Op. Dr. Ziya Saylan

Op. Dr. Ziya Saylan

ziya@saylan.com

Tüm Yazıları

Kanser oluruz korkusuyla kaçtığımız güneş ışığı, vücutta D vitamini eksikliğine yol açıyor. Yani cilt kanserleri azaldı ama buna karşılık diğer kanserler ve hastalıklar arttı

Son senelerde adete güneşe düşman olduk. Hastaları “Sakın güneşe çıkmayın kanser olursunuz, yüzünüzde lekeler oluşur!” diye korkuttuk. Yüzdeki yaşlanma ve sarkmalardan yer çekimi kadar güneşi de sorumlu tuttuk. Hastalar bizim yüzümüzden güneş gördü mü strese girip vücutlarını örtmeye, şemsiye altına girmeye ve hatta öğle saatlerinde güneşe çıkmamaya başladılar. Bu şekilde geçen 15-20 seneden sonra doktorlar,” Bir bakalım neler oldu” deyince hayretlere düştüler. Yapılan kan tetkiklerinde son 20 senede insanlarda D vitamininin yüzde 25 azaldığı görüldü.
Cilt kanserleri azaldı ama buna karşılık diğer kanserler ve hastalıklar arttı.

Haberin Devamı
DAHA ÇOK GÜNEŞ DAHA AZ KANSER
Kendimizi cilt kanserine karşı gölgede oturarak veya kremlerle korurken vücuda giremeyen güneş ışığına bağlı olarak D vitamini eksikliğine ve diğer kanserlerin, bağışıklık hastalıklarının oluşmasına neden olduk. D vitamini eksikliğine bağlı olarak kemik erimesi sonucu kırıklar arttı, Amerika’nın kuzeyinde ve Kanada’da yaşayan zenci kadınlarda koyu derileri Afrika’ya göre programlı olduğundan kuzey yarım kürede D vitamini üretemedikleri ve daha fazla meme kanseri oldukları anlaşıldı. Kolon ve rektum kanseri olanlarda kanda düşük D vitamini seviyeleri gözlendi.
Güneşsiz kuzey ülkelerinde MS çok yaygın. Ülkemizde bir bağışıklık hastalığı olan MS, kuzey Avrupa’dan daha az ancak Almanya’ya göç eden Türklerde aynı Almanlar kadar fazla MS görülür. Bunu da D vitamini ve güneş ışınları eksikliğiyle açıklayan doktorlar var. Son zamanlarda lenfomalar ve pankreas kanserlerinde de bu vitamin kanda düşük seviyelerde bulunuyor. Erkekler, vitamin D aldıklarında prostat değerleri düzeliyor.

Az güneş az D vitamini demek
İnsan vücudundaki D vitaminin yüzde 90-95’i güneş ışınlarının etkisiyle deride üretilir. Yaşlandığımız zaman vücutta üretim azalır, D vitamini düşük olanların kalp krizi geçirme riski, diğerlerine göre üç kat artar. Belli bir yaştan sonra D vitamini takviyesi son derece yararlı. D vitamininin yaşlılarda azalma nedenlerinden en önemlisi yaşlandıkça daha az güneşe çıkmak. Yaşlandıkça hücrelerde bulunan steroidlerle kolesterol de azalır, vitamin üretimi iyice durur.
D vitamini; kalsiyum ve fosforun sindirim yollarında kullanımında, kas zayıflığına karşı vücudu korumada, yorgunluğu gidermede, kalp atışının düzenlenmesinde etkili. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, tiroid fonksiyonları ve normal kan pıhtılaşması için gerekli.

Ne yapmalıyız?
Kısa sürelerle (15-20 dakika) güneş altında korumasız olarak dolaşabiliriz. İlkbahar ve sonbaharda koruma her zaman gerekmez. Ama asla ve asla güneş yanığı meydana gelmemeli. Özellikle yüzde ve dekoltede meydana gelen yanıklar, zamanla lekelere ve kalınlaşmaya yol açar.
DSÖ uzmanlarından
Dr. Holick’e göre 55 yaş üzerinde bir insana gerekli
D vitaminini üretmek için yazın haftada 3-4 defa vücudun yüzde 20’sini (yüz hariç)
10-15 dakika güneşe tutmak kafi. Kışın bu süreyi iki misline çıkarmak gerekir. Yaz boyunca D vitamini üretmek, sizi bütün kış korumaz, taze olarak üretmeniz gerekir. Güneş banyosundan sonra cildin koyulaşması tamamen bir koruma sistemi olarak derinin pigment hücrelerini artırıp kendini korumak istemesi sonucu. Yaz tatili bitince cildiniz tekrar eski rengine döner. Günlük ihtiyacınızı gıdalarla almak isterseniz, sabahları yarım bardak balık yağı içmemiz, günde 2 kg. tereyağı tüketmeniz, 3 kilo taze mantar ve 1 kilo somon balığı yememiz gerekir. Yani güneş altında durmak, daha kolay ve
ucuz bir yöntem.

Haberin Devamı

DAHA ÇOK GÜNEŞ DAHA AZ KANSER
Güzel kadının D vitamini tamdır
D vitamini eksikliğinde yüzde derin kırışıklıklar oluşur, bağ dokusu zarar görür. Yüzünüze ve dekoltenize az güneş gelmesini sağlayın, D vitamininizi kollar ve bacaklarda üretin. Unutmayın, sonbaharda bize yüz bakımına geldiğinizde haftalarca uğraşıp önce yanmış ve kurumuş derinizi nemlendirmeye, normal haline getirmeye çalışıyor ancak ondan sonra yüzünüzü gençleştirip
güzelleştirebiliyoruz.