Cadde 'Şarkıcının tacizine rağmen yayın yaptım'

'Şarkıcının tacizine rağmen yayın yaptım'

29.07.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

"MÜGE'NİN OLTASI"YLA YÜZLERCE DİNLEYİCİ "YAKALAYAN" BARUTÇU, ÜNLÜ BİR ERKEK VOKALİN TACİZİNE MARUZ KALDIĞI PROGRAMI ANLATTI

Şarkıcının  tacizine  rağmen  yayın  yaptım

Müge Barutçu: SHOW RADYO İlk aşk, ilk öpüş, ilk bebek, ilk konser... İlklerin her zaman ayrı bir yeri, iyi ya da kötü başka birer tadı vardır. Belki de bu nedenle Türkiye'nin ilk özel radyolarından Show Radyo, her zaman önemli bir marka oldu dinleyiciler için... Yayın hayatına 1992'de 'Fransızca' başlayan Show Radyo, bugün İstanbul'da 89.9 frekansından yayın yapan, Türkçe pop ve rock müzik çalan ulusal bir radyo. Biz de bu radyonun 'drive time' adı verilen sabah ve akşam kuşaklarındaki iki isimle, Müzik Koordinatörü Hakan Demir ve "Müge'nin Oltası" adlı programıyla Türk radyoculuğunun unutulmazları arasında yer alan Müge Barutçu'yla keyifli bir sohbet yaptık. Bir ara Barutçu ile birbirimizin oltasına da takıldık; karşılıklı 'özellerimizden' konuştuk. İzniyle de o sohbetin bir kısmını burada yayımlıyoruz... Işın Karaca çok iyi. Demet (Akalın), Demet Sağıroğlu, Hande (Yener) var. Soner (Arıca) var, çok iyi... Aslında öyle çok ki. Müge'nin Oltası'na bugüne kadar yüzlerce ünlü konuk aldınız. Kimler iyi? Pek çoğu dostum, arkadaşım. Tabii sadece albüm çıkınca arayanlar da var... Ünlü konuklarınızla arkadaş mısınız? Hayır, kesinlikle gerilim hissettirmiyorum. Bu profesyonel bir iş. Albümü kötü bile olsa o anda benim konuğum. Sadece farklı durumlarda, bazı konuklar benden habersiz ayarlandığında 'hastalanıp programa gelmemek' gibi şeyler uygulayabiliyorum. Sadece albümü çıktığında arayanlarla program yaptığınızda gerilim oluyor mu? Bir taciz olayı yaşandı bir erkek sanatçıyla. Sonra ben o kişinin yeniden programa geleceğini öğrenince o programa 'Hastayım' dedim ve gelmedim. Kim geldiğinde 'hastalanıyorsunuz'? Program arasındaydı. Ben de çok şaşırdım. Normalde dışarıda da görüştüğüm bir arkadaşımdı. O gün mü bir şey oldu anlamadım ama rahatsız ediciydi. Öyle fiziksel taciz, nasıl diyeyim sözlü, bulunduğu yerden kalkıp bana sarılıp boynumu öpmeye çalışmasına kadar ciddi bir şeydi aslında. Şunu da gördüm ki, o yayına devam ettim. Taciz mi? Nasıl yani? Programda mı? Söylemem ama program bitene kadar, bir saat devam ettim. Kim bu sanatçı peki? Ben de çok normal bir kadın değilim. Arızayım. Zaten bu işi yapmak için arıza olmak gerekir. Sonuçta bir odada 3 saat monolog yapıyorsun. Kolay mı? Ama konuk burada benim için yok, dinleyici için var. Rahat etmesi için elimden geleni yaparım. Ama taciz kabul edilemez... Şu anda olayı rahat anlatıyorum ama insanın psikolojisi bozuluyor. Böyle rahatsız edici bir şey olursa 'Yayını bitireceğim' diye kasmam. Yayın orada biter, kişi de buradan çıkarılır. 'Yine böyle bir şey olabilir' korkusu yok mu içinizde? Yıllar önce bir rock grubuyla yaşamıştım mesela. Sadece gruptaki solistin ismini biliyorum, diğerlerinin bilmiyorum. Bu ukalalık olarak algılandı. Yayını kesmiştim o gün. Ama bunlar kırk yılda bir olur. Dinleyenler bilir, çok keyiflidir programlar. Başka türlü bir gerilim oldu mu? Bence artık radyo dinleyicisi kalmadı; programcı dinleyicisi var. Şimdi buradan ayrılsam eminim ki pek çok dinleyicim "Müge'nin Oltası"yla birlikte gelecek. Çalıştığınız radyo açısından şanslı hissediyor musunuz kendinizi? Ben öncelikle oyuncuyum. Eğitimim de tiyatro eğitimi. Sezon şu anda kapalı ama bu sezon bir oyun çıkaracağız. Devlet Tiyatroları'nda çalıştım. Şimdi özel bir tiyatro için çalışıyorum. İsim vermeyeyim. Peki siz başka işler yapıyor musunuz? O ara kime taktıysam o var. Yazın ara verdiğimiz "dinleyici itiraflarımız" var, müzik var. E zaten ben varım, o yeter! Kadın-erkek ilişkilerinden çok bahsederim. Daha çok kızsal bir programdır benimkisi. Eminim kızlar daha çok dinliyordur beni. Ama beni korkutan, takip eden, buraya gelen, evimin posta kutusuna mektup atan, buralarda kovalayan erkek dinleyicilerim de var! Neler var, hangi birini anlatayım. Şimdi neler var programınızda? Kesinlikle olamaz. Dinleyiciyle asla tanışmam, buluşmam, arkadaşlık etmem. Hiç dinleyici sevgiliniz oldu mu? Hakan Demir: '1.5 - 2 yıl kimse albüm çıkarmayacak' Son çıkan albümleri düşünecek olursak Hande Yener'in albümü eskimeyen albümlerden. İkinci klibi de çekiyor, "Kim bilebilir aşkı?" 5 numarada olur, "Vitrin"le Ajda Pekkan 4, "Affedersin" ile Demet Akalın 3, "Çakkıdı" ile Kenan Doğulu 2 numarada olabilir. Bir numara aslında çok değişiyor, Gülşen çok popülerdi, geçen haftalarda fazla çaldık. Bazen Kenan Doğulu bir numara oluyor. O hafta kim çok konuşuluyorsa, kim klip çekmişse ona göre değişiyor. En çok hangi parçaları çalıyorsunuz şu günlerde, ilk 5'te neler var? Evet. Cumartesileri "Show Radyo Top 40" var. En çok çaldıklarımızı geri sayım yapıyoruz. İlk 40'taki şarkılar genelde klip şarkıları. Her hafta değişir mi? Biz müzikal radyoyuz. Çok geyik muhabbeti dönen, çok konuşmalı programlarımız yok. Sadece müzik konuşuyoruz. Konuşma ağırlığı yüzde 20. Saatte 4-5 anons yapıyoruz. En çok "Abuk Prenses" ile "Müge'nin Oltası"nda konuşma var. Konuşma ağırlığı ne kadar ? Müge'ninki. Ona gelmeyen konuk yok. Kim varsa akla gelen, konuk oldu. En popüler program hangisi? Bir marka, herkesin bildiği, dinlediği, otomobillerde ilk 6'da kayıtlı bir radyo Show Radyo. En iyi müziği yapıyoruz. Süper Lig maçlarını da yayımlıyoruz. Maç, müzik ve Show Radyo bir araya geldiğinde çok kaliteli, marka değeri olan bir radyo ortaya çıkıyor. Show Radyo'nun sloganı niçin "Türk popunun lideri", iddialı değil mi? Geçen yaz hiç albüm çıkaran yoktu. 200-300 bin satışlar yok öyle artık. İnsanlar 50-70 bin sattığında "Aaa süper sattım" diyor. Korsan, MP3 o kadar fazla ki, her yıl albüm çıkaranlar artık 2-3 yılda bir albüm çıkarır oldu. Bu yaz bir coşku oldu, herkesin de beklediği bir şeydi. Kışın da albüm çıkaracak bir sürü insan var. Ondan sonra 1.5-2 yıl kimse albüm çıkarmayacak. Tabii bildiğimiz tanıdığımız insanlardan bahsediyorum. Yoksa her gün 15-20 albüm geliyor benim masama. Kışın albüm çıkaran daha az olduğu için yayınlar zora giriyor mu?