuşağına bakmaktır”

Çığrından çıkmış bir İstanbul trafiğinde Tepebaşı’nda ilerlemeye çalışıyor otomobiller. Bazıları Pera Müzesi’nin önünde duruyor, içlerinden ya bir yazar ya bir gazeteci iniyor. Çünkü 23’üncü Haldun Taner Öykü Ödülü töreni var müzede. 235 başvurunun olduğu bu yılın kazananı, ‘Bir de Baktım Yoksun’ adlı kitabıyla Yekta Kopan. Babasının ölümüyle başa çıkmak için yazmaya başladığı ‘Bir de Baktım Yoksun’ bu yıl Yunus Nadi Ödülü’nü almıştı. Şimdi başka bir sevdiğini, kedisi Tarçın’ı kaybettiği günlerde ikinci ödül geldi.
Fatih Türkmenoğlu’nun sunduğu tören, her yıl olduğu gibi Haldun Taner’i anlatan bir filmle başladı. Çocukluk fotoğraflarından Türk tiyatrosunun efsaneleşmiş oyunlarından ‘Keşanlı Ali Destanı’ndan karelere, Milliyet’te uzun yıllar yazdığı ‘Devekuşu’na Mektuplar’ köşesinden sayısız öyküsüne Taner’i izledik bu filmde.
İlk konuşmacı, Doğan Gazetecilik İcra Kurulu Başkanı Servet Topaloğlu’ydu. “Bu ödül; sadece bir edebiyat ve tiyatro ustasına, eski bir yazarımıza olan gönül borcumuz değil. Aynı zamanda derin gözlemin, mizahın ve eleştirinin mükemmel bir şekilde harmanlanıp sunulmasının da teşviki ve ödüllendirilmesi” sözleriyle başladı Topaloğlu. Yekta Kopan’ı ve Haldun Taner Öykü Ödülü’nü yıllardır özenle yöneten Nail Güreli’yi tebrik etti.

Demokrasi tarifi
Haldun Taner’in demokrasiyle ilgili bir sözünü aktararak devam etti konuşmasına: “Demokrasiyi sadece fikir özgürlüğü ve söz eşitliği şeklinde tanımlamak yetersizdir. Demokrasi, fikir ve sözlerde seviye de ister”. Topaloğlu’nun ardından kürsüye gelen Seçici Kurul Başkanı Doğan Hızlan da Haldun Taner edebiyatındaki ‘seviye’yi vurguladı.
Konuşmalar sonunda Yekta Kopan ödülünü Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Doğan Gazetecilik Yönetim
Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner’in elinden aldı.

Yekta Kopan sahnede titredi
Kopan, sesi titreyecek kadar heyecanlıydı. Önce konuşmalarında ona ‘genç’ diyen herkese teşekkür etti. Ödülü eline aldığı anda konuşması için anahtar kelimenin ‘gökkuşağı’ olduğunu keşfettiğini söyledi:
“An gelir, hepimiz hayatın anlamsızlığından kaçmak için gökkuşağına ihtiyaç duyarız. Okumak ve yazmak benim için o gökkuşağına bakmaktır. An gelir, üstümüze nefret, hırs, öfke, şiddet, iktidarın yediği güvelerden oluşan eprimiş siyah bir battaniye örterler. Sadece o gökkuşağını görmeyelim diye. Haldun Taner öykücülüğü, o battaniyeyi üzerimden atabilmek için cesarettir, anahtardır benim için. Bir ironi bahçesinde mutlulukla oyun oynayabilmenin gücüdür. Haldun Taner adına verilen ödülü alıyor olmak da benim için sahnede titremektir.”

Geceye katılanlar
Gecenin ev sahipleri, Doğan Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tayfun Devecioğlu ve İcra Kurulu Başkanı Servet Topaloğlu’ydu.
Milliyet Ailesi Doğan Gazetecilik İcra Kurulu üyesi Tijen Mergen’in yanı sıra Nail Güreli, Taha Akyol, Meral Tamer, Yalvaç Ural, Filiz Aygündüz ile temsil edildi.
Yekta Kopan ile ödül sevincini paylaşmaya gelenler arasında, yayıncısı Can Yayınları’nın sahibi Can Öz ve Genel Yayın Yönetmeni Zeynep Çağlıyor, Doğan Kitap Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yüce Başarır, Yapı Kredi Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Raşit Çavaş, yazarlar Ayfer Tunç, Nedim Gürsel, Altan Öymen, Sezer Duru, Refik Erduran, Başar Başarır da vardı.