25.11.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
Türkiye'nin 5'inci Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'dan eski 'first lady' Semra Özal'a, Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Oramiral Nejat Tümer'den Metin Akpınar'a, Sezen Aksu'dan Ajda Pekkan'a, Gianni Versace'den rahmetli Sakıp Sabancı'ya, Fatih Hoca'dan Türkan Şoray'a, Aziz Yıldırım'dan Yıldırım Demirören'e kadar uzanan geniş bir listeyi sayabilirim. Bu listedeki isimler, 30 yıldır Şamdan'ın müdavimleri arasında. Şamdan pazartesi gecesi görkemli bir davetle 30'uncu yaşını kutladı. Kutlama öncesi yakın arkadaşım Mehmet-Şehnaz Tuna ile bilmediğiniz Şamdan'ı konuştuk. Ama önce çalışanlar için bir okul olan Şamdan'ın hayatımda çok önemli bir yeri olduğunu vurgulamak istiyorum. Sevgili Ekrem, Hüseyin, Ziya, Ali hatırlayabildiğim ve bana yakın olan şeflerdi. Yıllardır nazımı-niyazımı çeken, benim için artık dost olan Affan, Saim, Erol... Şimdi Çetin, Mustafa, Ali Can... Ama tabii ki en başta Memo, yani Şamdan'ın patronu, yüzü her daim gülen, sohbet adamı dost insan Mehmet Tuna ve sevgi dolu, iyi bir psikolog, anne olan güzel eşi Şehnaz... Bu kadar kelamdan sonra Şamdan'ı Şamdan yapan Memo ve onun güzel eşi ile sizleri baş başa bırakıyorum. Ş.D: Mehmet, Şamdan'ın öyküsünü okuyucularımıza anlatır mısın?M.T: Şamdan; Ahmet Çapa, Metin Fadıllıoğlu'yla doğdu. Burası Ahmet Çapa'nın annesi sevgili Fikret Abla'nın (Şenes, ünlü söz yazarı) yakın arkadaşı rahmetli Nilüfer Dağver'in eviydi. O zamanlar kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdi. Küçücük bir villaydı. Fransız tipi bir lokanta olarak açıldı. Ben de bir ay sonra katıldım. Gelip gidenler zamanla eğlenmek isteyince teypten müzik çalmaya başladık. O zamanlar Hürriyet Gazetesi'nin patronu Erol Simavi, Milliyet'in sahibi Ercüment Karacan ve yayın yönetmeni Abdi İpekçi, Şamdan'ın lezzet ve müzik olarak yerine oturmasında lokomotif oldular. Bazı ev kadınlarının verdiği yemek tariflerini mönüye koyduk. Ortaklık teklifi çok sonra Ahmet Ağabey'in kardeşi Celal Çapa'dan geldi. 1978'de dört ortak olduk. Şamdan ismini Ahmet Ağabey ve Metin, şamdanlardan esinlenerek koymuşlar. Ardından 7-8 Şamdan oldu. Sonra Etiler 29 olunca Metin Ağabey bizden koptu. Sonra da Etiler Şamdan tamamen benim oldu. Şu anda Antalya Şamdan On The Beach, Çeşme Dalyan Beach var bende. Bu yaz da inşallah Bodrum'da Kempinski'nin beach'inde gece kulübü açacağız.Ş.D: Buradan ayrılanların çoğu patron oluyor. Kimler var aklında?M.T: Çooook. Ziya Şayan Çorbacısı'nı, Ali Akkaş Köşebaşı zincirini, Kemal Koç Komşu'yu, o arada DJ'lik yapan Cüneyt ise Mirror'ı açtı. Ş.D: Peki müşteri olarak sende anısı olan isimler kimler?M.T: Metin Akpınar, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, ki Ali Bars ile burada evlendi, Mustafa Oğuz, Faruk Bayhan, Erol Ağabey (Simavi), Muazzez Abacı, Metin Aşık, Kenan Doğulu, Mustafa Sandal vs...Bu arada devreye Memo'nun güzel karısı Şehnaz giriyor.Ş.T: Mehmet futbol tutkunu olduğu için, koyu Galatasaraylı olsa da üç büyük takımın kutlamaları bizde olur. Onlarla da ilgili pek çok anısı var. Bir zincir oldu Ş.D: Şehnaz, Şamdan'da senin çok emeğin var. Bir psikolog olarak hiç müşterileri gözlemlediğin oluyor mu?Ş.T: Bizim evimiz gibi Şamdan. Burada konuklarımızı ağırlıyoruz. Tüm özel günlerimizi burada kutluyoruz. 