Cadde“SAMATYA, iSTANBUL’DAN DA ESKi”

“SAMATYA, iSTANBUL’DAN DA ESKi”

20.06.2012 - 18:47 | Son Güncellenme:

Samatya Meydanı’nı yenileme projesi başlatan Turizm Araştırmaları Derneği Başkanı Bahattin Yücel, “Samatya, İstanbul’un en eski yerleşim yeri” diyor.

“SAMATYA, iSTANBUL’DAN DA ESKi”

‘Meydan Yenilenme Projesi nasıl ortaya çıktı?
Biz Samatya projesini iki ana konu üzerinde geliştirmek için işe koyulduk. Bunlardan birincisi; kültür turizmini desteklemekti. İkincisi de, İstanbul’un unutulmaya yüz tutmuş tarihi bölgelerindeki bazı mekanları günümüz koşullarında yaşatmayı desteklemekti. İstanbul’un turizm gelirini artırabilmek için yeni çekim merkezlerine ihtiyaç duyulduğunu biliyorduk. Bu amaçla pilot bölge olarak Samatya’yı seçtik, semti yerli ve yabancı turistler için ilgi odağı haline getirmek istedik.

Haberin Devamı

“SAMATYA, iSTANBUL’DAN DA ESKi”

Katkısı ne oldu?
Samatya’da 17 işletmeyle çalışıyoruz. Samatya Projesi’nin buradaki işletmelere önemli etkisi var. İki yıldır sürdürdüğümüz projeyle buradaki işletmelerin gelirleri yüzde 350 arttı. İşletmelerin artık yalnızca hafta sonları değil, hafta içinde de dolduğunu görüyoruz. Bu da kaliteyi artırıp, fiyatları sabit tutarak gelirin artırılabileceğine önemli bir örnek teşkil etti. Daha da önemlisi, semtin uluslararası bilinirliliği arttı. Örneğin, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden da geçen yıl Türkiye’ye geldiğinde, Samatya’yı gezerek alışveriş yaptı ve yemek yedi. Samatya, İstanbul’un diğer yeme-içme semtlerinden farklı, burada süren gündelik yaşam var. Bu proje, halkın yaşam kalitesini de artırdı. Gelişen turizmin hareketinden pay alacağını düşünüyorum.

Haberin Devamı

Samatya’nın İstanbul ve Türkiye turizmi için önemi nedir?
İstanbul’un en eski semti. Hatta İstanbul’dan da eski. Tarihi açıdan da önemli bir merkez. İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet, Ermeni cemaatini ilk buraya yerleştirmiş. Çok kültürlülükle ilgili önemli renkleri var.


Samatya tarihinde sizi en çok etkileyen yapı hangisi?
İmrahor İsa Bey Camii. Avlusu, kalıntıları ve içler acısı durumu beni çok etkiliyor.


Eski Samatya’ya dair neler hatırlıyorsunuz?
Çocukluğumda Samatya’ya geldiğimi hatırlıyorum. Tek katlı, ahşap, ayakta kalmaya ihtiyaç duyan yapılar vardı.
1950-60’larda BTB kaplamalı kagir evleri hatırlıyorum. İstanbul’un geçmişi ve günümüzü arasındaki değişikliği, bozulmayı hatırlatıyor.

Her yıl meydanda bir de festival düzenliyorsunuz. ‘Zil ve Caz Festivali’ nasıl doğdu?
Festivalle, Samatya’yı canlandırmak, yeni bir turizm çekim merkezi haline getirmeyi amacıyla başladık. Samatya için önemli bir aile olan Zilcinan Ailesi’ni de anmak istedik. Festivali onların anısına düzenliyoruz. Bu sene üç gün üç gece Samatya Meydanı’nda konser verildi. Mercan Dede ve İstanbul Quartet, Erkan Oğur ve Telvin, bir de Şevval Sam’ı ağırladık. Bu süre içinde yaklaşık 20 bin İstanbullu Samatya’da buluştu.