ŞEHRi KAOSUNA RAĞMEN SEViYORUM

İstanbul sizin için ne ifade ediyor?
Keyifli bir şehir. Özellikle dışarıdan gelenlere anlatmak çok eğlenceli. Geçenlerde ziyarete gelen Ukraynalı arkadaşlarımız, ‘Şehrin bitip bitmediğini’ sordular. Büyüklüğü yaşama kalitesini düşürse de heyecan verici bir şehir olduğunu düşünüyorum.

Yabancı birine şehri nasıl anlatırsınız?
Kıyaslayarak anlatırdım. Gece hayatıyla ilgilenen birisiyse, “Bundan daha patlağını Avrupa’da zor bulursunuz” derdim. “Berlin’le yarışır”, yaşı konusunda “Atina’yla yarışır”, büyüklük konusunda “Avrupa’daki her yeri geçer” derim. Bir sürü şekilde anlatabilirim.

İstanbul’u bir gün boyunca gezdiğinizi düşünün. Rotanızı nasıl çizerdiniz?
6-7 yıldır Cihangir’de oturuyorum. Keyfim yerindeyse burada kalırdım. Çünkü şehrin hızına karşı, buranın bir yavaşlığı var. Bana evdeymiş hissini verdiği için Levent ve Tünel’e giderdim. Karşıya geçme ihtimalim olabilirdi. Çünkü grubun yarısı orada oturuyor ve haftada 2-3 gün provaya gidiyorum.

U2 konserinden memnun kalmadım
Sizce şehrin simgesi nedir?
Ebru sanatı aklıma geliyor. Ayrı ayrı görünseler de bir arada daha güzel. Şehri kaosuna rağmen seviyorum. Bence İstanbul, kolay kolay sıkılacağınız bir yer değil.

Hangi restoranlara gidersiniz?
Firuzağa Meydanı’ndan başlayıp, Cihangir Caddesi’nin sonuna kadar olan çizgide bir sürü yer var. Ama ben Susam Sokağı’ndan aşağıda olan yerleri daha çok seviyorum. White Mill, Kaktüs, Foll.

Eğlenmek için nereleri tercih ediyorsunuz?
Çok değişiyor. 2005-2006 yıllarında Mojo, Hayal Kahvesi’ne çok sık gidiyordum. Ama şu sıralar ‘burası’ diyebileceğim bir yer yok.

Yaz konserlerini takip edebildiniz mi?
Bu sene çok fazla konsere gitmedim. Massive Attack konseri güzeldi. U2’dan çok fazla memnun kalmadım; ambiyansı tuhaftı, sahne kurulması gereken yerde değildi. Tribünden izleyenler için görseli iyiydi, ama saha içindekiler adına aynı şeyi söyleyemiyorum. Herkesi içine alan bir konser olmadı.

Farklı işler denemekten keyif alıyorum
Yeni çıkan grupları nasıl buluyorsunuz?
Müzik, Türkiye’de hiç bu kadar çeşitli olmamıştı. Ama insanlar çabuk unutmaya meyilli. İyi bir grubun “Varım” demesi çok daha zor. Buna rağmen aktif olarak müzik yapan bir sürü iyi grup var. Teneke, Gece, Deja-Vu.

Takip ettiğiniz köşe yazarları kimler?
Ahmet İnsel, Baskın Oran, Murat Belge’yi okuyorum. Spor yazarı olarak Uğur Meleke, Barış Erten’in yazılarını takip etmeye çalışıyorum. Köşe yazarı sayılmasa da bin köşe yazarına bedel Kaan Sezyum var. Cem Dinlenmiş ve Yiğit Özgür ise takip ettiğim karikatüristler.

Dizi oyunculuğu yapma fikri nereden çıktı?
‘Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi’nde konuk oyuncu olarak yer aldım. Farklı şeyleri denemekten keyif alıyorum. Daha önce dergilerde yazdım, Cem Mumcu ve Pelin Batu’yla bir TV programı sundum, film ve dizi müzikleri yaptım. Eğlence endüstrisi birbirine geçmiş durumda. Ben de daha farklı projelerde olacağım. Şu anda Can Yayınları’yla bir kitap projemiz var, hoş bir şey çıkarsa ona yoğunlaşabilirim.

Çekimler nasıl geçti?
Güzel. Kısa bir roldü. Ama iyi bir televizyon işi olacağa benziyor.



“İngilizce albüm fikrine yakınız”
İngilizce bir albüm çıkarmayı düşünüyor musunuz?
İki İngilizce şarkı yaptık. Biri uluslararası bir projenin parçası. Videosu sadece internet üzerinden izlenebilecek. Diğer şarkı ise İngilizce bir albüm yapar mıyız? diye düşündürdü açıkçası. Albüm fikrine hiç bu kadar yakın olmamıştık.

Mor ve Ötesi’nin konser takvimi nasıl?
18 Eylül’de Side’ye gidiyoruz. 24 Eylül İzmir’de çalacağız. 1-2 Ekim Rakun Müzik için önemli çünkü New Model Army’i getirtiyoruz. İstanbul’da Ghetto’da, Ankara 312’de sahne alacak.

Harun’un Favorileri
En sevdiği filmler: Manolya ve Peter Sellers’in oynadığı Pembe Panterler
En sevdiği kitaplar: ‘ Suskunlar’ başta olmak üzere İhsan Oktay Anar’ın bütün kitapları ve Tanıl Bora’nın ‘Medeniyet Kaybı’
Beğendiği oyuncular: Kevin Spacey, Cate Blanchett, Johnny Depp ve Ewan McGregor
İzlediği diziler: Fringe ve Dexter
Tuttuğu takım:Galatasaray