7 sene okudum, iş sahibi oldum. Rahatlayınca Şamdan'a daha bir değer vermeye başladım. Bu işin gözüken eğlenceli ve hareketli yanından başka, muhasebesi, yönetimi, satınalması vs var... İşte ben ve ekibimiz yine Mehmet'e danışarak bu işleri yürütüyor, onu yeni projelere imza atsın diye rahatlatıyoruz. Ben psikolog kimliğimi ise hiç buraya sokmuyorum, o muayenehanede kalıyor. Ş.D: Mehmet'in bir patron olarak kadınlarla olan samimiyeti seni rahatsız ediyor mu?Ş.T: Başlangıçta çok etti. Bir sürü sıkıntı atlattık. Ayrıca Mehmet de beni kıskanır. Seven insan kıskanır. Ama şu an herşeyi yerli yerine oturttuk şükür.Ş.D: Şamdan'da karı-koca, sevgili baskınları oluyor mu?M-Ş.T: Oluyor tabii. Çok yakın eş-dostsa giriyoruz araya. Ama bizde çok başarılı bir ekip var, önceden bunu anladıkları için olaya mahal vermezler. Ayrıca bizim prensibimizde öyle hırpalamak, dövmek yok. Alkollü olan adama aracını bile vermeyiz. Gerekirse lastiklerini patlatırız, şoförle evine yollarız. Ş.D: Mehmet yıllardır dekorasyonu hiç değiştirmedin...M.T: Şimdi burayla oynamak zaten tehlike. Herşey oturmuş. Rahmetli Bülent Erbaşar büyük zevkle dekore etti. Onun yaptığı resimler, aynalar, buradaki herşey neredeyse antika. Biz teknolojiye çok para harcıyoruz. Elektrik sistemlerine, iki kere iç ve dış cephe boyanıyor, koltukların derisi değişiyor ama renkler aynı olunca farkedilmiyor. Yani restorasyon yaptırıyoruz, dekorasyon değil. Sarhoş müşteriye araç yok Ş.D: Mehmet seninle DJ olarak çalışmak zor. Çünkü müzikten iyi anlıyorsun. M.T: Şimdi pek ilgim kalmadı. Rahmetli Çetin Emeç çok sık gelirdi buraya. O zamanlar benimle iddiaya girerdi müşterileri dans ettirebilecek miyim diye. Hep kazanırdım. Şimdi artık sadece ses tonu olarak çok karışırım. Bir de müziğin türüne dikkat ederim. Rock, pop ya da Türkçe saati mi diye takip etmeye çalışırım.Ş.D: Hah! İlk Türkçe müzik olayı da Şamdan'da başladı galiba.M.T: Evet, doğru. Ajda Pekkan, Sezen Aksu, İbrahim Tatlıses şarkılarıyla... Ş.D: Şamdan'da sanatçıların şarkılarının çalınması kariyer meselesi değil mi? Ş.T: Bora geldi (Gencer), bir şarkı yapmış, içinde de (şamdanlarda mumlar yakalım) diye. Yani biraz da bize atfetmiş. Çaldık tabii. Bazı isimlere jest yapıyoruz. Petek (Dinçöz), Can'la (Tanrıyar) geliyor mesela, dost olduğumuz için belli saatten sonra Türkçe'ye ağırlık veriyoruz. Pek çok ünlü isim albümü çıkmadan tanıtım için bize gelir. Ş.D: En sevilenler kimler? M.T: Sezen Aksu birinci. İbrahim Tatlıses ve Ajda Pekkan var... Son zamanlarda Kutsi.Ş.D: Peki siz Şamdan dışında nerelerde eğleniyorsunuz?Ş.T: Biz global şeyi seviyoruz. Bir salaş balıkçıda da eğleniyoruz, kendi kulübümüzde de çok eğleniyoruz.M.T: Ben Türk Sanat Müziği'ni, türküyü, klasik müziği, rock konserlerini, kısacası iyi olan müziği ve iyi sesi severim. Ayrıca "Bu müzik benim tarzım değil" diyenlere de kızıyorum. İyi olan herşey dinlenir. Şarkıcılar için kariyer Mehmet 24 yaşından beri hep başarılı olmuş. Rahmetli Fahrettin Aslan gibi bir duayen ile çalışmış. O günlerle ilgili Şehnaz, Mehmet'den duyduğu bir anıyı naklediyor; Ş.T: Mehmet 24 yaşında. Fahrettin Aslan o zamanın parasıyla Mehmet'e on tane yeni BMW alacak para veriyor. Şaşırıyor Mehmet. O yaşlarda deli bir genç. Şimdi ne beklersin o parayı alınca? Ben şahsen bir ev, araba alır, tatile giderdim. Ama Mehmet parayı, Fahrettin Bey'in ofisinin karşısındaki Akbank'a yatırıyor. Zaman geliyor, geçiyor. Mehmet işin başında, bir gün saygısız bir garsonu işten çıkarmak zorunda kalıyor. Ertesi gün Fahrettin Aslan, Mehmet'i çağırıp o garsonu çıkaramayacağını söylüyor. Mehmet ısrar ediyor ve ekliyor; "Çıkarırım, şayet benim prensiplerimi çiğnerseniz, paranız karşıdaki bankada, alın, ben de yoluma devam edeyim". Ve Mehmet o günden sonra Mehmet Tuna oluyor. M.T: Fahrettin Bey'de o günden sonra bana özen göstermeye başladı. Ondan çok şey de öğrendim.Ş.T: Bir başka hikaye; O dönem ünlü bir ailenin oğlu, ki kendisi anlattı bana, Şamdan'ı arıyorlar. Mehmet daha yeni patron. Dört erkek geleceklerini ve önde şampanyalı bir masa istiyorlar. Geldiklerinde masa yok. Şaşırıyorlar. Mehmet, Şamdan'ın pavyon olmadığını, adaplarıyla geldikleri takdirde servisin de en iyi masanın da onlara verileceğini söylüyor. Utanıyorlar... Yani Mehmet için para değil prensipler önemli. M.T: 15 sene önce bir çift geldi. Adam kelli felli. Çocuklar adama ne servis ne içki beğendirebiliyorlar. Ki, Şamdan'da her marka içki vardır. Neyse, adam maraz yani. Ben o adamın bu kadar marazı hesap ödememek için çıkardığını hemen anladım. Nitekim adamdan zorla aldıkları çek karşılıksız çıktı. Anılar, anılar... Yıllardır efendiliğiyle Şamdan müşterilerinin ve Mehmet'in gözdesi olan Erdinç yaşadıklarını şöyle özetliyor; "Bizim için önce yemek müşterisi gelir. Onların yaptıkları rezervasyonun devamı da kulüptür. 30 senelik portföy ve ona göre bir müşteri kapasitesi, bizi kulüp konusunda çok zor durumda bırakıyor. Bir de Mehmet Bey ve Şehnaz Hanım'ın ismini kullananlar var. Özellikle haftasonları darlanıyoruz. Bir kere yemeğe gelen her müşteri kahvesini, kanyağını kulüpte içiyor. Erken terkedenlerin masalarını da biz, kulüp müşterilerine ayırıyoruz. Dayılık yapanlar oluyor tabii. Güvenliğin başında olan Affan Bey, sağolsun, kimseyi kırmadan çözüyor olayı. Erdinç 15 yıldır Şamdan'da. Onun da favori müşterileri var elbette. Kimler mi? Metin Aşık, Nuri Yönver, İskender Pisak, Serdar Bilgili, Murat Yalçındağ, Ostro Vatandost, Emre Bahçıvan, Emre Kütük, Erol Tezman ve oğulları... Evet efendim sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. Bu arada başta sevgili öğretmenlerim olmak üzere TÜM ÖĞRETMENLERİN bu özel gününü kutluyorum. Unutmadan yarın yani Perşembe saat 23.30'da Cine5'de Ceyhun Yılmaz Show'dayım beklerim. Hoş kalın. Çalışanın gözüyle Şamdan DİKKAT Trafik karmaşasından, otopark sorunundan uzak, müthiş keyifli bir yer açılıyor; Banlieue 6080. Yazlık Maçka Balkon On5'in yerinde. 60 Arjantin'den geçen meridyeni, 80 ise Uzakdoğu'yu kesen meridyeni simgeliyor. Mutfakta da aynı ülkelerin tatları buluşmuş; Arjantin steakleri, Uzakdoğu'nun egzotik yemekleri... Artık cumartesi ve pazar sabahları Banlieue 6088'de kahvaltı zamanı. Hafta içi öğlen, hafta sonu ise sabahtan itibaren açık. Ben merakla bekliyorum. Banlieue geliyor Bugün Yeşilyurt Spor Kulübü Samba Restoran'da, Dost Ajans'ın organize ettiği kadınlar matinesi var Ayda iki kez kadınlar için düzenlenen matinede usta komedyen Mehmet Ali Erbil, güzel popçu Zeynep Mansur ve oryantal Buket Topuz sizleri bekliyor. Telefon numarası (0212) 663 28 48. sdudek@posta.com.tr Kadınlar Matinesi