02.07.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:
Baştan beri, İbrahim Tatlısesin tahtına aday gösteriliyor. O ise, "Rekabet güzel ama ben kendimle yarışıyorum" diyor. Geçen hafta çıkan yeni albümü 'Ağlattın Anamı' ile dinleyicileriyle bir kez daha buluşan İzzet Yıldızhan, bir yandan da Süper Lig'in yeni 'olay takımı' Diyarbakırspor'un yönetiminde görev alıyor. Yıldızhan'ın yeni albümündeki bir yenilik de, Kürtçe bir türkünün yer alması. Bu da, Güneydoğu'da yeni dönemin bir işareti addedilebilir... Benimle saf sese dönüldü İlk albümünüzü çıkardığınızdan beri hep İbrahim Tatlıses'le karşılaştırılıyorsunuz. Neden? Türk müziğinde insan sesi ön plandadır. Batı müziği böyle değil. Orada orkestrasyon, aranjman öne çıkabilir. Ben hep yorumculuğa önem verdim. En iyi yorumculardan biriyim. "Tatlısesden beri ilk kez birinin sesi kafamıza vuruyor" diyorlar. Son yıllarda imajla bir şeyler yapılmaya çalışılıyor. Halbuki Türkiye'de bizim işte sesiniz olmadı mı bir yere gelemezsiniz. Türkiye büyük seslerin ülkesidir. Belki de benimle yeniden saf sese dönüldü. Kamuoyunun en iyi seslerden biri olduğumu bilmesi çok güzel. Zaten aksi halde bu kadar kısa sürede buralara gelemezdim. Eğer bu megalomanlıksa, biraz megaloman olabilirim. Ama zirve nerenin zirvesi? Bu işin sonu olmaz ki. Belli bir çağda bırakmak lazım. Peki, insan müptelası olduğu alkışı bu kadar kolay bırakabilir mi? Tabii ki çok zor. Sahne tozu yutmuş birisi için sahneden uzak kalmak çok zor. Ama kendini tatmin etmek için daha farklı, daha kalıcı şeyler, daha işin temeline inilmiş çalışmalar yapılabilir. Yeni albümünüzün diğerlerinden farkı nedir? Bir kere nicelik farkı. 14 parça koyduk albüme ve hiçbirine kıyamadık. Ülke bir ekonomik krizden geçiyor. İstedik ki insanlar, albümümüze bu parayı verdikleri zaman çok parça dinlesin. Nitelik açısından konuşacak olursam: Ben hep kendimle yarışırım. Her albümde kendimi aşmaya çalışıyorum. "Kimseyle yarışmıyorum" deseniz de, sizinle Tatlıses ve Mahsun Kırmızıgül arasında yarış sürüyor... Rekabet, doğruyu, iyiyi getirir. Tabii ki birbirimizle yarışacağız. Önemli olan bu yarışı kavgasız sürdürmek, kimsenin kimsenin ekmeğiyle oynamaması. Müzikte de fair play olmalı. Bir dergide dizi çekeceğiniz ve yapımcınızın Asenaya teklif götürdüğü yazıldı. Doğru mu? Dizi çekeceğim doğru ama ne böyle bir yapımcı ne de böyle bir teklif duydum. Benim kültürümde böyle bir şey olamaz. Albümünüzün adı 'Ağlattın Anamı'. Bu laf belli bir insana yöneltilmiş bir şey mi? Biz duygusal insanlarız. Hayatımda bu tür olaylar olmasa bu şarkıyı dile getiremem. Aşklarınızı çabuk mu unutursunuz? Zaman her şeyin ilacı. Oturup bekleyemezsin ki. Sevgili de seni beklemiyor. Sahnede söylemeyi mi daha çok seviyorsunuz, stüdyoda söylemeyi mi? İbrahim Tatlıses de ben de bu işe gerektiği yerden başladık: Pavyonlardan. Bazı arkadaşlar stüdyo teknikleriyle seslerini destekliyorlar, sahnede başarısızlar. Sahne pavyonda öğrenilir. Çok ekstraya çıkıyorsunuz. Saray şarkıcıları gibi olmamak için bir şeyler yapmalı değil mi? Halk konserleri ve yardım konserlerine başlayacağım. Yeni albümünüzde Kürtçe bir türkü söylüyorsunuz. Uzun süredir ilk defa popüler bir albümde Kürtçe söyleniyor. Biz albümlerimizi fildişi kulelerde yapmıyoruz. Ben profesyonelim. Halktan gelen talepler repertuvarımızı belirliyor. Güneydoğu'da durum sakinleşti, halk bu tür bir şey istedi bizden. Bu bir aşk şarkısı, Kürtçe'nin politik çağrışımları olması gerekmediğini gösteriyor. Türkiye'de zaten ayrımcılık ve ırkçılık olmaz. Diyarbakırspor'un yönetimindesiniz. Diyarbakırspor bir futbol takımı olmanın ötesinde nedir? Diyarbakırspor, bir halkın, Diyarbakır ve Güneydoğu halkının umudu, gururu olmuştur. Ben de bu takım için çalışmayı hemşehrilerime karşı sorumluluklarımdan biri olarak görüyorum. Çok yorulsam da çalışacağım. Neden evlenmiyorlar? Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur, İbrahim Tatlıses ve siz genç kuşak türkücüler, arabeskçiler evlenmiyorsunuz. Bu tarz müzik yapanların özel hayatları biraz gizemli mi olmalı? Çünkü bizim dinleyicilerimiz bizi kimseyle paylaşmak istemiyor. Ayrıca biz, yeni jenerasyon ağabeylerimizi örnek alıyoruz. Bakıyoruz, hiçbiri evli değil. Ben daha evlenmemin zamanı olmadığını düşünüyorum. Ama şunu da söyleyeyim: "Her an her şey olabilir." Ben kadere inanırım. Bir de bir aşktan daha yeni çıktım.