17.03.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Gökçe Bahadır, All dergisinin mart sayısına konuk oldu. Oyuncu, ‘İzmir’in Kızları’nı, müziğe tutkusunu ve kendisine dair bilinmeyenleri anlattı.
- ‘İzmir’in Kızları’ müzikali nasıl gidiyor?
Muhteşem gidiyor. Henüz birinci ayı tamamladık. Her geçen gün, seyirciyle her buluşmamızda, heyecanımız ve keyfimiz katlanarak büyüyor. Çok güzel tepkiler alıyoruz. Finalde seyirci salonu terk etmek istemiyor. Ve o an yaşanılan enerji muhteşem.
- Bu müzikalin Sezen Aksu şarkılarından oluşması sizin için ne demek?
Bir kere müzikali kabul etmemdeki en önemli etkenlerden biri, Sezen Aksu şarkılarından oluşması. Zaten bu da demektir ki duygusu çok güçlü bir işe giriyorum. Elbette ki inanılmaz heyecan duyuyorum. Çünkü onun şarkıları herkes için, hislerin sese dönüşmüş hali gibi. Hangi duygu olursa olsun, Sezen’in parçasıyla ifade edildiğinde anlamı da, etkisi de büyüyor. Hele ki benim gibi onun şarkılarıyla büyümüş, onun parçalarını söylemeyi çok seven insanlar da... Bunun yanında Mustafa Oğuz ve Gül Oğuz benim için yapımcıdan çok öte bir yerde oldular her zaman, Most Yapım’la birlikte olmak benim için çok kıymetli.
- Müzikle her zaman iç içeydiniz. Parça söylemek ne demek?
Evet, müzik her zaman hayatımda oldu. Şarkı söylemek benim için kendimi ve duygularımı ifade etmenin bir yolu. Hele ki bu, oyunculukla birleşebilecek bir alanda gerçekleşince daha mutlu oluyorum. Bu yüzden müzikal oyunculuğu benim için doğru bir alan. Kendimi çok doğru ifade ettiğim bir yer.
- Bir albüm çıkardınız, nasıl bir deneyimdi?
Albüm yapma fikri aslında aklımda yoktu fakat Aykut Gürel ve Sezen Aksu işin içinde olunca, yapmaya karar verdim, çünkü geriye dönüp baktığımda hayatımda böyle bir proje olsun istedim. Hem çok keyifli hem de gerçekten beni besleyen ve çok şey öğreten bir deneyimdi.
- Bir oyuncu olarak canlandırdığınız karakterlerle nasıl bir yolculuk yaşadınız?
Canlandırdığım her karakteri ete, kemiğe ve ruha büründürmek için onları iyi anlayıp, bir şeyler kattığım gibi onlardan çok şey de öğrendim. Hele ki benim gibi çok genç yaştan beri sektörde olan bir oyuncu için bu çok normal. Bazı karakterlerle büyüdüm resmen. Alışveriş… Hayatın her alanında hep yaptığımız bu aslında. Oynadığım karakterlerle de olan bu.
- Oyunculuk mesleği Gökçe’de ne gibi değişikliklere sebep oldu?
Bende büyük değişiklikler yaratmadı aslında. Şöyle ifade etmek daha doğru olabilir. Oyunculuk mesleği kendimi daha çok tanımama, keşfetmeme yardım etti. Çünkü işin gereği de bu. Canlandırdığınız karakterin inandırıcı olabilmesi için ilk önce sizin ona inanmanız gerekir. Bu da oyuncunun bu yolda kendini tanımasıyla olabilir. O yüzden değiştirmekten çok, bazı yönlerimi keşfetmeme neden oldu.
‘Hislerime inanırım’
- Bu sene tüm evrenin başka bir döneme girdiği, eski düzenlerin yıkılacağı söyleniyor. Siz nasıl hissediyorsunuz?
Ben hislerimin gücüne çok inanan biriyim. Ama bu benim için hep böyle olmuştur. İç sesime, kalbimden geçene çok kulak veririm. Benim için bir değişiklik yok yani.
- İnsan ilişkilerinizde karşı taraftan en çok beklediğiniz şey nedir?
Kendi olabilmesi. Kendi olabilecek kadar cesur ve samimi olması.
- Kendinizde törpülediğiniz özellikleriniz neler?
Aşırı mükemmeliyetçi bir yapım var. Bu her zaman böyleydi. Aslında bundan çok da rahatsız değilim. Ama bazı durumlarda bunu törpülemem gerektiğini düşünüyorum. Çünkü zaman ve şartlar her zaman mükemmel bir şekilde buluşmayabiliyor.