CaddePolo 13’te bir Kırmızı Türk sahnesi

Polo 13’te bir Kırmızı Türk sahnesi

20.01.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Polo 13’te bir Kırmızı Türk sahnesi

Polo 13’te bir Kırmızı Türk sahnesi



Polo 13’te bir Kırmızı Türk sahnesi


İki hafta önce Türkiye toplumunun yeni sivil, ideolojik ve ekonomik egemenlerini ve onların yaşam tarzlarını anlatmak üzere bu köşede doğan ‘Kırmızı Türkler’ kavramı "artık reşit oldu" diyebiliriz. Birçok yazar, Kırmızı Türkler’i gündemine aldı. (Bakınız: Emre Aköz, Perihan Mağden, Cihan Demirci.) Bazıları ise muadil ya da alternatif kavramlar üretti. (Bakınız: "Taşkın Türkler", "Biraz Türkler".)

Onları 8 maddede tanıyalım!
Bu hafta okurlardan gelen umumi talep üzerine Kırmızı Türkler’in temel özelliklerini madde madde sıralıyoruz:
1. Enerjik, taşkın ve pervasızlar. (Hızlı ve kolay kazanılmış parayı tüketmek için aşırı bir enerji harcıyor; para sayesinde istedikleri her şeyi yapabileceklerini sanıyorlar. Ve de yapabiliyorlar.)
2. Esnekler. (Gündelik hayatlarının bir felsefesi ve ilkeleri olmadığı için her duruma, her ortama ayak uydurabiliyorlar. Günü birlik yaşıyor, her konjonktürden, yasal ya da yasa dışı imkândan yararlanıyorlar.) Risk ve tehlike onları sevindiriyor, harekete geçiriyor ve avantajlı konuma getiriyor.
3. Sistemli ve kalıcı her şeyden rahatsız oluyorlar. Bu yüzden trendlerle çok ilgililer. Gittikleri mekânlar, seçtikleri giysiler, arabalar sürekli değişiyor. Otobiyografisizler.
4. Aşırı iddialılar. İddialı oldukça değer kazandıklarını düşünüyorlar. Kendilerine aşırı güvenliler.
5. Gürültücüler. Gürültü onları cesaretlendiriyor. Arabesk yerine Türk Pop Müziği’ni tercih ediyorlar. Türk Pop Müziği’nin haddini bilmezliği, sınır tanımazlığı, güncelliği ve müzikal ya da sözel hiçbir koda bağlı olmayışı onları motive ediyor.
6. Çekirdek aile klostrofibisindense gecelik ilişkilerin agorafobisine katlanmayı tercih ediyorlar.
7. Agorafobi en temel hastalıkları. Ve birçok özelliklerinin nedeni.
8. Kan bağı, kardeşlik, öfke, hırs, şiddet, savaş, suç, cinsellik gibi kırmızılıklar sermayelerinin oluşturucusu ve dayanağı.

Bir şarkı derken...
Şimdi sizlere bir Kırmızı Türk sahnesi anlatacağım:
Bu hafta sonu bir gece... Yer Polo 13... Daha önce Kenan Doğulu’nun, şimdi de Serdar Ortaç’ın sahneye çıktığı kulüp. Kenan Doğulu gecelerinin değişmez misafiri, Polo 13’ün "masası olan" müşterisi Volkan Büyükhanlı her zamanki gibi çok sayıda erkek arkadaşıyla mekândaki yerini almış. Masadaki erkek arkadaşlardan biri Büyükhanlı’nın kız arkadaşını kendisine elden teslim etmiş. Ve eğlence başlamış. Bir süre sonra âdet olduğu üzre Serdar Ortaç, Büyükhanlı’nın seçkinliğinin altını çizmek için kendisini sahneye çağırıyor. Sadece bir şarkı için. Ama bir Kırmızı Türk asla sınırlanmak istemez. Ve Volkan Büyükhanlı yaklaşık 45 dakika sahnede kalıp Türk Popu söylüyor.

Tiki ve çıtırlarla dolu...
Can Akçay uzun süredir ilk kez yanında kankaları Hande Ataizi ve Tarkan Sualp olmadan eğlendi. Akçay geçen cuma gecesi Buz’daydı. Buz ise tikiler ve çıtırlarla doluydu. Selin Toktay ayakta duramayacak kadar sarhoştu. Onların yanında Ahu Tuğba adeta bir postmodern performans ya da video art ürünü gibi dolaşıyordu.

Mankenlerin tercihi
Geçen haftanın ilginç olaylarından biri de Yılmaz Erdoğan’la Cansu Dere’nin beraber oldukları iddiasıydı. Cansu Dere’nin, Erdoğan’ın "Bana Bir Şeyhler Oluyor" oyununa gidip sanatçıyı hayranlıkla izlediğini ilk bu köşede okumuştunuz.
Dikkat ediyor musunuz; mankenler Erdoğan tarzı genç şöhretlere nasıl ilgi gösteriyorlar. Biri gidiyor, biri geliyor. Bazıları ise gidip gelirken yeraltını kullandığı için ayyuka çıkmıyor. Dere’yi tenzih ederim; bu işler için bu genç adamlar hemen hiç çaba göstermiyorlar. Onlarla birkaç saat geçirmeniz durumunda manken kontenjanının bu genç adamların telefonlarına gönderdikleri mesajlar ve davetler dudaklarınızı uçuklatacaktır.
Geçen hafta Perihan Mağden’in bizi, köşesinde "kalbimin köşecisi" olarak tanımlaması açıkçası çok hoşumuza gitti. Bunu da belirtelim.

















EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler