‘Oyunculuk işim şarkıcılık hobim’

İki yıl önce Türk sanat müziği albümü çıkaran oyuncu profesyonel bir beklentisi olmadığını belirtti. Cündübeyoğlu, “Bir oyuncu olarak sanatın her dalını denemek istedim” dedi. Tülay Tüzün’ün röportajı

ŞARKICILIK HAYATIMDA BİR RENK

20 yıldır oyunculuk yapan Ebru Cündübeyoğlu, albüm ve single çalışmalarıyla hayranlarını şaşırttı. Sanatın farklı alanlarını denemek istediğini söyleyen oyuncu, “Profesyonel bir beklentim yok, güçlü bir yorumcu değilim ama bu işi bilmeliyim” dedi

Bu hafta 106.6 TRT Kent Radyo İstanbul Stüdyoları’nda Ebru Cündübeyoğlu ve kızı Duru’yu ağırladım. Oyunculuğunun yanı sıra şarkıcı kimliğiyle de adından söz ettiren Cündübeyoğlu’yla kariyerini konuşurken, iç dünyasını da sorguladık.

Sohbetimize tiyatroyla başlayalım, oyun nasıl gidiyor?

‘Müziksiz Evin Konukları’, sezonda devam edecek. Nisanda seyircimizle buluştuk, tadımlık oynadık, sezonda tekrar başlayacağız. n Pulitzer ödüllü eski bir oyun, biraz söz eder misin?
‘Bella’yı oynuyorum. II. Dünya Savaşı sırasında, annesi ve kardeşleriyle yaşayan bir kız. Aile içindeki ilişkiler irdeleniyor. Güldüren, gözleri dolduran ve sevgiyle ilgili fikrimizi sorgulatan bir oyun. Projeyi kabul etmemin en cazip nedeni buydu. Tiyatro yapmayı düşünmüyordum çünkü kızım Duru’nun okula başlayınca bana daha çok ihtiyacı olacaktı. Ama bu rol çok hoşuma gitti.

Bugüne kadar nasıl roller yakıştırıldı sana?

Mümkün olduğunca seçtiğim ve oynadığım karakterleri birbirinden farklı tutmaya çalışıyorum çünkü roller insanın üzerine yapışıyor. Meslekte 20 seneyi geride bıraktım, piyasaya 1999’da ‘Deli Yürek’le girdim. ‘Avukat Ayşegül’ rolünü bitirdiğimde 10 tane avukat rolü teklifi geldi.

Bu bir yandan da rolün hakkını verdiğini gösteriyor...

Evet ama o tuzağa düşüp kalırsanız, senelerinizi sizden çalıyor. Hem komedi hem de dram teklifi geldiği için şanslı hissediyorum.

Oyunculuk eğitimin var mı?

Yok. Tiyatroya başladığım dönemde kurslara katıldım ama ekonomistim.

Oyunculuğa başladığında ne gibi zorluklar yaşadın?

Eğitim çok önemli ama doğal yetenek de unutulmamalı. Yaratıcılık ve yetenek içinizde yoksa, kitaplar bitirseniz kâr etmez.
Örneğin 20’nci sanat yılıma özel bir sanat müziği albümü yaptım, içinde ‘Neyledin Yar’ adlı müziği bana ait bir şarkı da var. Bu ilk şarkıdan sonra başka beste denemelerim de oldu ama hep birbirine yakın melodiler çıktı. Yani sırf yeteneğe güvenip çalışmayı bırakırsanız, bu sizi bir yere taşımaz.

Albümdeki şarkı nasıl ortaya çıktı?

Teyzem Seda Akay, söz yazarı. Müziğe yakınlığım ondan geliyor olabilir. Bir şarkı hazırlayıp stüdyosuna gittim, pek beğendi. ‘Bu beste yeğeninin’ dediler, inanamadı. Üzerine beş dakikada söz yazdı.

Farklı tarzlar denemeyi düşünüyor musun?

Profesyonel bir beklentim yok. Mesleğim oyunculuk, şarkıcılık bir renk sadece.

‘Kendimi anlatma çabam yok’

“Çok eğlenceli bir insanım, ailemi çok güldürürüm. Kendimi anlatmaya çabalamam. Bu yüzden kimisi benim için çok espritüel, kimisi çok hanımefendi, kimisi de sessiz der. Şimdi 40 yaşımda olduğum için bunları dillendirebiliyorum. İnsan zaman içinde kendini
çözebiliyor.”

‘Aksiyon filminde oynamak istiyorum’

“Kadın kahraman arıyorum film ve dizilerde ama pek bulamıyorum. Kadın hep kurtarılan, aşık olunan ve yardım edilen oluyor. Bunun değişmesi gerektiğine inananlardanım. ‘Kill Bill’ filmi bu yüzden beni çok etkilemişti. Bir kadının tek başına verdiği mücadeleyi anlatıyor. Güçlü kadın karakterlere açığım ve açım. Aksiyon filminde oynamak istiyorum.”