06.03.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
Ailenize borçlanmayın
Ailemizden borç almak çok kötü bir davranıştır. Huzursuzluğa, tartışmalara ve kuşkulara yol açar, ilişkileri zedeler. Yapmayın. Geçerli tek istisna onların kurmayı düşündüğünüz işe yatırım yapmak istemesidir. Aile ve dostlar böyle bir sonucu göze alamayacak kadar önemlidir.
Öz kaynaktan feragat etmeyin
Amacınız parasal varlığınızı korumak. Şirketteki hissenizden asla feragat etmeyin. Aksi halde onca çalışma, zaman ve enerjiden başkasına pay vermiş olursunuz. İsteyene, gerekirse faizle para verebilirsiniz, ama tek bir hissenizi bile vermeyin.
Ne zaman duracaksınız?
Daha önce “Sakın durma, yoksa kurur gidersin” demiştim. Ama bu daha yeni sonuç almaya başladığınız sıradaydı. Şimdiki gibi bir servete sahip olmayı başardığınız bir aşamada değil. Bir gün mutlaka ailenizle daha çok zaman geçirmek, yaşamın keyfini çıkarmak, eğlenmek ve seyahat-lere çıkmak isteyeceksiniz. Bu zamanı iyi seçin.
Servetinizi akıllıca kullan
Servetlerini kötüye kullananlar uzun süre zengin kalamıyor. Şahsen ben insanın servetini en iyi kullanma biçiminin çocuklarına para kazanmayı, yatırım yapmayı, tasarruf etmeyi ve akıllıca harcamayı öğretmek olduğunu düşünüyorum.
Yakınlarınıza borç vermeyin
Akıl sağlığınızı korumak istiyorsanız, gözden çıkartmaya hazır olmadıkça kimseye borç vermemenizi öneririm. Borç verip geri alamazsanız, kaybınız parayla sınırlı kalmaz, ilişkinizi de kaybedersiniz. Utandıkları için sizden kaçmaya başlarlar. Sonuç: İşte dostluğun ölümü.
Borç YERİNE PAY satın alın
Bir şirket kurmak gibi somut bir proje için siz-den borç isteyen olursa, söz konusu projeden pay isteyin. Proje başarı kazanırsa, verdiğinizi faiziyle geri alırsınız. Girişim başarısız olursa, en başta söylenecek söz, hiç vermeseydiniz ya da hisse almasaydınız olacaktır.
Kefenin cebi yok
“Oyunun sonunda en fazla misket kimdeyse, kazanan odur” derler. Ama gerçekte yanınızda hiçbir şey götüre- mezsiniz, gittiğiniz yerde hiçbir şey satın alamazsınız. Ne cennete gidiş bileti, ne keyif verici maddeler, ne de cehennemden çıkış kartı. Elinizdekilerle yararlı bir şeyler yapmışsanız, bir şeyler yapabilecek gücü bulabilmişseniz, o zaman başka.
“Hayır” ve “Evet” demenin zamanıBorç vermemeyi prensip olarak benimseyin. Asla vermeyeceğinizi bilirlerse, istememek gerektiğini öğrenirler. İnsanlar mutlu olsun diye “Evet” demeyin, duygusal şantaj yapanları listeden silin. Ezber bozun, daha söze bile başlamadan “Keşke bana gelmeseydin” diyebilirsiniz.
İnsanlara para vermenİn yolu
İnsanlara para verirken, kendilerini size borçlu veya minnettar hissetmeden, incinmeden, parayı kabul etmelerini sağlayın. ‘Düşmez kalkmaz bir Allah’ yaklaşımı iyidir. Yani şu anda iyi durumda olduğunuz ama eğer bir gün siz zor duruma düşerseniz, onun size yardım edebileceğidir.
Yokluk çekmenin değerini öğrensinler
Çocuklara aylık harçlık vermek çok iyi bir fikirdir, o zaman ayaklarını yorganlarına göre uzatmak durumunda kalırlar. Bütçe yapmasını, ay sonunda belli bir miktar biriktirmeyi öğrenirler ya da çoğu kez olduğu gibi, ayın ortasında beş parasız kalırlar. Bırakın, tek tek her kuruş için mücadele etsinler, istedikleri her kuruşun hesabını versinler. Sıra harcamaya geldi mi, değerini daha iyi anlarlar.
HANGİ HAYIR?İŞİ?
Sizin için hangi konunun önemli olduğuna karar verin: Gezegenimiz mi, balinalar mı, küçük çocuklar mı, yoksullar mı yoksa kanser araştırmaları mı? Aklınıza yatan yardım kuru-luşunu inceleyin; mali raporlarını, hesaplarını, broşürlerini, kampanya tanıtım belgelerini, üyelerini, görev tanımlarını gözden geçirin. Ve içinizden gelen sese kulak verin.
Kendiniz harcayın
Zenginleştikçe paramızı harcamak için başkalarına bırakma gereksinimimiz artar. İnanın, ipleri başkasının eline vermek, bu yüzden de değer ve servet kaybına uğramak ciddi bir risktir. Başarılı zenginlerin hiçbir zaman ipleri başkasının eline bırakmadığını gözlemledim. İşlerimizi yönetemeyecek kadar yaşlanacağımız ve paramızın idaresini başkalarına bırakacağımız günler muhakkak gelecektir. Ama o güne kadar servetinizi kimseye emanet etmeyin.
İŞİ?DEVRETMEK!
Çıkarlarınızı kollayacağını düşündüğünüz, ne yaptığını bilen, güncel gelişmelere ve yasalara hâkim olduğunu sandığımız kişilere işlerimizi bırakmak kolayımıza gelir. Ama benim gözlemlerim başka şey söylüyor: Aklı başında hiçbir zengin danışmanlarından kesinlikle tamamen emin olmadıkça, hiçbir işini başka-larına bırakmaz. Bu da benim tavsiyem olsun.
Hava atmayın
Pembe Bentley almak, görgüsüzlüktür. Göz alıcı arabalar yok, malikane, dev çiftlikler, abartılı evler yok, ada veya özel jetler yok! Bu yalnızca soygunculara ve hırsızlara davetiye çıkarmaya yarar. Hava atmak kıskançlık, haset, eleştiri, ayıplama ve yasaklama doğurur, hepsi de gayet haklı olarak. Buna karşılık ağırbaşlılık, saygı, hayranlık ve gıpta etme duygusu uyandırır. Ve kimseye paranızın miktarını söylemeyin. Asla!
Sırada ne var?
Ve son kural, şeytanla anlaşma yaparken dikkat edin, tuzağa düşüren şartları kabul etmeyin. Hangi zenginleşme yolunu gözünüz tutuyorsa, onu seçin, ona inanın, sonuna kadar gidin, kendinizi yüzde yüz verin. Şansınız bol olsun!
BİTTİ